"Deprem Alarmı" Masalına Değil, "Yarısı Bizden" Kampanyasına Sarılın!

Arkadaşlar, Türkiye deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke. Ama son zamanlarda kafamızı karıştıran, cebimizdeki parayı almaya çalışan bir "deprem alarmı" furyası başladı. Size o küçük aleti satarken aslında ne sattıklarını biliyor musunuz? Size sadece "erken panik" yaşama fırsatı sunuyorlar!

Deprem Nasıl Olur, Erken Uyarı Ne Kadar İşe Yarar?

Deprem sırasında yer kabuğunda dalgalar oluşur. Bu dalgalardan bazıları hızlı gider ama yıkıcı değildir (P dalgası), bazıları ise yavaş ama çok daha yıkıcıdır (S dalgası). İşte o "erken uyarı" dedikleri sistem, hızlı giden P dalgasını algılayıp size birkaç saniye önceden haber veriyor.

Ama İstanbul gibi fay hattına yakın bir yerde yaşıyorsanız, o "birkaç saniye" dediğimiz süre 5 ila 8 saniyeyi geçmez. Peki o kadar kısa sürede ne yapabilirsiniz? Çürük binanızda "Eyvah!" diye bağırıp, "Keşke o parayı sağlam bir eve harcasaydım" diye dizlerinizi döversiniz.

"Saniyeler" Değil, Sağlam Bina Hayat Kurtarır!

Deprem merkezinden uzakta olanlar için belki 100 saniye kazandıran bu sistemler, fayın dibinde yaşayanlar için sadece panik yaratır.

Peki, o 3-5 saniye doğru karar vermek ve olayı algılamak için yeterli mi?

İşte asıl soru bu! Bilim insanları diyor ki, ani bir olay karşısında insan beyni o kadar kısa sürede sağlıklı bir karar veremez. Olanı anlamaya çalışırken bile o saniyeler çoktan geçip gitmiş olur. Yani o alarm çaldığında, ne yapacağınızı düşünürken deprem çoktan başlamış olur.

Japonya'daki gibi büyük şehirlerde ve sanayi tesislerinde, deprem anında gazı kesen, trenleri durduran sistemler Türkiye’de zaten uzun yıllardan beri var. Ama genelde eski binaların doğal gaz sisteminde deprem vanası da bulunmuyor. Siz mutfaktaki vanaya koşarsınız ama çoktan iş işten geçmiş olabilir. Bu yüzden İGDAŞ, vb işletmeler bu konuya acilen el atması gerekiyor. Teknoloji sistemlere deprem erken uyarısı başka bir konu. Yalış olan insanı güya bir kaç saniye önce uyarmak hayali…

"Nasılsa Alarmım Var" Rahatlığına Kapılmayın!

Deprem eğitimi almamış, deprem tatbikatı yapmamış, evinin sağlam olup olmadığını bilmeyen insanlar için o alarm hiçbir işe yaramaz. Aksine, "Nasılsa alarmım var" diye daha da rahat davranırlar. Oysa o alarm, çürük binayı sağlam yapmaz, deprem bilgisizliğini gidermez. Sadece korku satar, panik üretir.

Telefonunuzdaki O "Sözde Güven" Uygulamalarına Kanmayın!

Son zamanlarda telefonlara indirilen bir sürü "deprem alarmı" uygulaması çıktı. Bunların çoğu dolandırıcıdır, çoğu tehlikelidir. Telefonunuzdaki her bilgiye, her fotoğrafa erişirler. Üstüne bir de o sahte alarmlar, yanlış uyarılar cabası. Yani hem paranızı, hem de hayatınızı riske atarlar.

Hükümet Size Yardım Eli Uzatıyor, Farkında mısınız?

Hükümet diyor ki: "Evinizi sağlamlaştırmak için dönüşüme girin, yarısı benden." Bu, kaçırılmayacak bir fırsat. Ama siz hala o "saniyeler" masalına kanarsanız, yarın enkaz altında o saniyelerin hesabını yaparsınız.

Unutmayın;

• Sözde deprem alarmı değil, beton gibi sağlam bina hayatınızı kurtarır.

• O uygulamalar değil, yıllara dayanan güvenlik sağlar.

• Sahte vaatler değil, devletin desteği gerçektir.

Asıl Alarmı Biz Şimdi Veriyoruz: Eviniz Çürükse, O Evde Bir Dakika Bile Durmayın!

Mümkünse evinizi güçlendirin, gerekirse taşının. Ailenizle buluşma noktası belirleyin, haberleşme yöntemini belirleyin, deprem tatbikatı yapın, ilk yardım ve yangın söndürme eğitimi alın. Komşularınızla bir araya gelin, dayanışma içinde olun.

Saniyeler Yalan, Sağlamlık Gerçek!

Deprem güvenliği, o üç kuruşluk güya erken uyarı ve sahte alarmla sağlanmaz. Gerçek güvenlik, uzun vadeli, bilimsel çözümlerle gelir. Kentsel dönüşüm desteği, işte o çözümlerden biri. O desteği alın, evinizi sağlamlaştırın, hayatınızı ve geleceğinizi kurtarın. Alarm değil, sağlam bina sizin en büyük güvencenizdir…