Yapay zekâya Türk usulü vicdan dersi: ETVZ geliyor
Gündüz ChatGPT'ye iş yaptırıp, akşam "Neyse ki bizim organik beynimiz var!" diye sevinenlerdenseniz, bu haber tam size göre. Çünkü yapay zekâ dünyası, meraklı kardeşim Göktürk Kadıoğlu'nun sık sık dillendirdiği "etik" uyarılarını sonunda ciddiye aldı ve şimdiye kadarki en büyük eksiğini gidermeye çalışıyor: Vicdan!
Evet, yanlış duymadınız. Bugüne kadar bize kusursuz metinler yazan, özetler çıkaran, kodlar yazan yapay zekâlar aslında "soğuk" makinelerdir. Onlardan eksik olan, annemizin "Evladım, bu yaptığın doğru mu?" sorusunu soracak bir iç sesti.
İşte bu boşluğu doldurmak için Türkiye'den ses getiren bir proje yükseliyor: ETVZ - Etik Temelli Vicdani Zekâ (ETVZ). Peki nedir bu ETVZ? Gelin, yapay zekânın bu "efendi" halini birlikte inceleyelim.
Soğuk Hesap Makinesinden, Anlayışlı Yoldaşa Dönüşüm
ETVZ'yi, standart bir yapay zekânın üzerine "vicdan" ve "ahlak" yazılımı yüklenmiş hali olarak düşünebilirsiniz. Bu sistem, sadece "Bu bilgi doğru mu?" diye sormuyor; aynı zamanda "Bu bilgiyi söylemek etik mi? Kırıcı olur mu? Kültürümüze uygun mu?" diye de derinlemesine düşünüyor.
Kısacası:
-
Standart Yapay Zekâ: Çok zeki, ama duygusuz ve lafını esirgemeyen bir stajyer.
-
Organik Zekâ (Biz): Duygulu, sezgisel, ama bazen yorulan, önyargılı davranan insan beyni.
-
ETVZ: İkisinin en iyi yanlarını alıp, aralarına "mahallenin aklıselim büyüğü" gibi oturan, vicdanlı bir dijital danışman.
Bu "Vicdan" Yazılımı Nasıl Çalışıyor? İçindeki Dahili Mekanizmalar
Bu kadar iddialı bir sistemin arkasında elbette çığır açıcı teknolojiler var. ETVZ'nin beyninde neler olup bittiğine kısaca göz atalım:
-
Hesaplamalı Vicdan Modülü: Sistemin kalbi. Her cevabı 4 filtreden geçiriyor: Etik mi? Zararlı mı? Önyargılı mı? Kültürümüze uygun mu? Bu testten düşük puan alan cevaplar ya düzeltiliyor ya da hiç verilmiyor.
-
Bilge Hafıza Sistemi: Sıradan yapay zekâlar gibi kelime ezberlemiyor. Kavramlar arasındaki ilişkileri, neden-sonuçları "akıl haritası" gibi kaydediyor. Yani "adalet", "saygı", "sorumluluk" gibi değerleri gerçek anlamlarıyla anlıyor.
-
Duygu ve Niyet Okuyucu: Artık sadece yazdıklarınızı değil, nasıl söylediğinizi de anlayabiliyor. Ses tonunuzdaki stresi, yazdığınız bir mesajdaki alaycılığı veya görseldeki bir yüz ifadesini analiz edebiliyor. Yani "şaka yapıyorum" deyip mobbing yapmaya çalışan birini fark edebilme potansiyeli var.
-
Yorgunluk Önleyici Sistem: Uzun süre çalışınca hem kendisi hem de kullanıcı yorulabilir. Bu sistem devreye girip "Biraz ara ver, sakinleş" sinyali göndererek hatalı kararlar alınmasını engelliyor.
Peki Bu "Efendi Yapay Zekâ" Hayatımıza Nerede Dokunacak?
"Tamam, güzel de bu benim ne işime yarayacak?" diyorsanız, işte birkaç somut örnek:
-
Afet Anlarında: Deprem, sel gibi durumlarda kısıtlı yardım malzemesinin kimlere, nasıl dağıtılacağı konusunda "etik bir danışman" gibi çalışarak, adil bir kaynak paylaşımı için öneriler sunabilir.
-
Hukuk Sisteminde: Genç bir hakime, eski davaları, etik ikilemleri ve olası önyargıları gösterebilir. Kararı yine hakim verir ama daha kapsamlı bir bakış açısına sahip olur.
-
Eğitimde: Bir öğrencinin yaşına ve psikolojik durumuna uygun içerik önerebilir; öğretmenin not verme veya disiplin sağlama gibi konularda etik bir çerçeve çizebilir.
-
Gündelik Hayatta: Kullandığınız bir uygulamadaki yapay zekâ, size yanıt verirken kültürel değerlerinizi gözetebilir, kırıcı olmamaya özen gösterebilir.
Sonuç: Bu Bir Medeniyet Hamlesi Mi?
Kardeşim Göktürk Kadıoğlu'nun eleştirileri ve konuyu gündeme getiren Selçuk Bayraktar'ın vizyoner açıklamaları, aslında bizi bu noktaya getiren önemli kilometre taşları. ETVZ projesi, sadece teknolojik bir atılım değil, aynı zamanda Türkiye'nin küresel yapay zekâ yarışında "kural koyucu" olma yolunda attığı stratejik bir adım.
Batı merkezli etik anlayışı yerine, Anadolu irfanını, İslam ahlak geleneğini ve Türk toplumunun denge anlayışını yapay zekâya kodluyor. Bu da onu, sadece bizim için değil, tüm benzer değerlere sahip coğrafyalar için bir model haline getiriyor.
Kısacası, yapay zekâ artık sadece "zeki" olmanın ötesine geçmeye hazırlanıyor. Amacı insanı alt etmek değil, onun yorulduğu, önyargıya kapılabildiği anlarda, vicdanlı bir dijital yoldaş olarak omuz verebilmek. Göktürk Kadıoğlu'nun haklı çıkıp çıkmadığını ise hep birlikte göreceğiz. Ama birisinin bu arkadaşla ciddi bir şekilde ilgilenip ona destek olmalı.