Mikdat Kadıoğlu ezber bozdu: Yağmur bombaları kuraklığı çözer mi?

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

Mali yılın başlangıcı gibi, su yılı da 1 Ekim'de başlıyor. Nasıl ki kurumlar 1 Ocak öncesi bütçelerini hazırlayıp yürürlüğe koyuyorsa, su yönetimi için de aynı özen gösterilmeli. Siz bakmayın su, para kadar kıymetli demelerine. Ne yazık ki, DSİ dışında büyük şehir belediyeleri su yılını tanımıyor, bütçe hazırlamıyor ve aylık-mevsimsel tahminleri takip etmiyor. 

Ben de bir hizmet olarak, Güneydoğu Avrupa Sanal İklim Değişikliği Merkezi'nden yararlanarak, önümüzdeki Ekim ayı ve sonbahar tahminlerini paylaşıyorum. Bu tahminler, SEEVCCC verilerine dayalı olmakla birlikte, diğer kaynaklardan (örneğin WMO'nun Eylül-Ekim-Kasım 2025 güncellemesi gibi) elde edilen güncel bilgilerle zenginleştirilmiştir.

EKİM TAHMİNLERİ

İLLER BAZINDA YAĞIŞ

  • İstanbul ve Marmara Bölgesi: Marmara Bölgesi 50–100 mm aralığında yağış alacak gibi görünüyor. İstanbul için ortalama sonbahar normallerine yakın, orta seviyede yağışlı bir Ekim bekleniyor; ancak genel kuraklık sinyalleriyle uyumlu olarak, bu değerler %20'ye varan azalmalarla gerçekleşebilir.

  • Ankara ve İç Anadolu: İç Anadolu’da yağış düşük; Ankara çevresinde Ekim ayında 10–25 mm civarında yağış öngörülüyor. Yani kurak geçmesi bekleniyor ve bu, güney Avrupa için öngörülen aşağı normal yağışlarla destekleniyor.

  • İzmir ve Ege: Batı kıyılarda 25–50 mm bandı var. İzmir’de Ekim ayı kısmen yağışlı, ama Karadeniz ve Marmara kadar güçlü değil; kuraklık uyarısı bu bölgede de toprak nemi eksikliğini artırabilir.

  • Antalya ve Akdeniz: Antalya kıyılarında Ekim ayı genelde sağanakların yoğun olduğu dönemdir. Ancak haritada Akdeniz kıyıları 10–25 mm gibi düşük seviyelerde görünüyor. Yani bu yıl Ekim'de beklenenden daha kurak olabilir, ki bu WMO'nun güney Avrupa için aşağı normal yağış tahminleriyle uyumlu.

  • Doğu Anadolu (Erzurum, Van, Kars): Doğu Anadolu’da 25–50 mm civarında yağış var. Erzurum ve Van çevresinde ılımlı yağış öngörülüyor, ancak genel negatif anomaliler kuraklık riskini yükseltebilir.

  • Karadeniz (Trabzon, Rize, Samsun): Karadeniz kıyıları Ekim ayında en yağışlı bölge. Özellikle Trabzon ve Rize’de 100–200 mm’nin üzerinde yağış bekleniyor. Bu bölgede sel ve taşkın riski olabilir. Samsun’da ise 50–100 mm seviyesinde yağış bekleniyor; ancak Karadeniz çevresindeki kuru koşullar bu tahminleri etkileyebilir.

  • Güneydoğu Anadolu (Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep): Güneydoğu Anadolu Ekim ayında oldukça kurak görünüyor. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 10 mm’nin altında yağış öngörülüyor ve bu, %20 negatif yağış anomalileriyle güçlendiriliyor.

İller Bazında SICAKLIK

  • İstanbul ve Marmara Bölgesi: Marmara’da sıcaklıklar genellikle normale yakın. İstanbul’da Ekim ayı sıcaklık açısından olağan seyredecek gibi görünüyor, ancak güncel kaynaklar 0.75-1°C daha yüksek olabileceğini belirtiyor.

  • Ankara ve İç Anadolu: İç Anadolu’da hafif negatif anomali (-0,5 ila -1 °C) öne çıkıyor. Ankara’da Ekim ayı normallerden biraz daha serin geçebilir, fakat Avrupa genelindeki daha sıcak sinyaller bu bölgede de hafif bir artışa işaret edebilir.

  • İzmir ve Ege: Ege kıyılarında sıcaklıklar genellikle normale çok yakın. İzmir’de belirgin bir sapma beklenmiyor, ancak güney Avrupa için öngörülen 0.75-1°C artış dikkate alınmalı.

  • Antalya ve Akdeniz: Akdeniz kıyılarında genel olarak normale yakın bir durum var. Ancak Doğu Akdeniz (Hatay çevresi) yer yer -1 °C kadar serin olabilir; öte yandan, genel outlook daha sıcak bir sonbahar sinyali veriyor.

  • Doğu Anadolu (Erzurum, Van, Kars): Doğu Anadolu’da Ekim ayında -1 °C civarında negatif anomali görülüyor. Erzurum ve Kars’ta serinlik biraz daha hissedilir, ancak zenginleştirilmiş verilerle bu serinlik hafifleyebilir.

  • Karadeniz (Trabzon, Rize, Samsun): Karadeniz kıyılarında sıcaklıklar normale oldukça yakın. Trabzon ve Rize’de önemli bir sapma öngörülmüyor, fakat kuru koşullar sıcaklıkları etkileyebilir.

  • Güneydoğu Anadolu (Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep): Bu bölgede -1 ila -2 °C civarında negatif anomali var. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da Ekim ayı normalden belirgin şekilde daha serin geçebilir, ancak güncel kaynaklar 0.75-1°C daha yüksek sıcaklık anomalileri öngörüyor.

SONBAHAR TAHMİNLERİ

İLLER BAZINDA YAĞIŞ

  • İstanbul ve Marmara Bölgesi: Marmara genelinde yağışlar normalin altında. İstanbul için ortalama %75–90 civarında yağış bekleniyor (yani yaklaşık %10–25 eksik). Özellikle Trakya’da daha belirgin kuraklık sinyali var ve bu, %20 negatif anomalilerle uyumlu.

  • Ankara ve İç Anadolu: En güçlü kurak sinyalinin görüldüğü alanlardan biri. Ankara ve çevresinde yağışların normallerin %75’ine veya daha da altına düşmesi bekleniyor; güney Avrupa için aşağı normal yağışlar bu riski artırıyor.

  • İzmir ve Ege: Ege kıyılarında (İzmir dahil) yağışlarda azalma öngörülüyor. İç Ege’de azalma daha güçlü; kıyı kesimler nispeten daha az etkileniyor, ancak genel kuraklık uyarısı toprak nemini etkileyecek.

  • Antalya ve Akdeniz: Akdeniz kıyılarında (Antalya, Adana, Mersin) da normallerin altında yağış bekleniyor. Bu bölgelerde sonbaharda genelde sağanaklar önemli rol oynar; bu yıl bu yağışların daha zayıf gerçekleşme ihtimali var ve WMO tahminleri bunu doğruluyor.

  • Doğu Anadolu (Erzurum, Van, Kars): Doğu Anadolu’da da genel olarak normallerin altında. Ancak doğu Karadeniz’e yakın yüksek kesimlerde kısmen normale yakın değerler var; öte yandan, kuru koşullar kuraklık riskini yükseltebilir.

  • Karadeniz (Trabzon, Rize, Samsun): Batı ve orta Karadeniz’de belirgin kurak sinyal var. Doğu Karadeniz kıyıları ise Türkiye’nin diğer bölgelerine kıyasla normale daha yakın görünüyor; fakat aşırı bir fazlalık öngörülmüyor ve Karadeniz çevresindeki kuru koşullar bu bölgeyi de etkileyebilir.

  • Güneydoğu Anadolu (Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep): Güneydoğu’da da yağışların normallerin oldukça altında olması bekleniyor, ki bu %20'ye varan negatif değerlerle güçlendiriliyor.

İLLER BAZINDA SICAKLIK

  • İstanbul ve Marmara Bölgesi: Marmara genelinde sıcaklıklar mevsim normallerine oldukça yakın. İstanbul’da belirgin bir sıcaklık sapması beklenmiyor, ancak güncel outlook'lar 0.75-1°C daha yüksek olabileceğini gösteriyor.

  • Ankara ve İç Anadolu: İç Anadolu’da yer yer hafif negatif anomaliler var. Ankara için sonbahar sıcaklıklarının normale çok yakın veya 0,5–1 °C kadar düşük olması öngörülüyor; fakat Avrupa genelindeki daha sıcak sinyaller bu tahminleri revize edebilir.

  • İzmir ve Ege: Batı Anadolu ve Ege kıyılarında sapma neredeyse yok. İzmir’de normale çok yakın bir sonbahar bekleniyor, ancak 0.75-1°C artış ihtimali var.

  • Antalya ve Akdeniz: Akdeniz kıyılarında da sıcaklıklar büyük ölçüde normale yakın. Ancak Hatay ve çevresinde -1 °C civarı daha serin bir sonbahar sinyali var; öte yandan, genel veriler daha sıcak bir dönem işaret ediyor.

  • Doğu Anadolu (Erzurum, Van, Kars): Doğu Anadolu’da kısmen mavi alanlar görülüyor. Erzurum, Kars, Van gibi illerde normallerin 1–2 °C altında sonbahar bekleniyor. Bu bölgede serinlik daha belirgin, ancak zenginleştirilmiş bilgilerle hafif bir ısınma mümkün.

  • Karadeniz (Trabzon, Rize, Samsun): Karadeniz kıyılarında sıcaklık anomalisi yok denecek kadar az. Samsun ve Trabzon için normale yakın bir sonbahar bekleniyor, fakat kuru koşullar sıcaklıkları etkileyebilir.

  • Güneydoğu Anadolu (Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep): Güneydoğu’da en belirgin negatif anomaliler var. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da sonbahar sıcaklıklarının 1–2 °C altında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak güncel kaynaklar 0.75-1°C daha yüksek olabileceğini belirtiyor.

Sonuç olarak, kentlerde kuraklıkla mücadele için su yılının sonunda oturup ağlamayın. İşte pratik adımlar:

  1. Yeraltı ve yer üstü su seviyeleri, toprak nemi, yağmış ve yağacak yağmur, buharlaşma miktarları, bitki örtüsünün durumu ve indekslerle su ve kuraklığı tek elden izleyebilecek belediye meteoroloji birimi kurulmalı.

  2. 1 Ekim Su Yılı başında (mali yıl başı 1 Ocak gibi) her yıl devreye girecek Kentin Su Bütçesi hazırlanıp yürürlüğe konulmalı.

  3. Kentin Su Bütçesindeki açıkları zamanında kapamak için önceden tüm paydaşlarla belirlenmiş olan önlemleri içeren Kent Kuraklıkla Mücadele Planı yapılıp uygulanmalı. (Su bitince yapacak bir şey kalmaz. Yani su da sadece risk yönetimi vardır; kriz yönetimi yoktur.)

  4. Özellikle binaların çatılarından gelen yağmur sularını sarnıçlarda depolayıp (yani yağmur suyu hasadı ile) kullanım suyu olarak değerlendirilmesine yönelik mevzuat düzenlemeleri yapılarak (ceza yerine) bu uygulama teşvik edilmeli.

  5. Kent ve çevresinde kullanılabilecek su kaynakları küresel iklimden nasıl etkileneceği belirlenerek kentlerin ideal nüfus ve sanayi kapasitesi hesaplanmalı. Böylece su arz ve talep dengesi kurularak kent planlanmalı. Sürekli talebi yönetmek mümkün değildir.

  6. İçme suyu ile kullanma suyu birbirinden ayrılmalı. Büyük masraf ve emekle getirilen ve arıtılan suyun araba, vb. yıkamada kullanımı mümkün olduğunca engellenmelidir.

  7. “Yağmur bombası” gibi dünyanın hiçbir yerinde kuraklığa çare olarak kullanılmayan gerçek çözümü erteleyecek, dışa bağımlı, radikal, bilim dışı boş söylemlere prim verilmemeli.

Bu tahminler ve öneriler, iklim değişikliğinin kapımızı çaldığı bir dönemde hepimizi harekete geçirmeli. Kent yöneticileri ve vatandaşlar olarak, suyun kıymetini bilerek adım atalım ki yarınlarımız kuru kalmasın.

 

Diğer Yazıları