Neyzen Tevfik ve Mernuş

Prof. Dr. Metin Hülagü

Prof. Dr. Metin Hülagü

Geçen asırda İstanbul sokak köpeklerini Ahmed Vefik Paşa classes dangereuses (tehlikeli sınıf) yani anarşistlere benzetmiş ve sokak köpeklerinin ülke için kötü bir imaj oluşturduklarını ve  vücutlarında meymenet aranamayacağını belirtmiş olsa da; ya da Abdullah Cevdet gibiler itleri her adımda bir çukura, her üç adımda yolun ortasına serilmiş murdar, muhtazar bir halde ve şehrin başına gelen bir musibet olarak görüp yok edilmeleri için coşkulu surette talep ve teşviklerde bulunmuş bulunsalar da İstanbul sokak köpeklerini muhakkak ki gönülden ve samimiyetle seven isimler de olmuştu.

 

Damat Halil Rifat Paşa, Reşit Paşa, Ahmet, Fethi, Pertev Paşa, Mavroyeni Paşa, Ahmet Rasim ve Şekib Efendinin tarihe adları itsever olarak geçmiştir.

Ancak itsever biri olarak Neyzen Tevfik diğerlerinden daha farklı bir isim olmuştur. Neyzen Tevfik belki dönemindeki Hamidiye İdaresi ile çoğu kere ters düşmüş, hicivleri ile pek çok kimsenin canını yakmış ve hatta şiirleri ve hicivleri sinkaflı dahi olabilmişse de gönlünde Mernuşlara bütün içtenlik ve sevecenliği ile yer vermiştir.

Rakı, Neyzen’in vazgeçilmez içkisiydi… Hastaneleri bir yönü ile adres edinmiştir... Bakırköy Akıl Hastanesi'nde 21 no'lu koğuş onun meskeni haline gelmiştir.

Neyzen’in Bakırköy Akıl Hastanesi'nde en yakın arkadaşı ise Mernuş olmuştur. Sokak köpeklerine son derece düşkün olan ve mükemmel bir musiki yeteneği ile tanınan Neyzen Tevfik, sahibi olduğu ite, Ashab-ı Kehf’i oluşturan gençlerden birine ait olan Mernuş ismini vermiştir.

 

Neyzen, Mernuş ile oturmuş, Mernuş ile kalkmış, Mernuş’un ölümü üzerine onun için bir şiir dahi yazmıştır. Neyzen’in en yakın, en sadık arkadaşı Mernuş için yazdığı o şiir galiba, onlarca olumsuz şiir arasında, Türk Edebiyatı’ndaki bugüne değin bir it için yazılmış olan (bildiğim kadarıyla) tek müspet şiirdir. 

Neyzen çok üzülmüş, hastanenin bahçesinde müstesna ve mutena bir yere gönlü kırık ve derin bir hüzün içerisinde Mernuş’un törenle defnedilmesini sağlamıştır.

Çünkü hakikatte Türk toplumunda itin; tarih, kültür, siyaset, yönetim, inanç, şiir, ibret, deyiş.. Batı-Doğu siyasi ve kültürel mücadelesi, kısacası bütün bir hayat demek olduğunu Neyzen çok iyi bilmekteydi.

 

Neyzen,Mernuş’un ölümü üzerine şu şiiri kaleme almıştır:

 

Bu engin ayrılık canıma yetti,

Başımdan aşıyor kederim Mernuş,

Bu yolda yazılmış ferman-ı kaza,

Bunu da gösterdi kaderim Mernuş.

 

Bağlanmışım bütün kalbimle sana,

Bu fani cihanı okuttun bana.

Sen göçtükten sonra ben yana yana

Hicranla gözyaşı dökerim Mernuş.

 

Bu yolda cahilim, bildiğim kısa,

Sen girdin toprağa ben düştüm yasa.

Haklı haksız hatırını kırdımsa

Affet günahımı beşerim Mernuş

 

Diğer Yazıları