İzmir'de hangi antik şehirler var? İzmir'in antik kentleri nerede?

Modern yaşam biçimi, her din ve milletten insanın bir arada yaşadığı hoşgörülü ortamı ve Ege Körfezi kıyısındaki coğrafi konumuyla hem gelenekleri ve zengin kültürel dokusu hem de tarihi ve mimari dokusuyla binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşıyor. Vatandaşlar İzmir'in antik kentlerini araştırıyor. Peki İzmir'de hangi antik şehirler var? İzmir'in antik kentleri nerede? İşte İzmir'in en güzel antik kentleri!

1. EFES ANTİK KENTİ

Antik dünyanın en önemli yerleşim yerleri arasındaki Efes Antik Kenti, İzmir denildiğinde ilk akla gelen açık hava müzelerinden biri. İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alıyor. Akdeniz dünyasının en büyük antik kentlerinden Efes, bütünüyle benzersiz bir kent. Farklı dönemlerden en rafine ve iyileştirilmiş mimarlık ve kentsel planlama örneklerine sahip. Döneminde Efes, dünyadaki kültür, bilim, sanat ve uygarlık tarihine büyük katkı sağladı.

Anadolu’nun eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en büyük tapınağı Efes’te olduğundan, dönemin hem dini hem ticari merkezlerinden biriydi. Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan şehrin nüfusu 200 bin kişiyi aşmış. Bugün gördüğümüz kalıntıların çoğu Roma döneminden kalma eserler. Antik dönemin 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı, Celcus Kütüphanesi, Antik Tiyatro, Kral Yolu, Yamaç Evler antik kente gelenlerin görmesi gereken yerlerden.

İzmir’de gezilecek yerler listesi içindeki en değerli antik kent Efes’i gezmek için en az 3 saatinizi ayırmanız gerekiyor. Yılın 365 günü açık olan Efes Antik Kenti ziyaret saatleri Nisan–Ekim döneminde 08.00–18.30, Kasım–Mart döneminde ise 08.00–17.00 arasında ziyaret edilebilir.

Efes giriş ücreti 30 TL. Antik kent, bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebiliyor.

2. BERGAMA ANTİK KENTİ

Antik dönemde Pergamon ya da Pergamos ismiyle anılan Bergama Antik Kenti, dünya uygarlık tarihinde ismi sıkça duyulan merkezlerden. UNESCO Listesindeki antik kent İzmir’in Bergama ilçesinde yer alıyor. Hitit, Helen, Pergamon Krallığı, Roma, Bizans ve Osmanlı izlerini taşıyan Bergama Antik Kenti’nin tarihi ise Milattan Önce 3 binli yıllara dek uzanıyor.

Bergama Antik Kenti, Milattan Önce 281–133 tarihleri arasında yaklaşık 150 yıl boyunca hüküm süren Pergamon Krallığı’nın da başkentiydi. Bergama Krallığının da başkenti olan yer, kuruluşundan bugüne kadar bilim ve kültür tarihi alanında pek çok olaya ev sahipliği yaptı. Çeşitli bilimlerin doğuşuna tanıklık etmiş olan Bergama, Anadolu’da gelişen tıp biliminin ilk örneklerine ev sahipliği yaptı.

Mısır İskenderiye Kütüphanesi’nden sonra, dünyada ikinci açılan kütüphane Pergamon Antik Kenti’ndeydi. Asya’nın ilk kütüphanesi olan Bergama Kütüphanesi’nde 200,000 ciltlik bir arşiv bulunuyordu.

Müzik, tiyatro, spor, güneş, çamur gibi doğal tedavi yöntemlerinin ilk defa kullanıldığı, tıp ve eczacılık bilimlerinin simgesi olan yılanın bulunduğu, tarihteki ilk büyük hastane olan Asklepion’un kurulduğu bir şehirdi.

Parşömenin ve tıbbın simgesi çift başlı yılanın bulunduğu yer olarak bilinen Bergama ilçesinin en önemli tarihi yerlerinden olan bu antik kenti görmek için İzmir şehir merkezinin yaklaşık 100 kilometre kuzeyine gitmeniz gerekiyor.

Yılın 365 günü açık olan Bergama Antik Kenti ziyaret saatleri Nisan–Eylül döneminde 08.00–18.30, Ekim–Mart döneminde ise 08.00–17.00 arasında ziyaret edilebilir. Giriş ücreti 35 TL.

3. AGORA

Helenistik Dönem’de, Pagos Dağı’nın kuzey yamacına kurulan Agora, dünyada kalıntıları şehir merkezinde yer alan nadir antik kentlerden biri. Tarihi Kemeraltı Çarşısı, Basmane semti ve Kadifekale arasında bulunan Agora’nın günümüze ulaşmayı başaran kalıntılarının Roma İmparatoru Marcus Aurelius tarafından yaptırıldığı düşünülüyor.

Roma Devleti’nin agorası olarak kullanılan bu etkileyici yerde bazilika, mahkeme salonları ve 28 dükkan hala görülebiliyor. Günümüzde kazı çalışmalarının hala devam ettiği Agora, şehrin tarihi hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyenleri bekliyor. Agora giriş ücreti 12 TL.

4. ERYTHRAİ ANTİK KENTİ

Erythrai Antik Kenti‘nin ismi, Yunanca’da kırmızı anlamını taşıyan erythros kelimesinden geliyor çünkü bölgeyi kaplayan toprağın rengi de kırmızıyı andırıyor. Son yıllarda bölgede çekilen dizi ve filmlerin etkisiyle popüler hale gelen Erythrai Antik Kenti, Çeşme’nin Ildırı mahallesinde yer alıyor. Giriş ücretsiz.

Erythrai isminin kaynağı hakkında öne sürülen bir diğer rivayet ise kentin ismini Erythrai Antik Kenti’nin ilk kurucusu olan Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythro’tan aldığı yönünde.

1963 yılından bu yana gerçekleştirilen kazılarla ortaya çıkarılan antik tiyatro ve Athena Tapınağı’nın kalıntıları heyecan uyandırırken, Mısır kökenli eserler ise kentin eskiden önemli bir ticaret merkezi olduğunu kanıtlıyor. Alaçatı veya Çeşme ziyaretinizde vakit bulursanız burayı da ziyaret edin. Antik kentin kendisinden çok, şahane Ege denizi manzarası için gidilmeli. Günbatımı saatlerine yakın gitmek en güzeli.

5. TEOS ANTİK KENTİ

Seferihisar Sığacık yakınlarında bulunan Teos Antik Kenti, Milattan Önce binli yıllarda kuruldu. Yunan mitolojisinde şarap tanrısı Dionysos’un kenti olarak tanınan Teos, antik dünyanın en büyük Dionysos tapınağına sahip.

Tarihteki ilk oyuncular birliğinin kurulduğu kent olarak da ünlenen ve bu özelliği ile sanatçılar kenti olarak da anılan Teos, 17 bin kişilik tiyatrosu, agora, sur ve liman kalıntılarının yanı sıra 16. yüzyıldan kalma Osmanlı Kalesi’yle görülmeye değer güzellikler saklıyor.

Antik Mısır Naukratis kentinin de kuruluşuna katkı sağlayan Teos, deniz ticaretinden dolayı çok hızlı gelişerek büyük ticari önem kazanmış. Sanatçıların kenti olarak anılan Teos Antik Kenti’nde Dionysos Tapınağı, Antik Liman, Arkaik Tapınak (Hekatompedon), Arkaik Dönem Akropolü’nün eteğindeki antik tiyatro ve tiyatronun güneydoğusunda yer alan agora, Agora Tapınağı, Bouleuterion, sarnıç ve antik yollar gezilecek yerler arasında. Teos giriş ücreti 6 TL.