Egemen Bağış'tan Davutoğlu dönemine ince gönderme!

Eski AB Bakan Egemen Bağış, "Dostları Artırmak" başlıklı yazısında, "Stratejik bir hayalperestlikle komşularınıza mal ve hizmet yerine rejim ihraç etmeye kalkmak olarak algılanan yardım çabalarımızı küresel algı operasyonları maharetiyle olduğundan çok farklı gösterip Türkiye'nin bölge ülkeleri ile arasını açmak isteyen dış akıl bu hainlerin algı kapasitelerini iyi kullandı." ifadelerini kullandı.

İşte Bağış'ın sırhaber.com'da yayınlanan o satırları:

Son dört senedir yaşadığımız sıkıntıların arkasında aşağılık dış aklın ve yerli hain piyonlarının olduğunu yazdık ya, okurlarımız şunu sordu; İyi güzel de bizim hiç mi hatamız yok?

Olmaz olur mu? Hem de çok. Ders çıkarabilmek için hatalarımızı irdelemekten kaçınmamalıyız.

Tarih boyunca kurulan tüm devletlerimizin dışarıdan gelen tehdit ve düşmanlar tarafından değil de, içerden yerli hain piyonlarca yıkıldığının bilinciyle öncelikle içerden gelebilecek tehditlere karşı çok daha hassas ve temkinli olmamız gerekirdi. Ecdadımız tarih boyunca üstümüze gelen haçlı ordularını hep bertaraf etmişti. Dedelerimiz ise Çanakkale'de ecdadın bertaraf ettiklerinin tarafından Avustralya ve Yeni Zelanda'dan getirilen paralı askerleri yani Anzakları püskürtmüştü. 15 Temmuz gecesi ise ecdadın genetik kodu yeniden canlandı ve bu sefer içimizden devşirilmiş askeri üniforma giymiş yerli hain teröristlere de aziz milletimiz gereken tepki ve dersi verdi.

Barış sembolü dinimizi istismar eden cemaat kılığındaki Fettullahçı terör örgütünün ruhunu şarlatan liderleri eliyle dış akla satmış, gözü dönmüş hain mensupları yeni değil, elli yıldır bu milletin kanını asalak gibi emmiş, ÖSYM'den KPSS'ye, atama, tayin ve terfiden yargı kararlarına kadar birçok konuda milyonlarca insanın hakkını gasp etmiş ve kul haklarına gasp etmiş. Amipler gibi bölünerek çoğalmaya meyilli toplumlarda çok kolay yer bulan fitne ve fesat taktikleriyle milli dokumuzu zayıflatmaya, kardeşi kardeşe düşürmeye çalışmış ve malesef kısmende başarılı olmuş. Afrikalı çocukların istiklal marşımızı okumalarının etkisiyle daldığımız ve uyanmakta geç kaldığımız ortada.

17-25 Aralık sürecinde bu şerefsizlerin itibar suikastlerinin hedefindeki FETÖ'nün iftira atma ve algı yönetimi konusundaki maharetlerini bu satırları kaleme alan kardeşiniz iyi bilir. Maalesef bazı dava arkadaşı ve dost sandığımız kişilerin FETÖ mensubu hainlerin iftiralarına inanmaya yada başka hesaplarla inanmış rolü oynamaya kadar meyilli olduklarını çok acı tecrübelerle öğrendik. Ancak aşağılık aklın kurguladığı bu iğrenç yakıştırmaları ilk andan itibaren sorgulayıp araştırarak gerçeği tespit eden ve tavrını net koyan Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderlik potansiyelini de bir kez daha gözlemledik.

Stratejik bir hayalperestlikle komşularınıza mal ve hizmet yerine rejim ihraç etmeye kalkmak olarak algılanan yardım çabalarımızı küresel algı operasyonları maharetiyle olduğundan çok farklı gösterip Türkiye'nin bölge ülkeleri ile arasını açmak isteyen dış akıl bu hainlerin algı kapasitelerini iyi kullandı.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım'ın sıkça vurguladıkları ve yeni dış siyasetimizin misyon fikri haline gelen "düşmanlarımızın sayısını azaltıp, dostlarımızı arttırmak" politikamızın bu girdabı dağıtmanın en kestirme yolu olduğu aşikar. Tek çaremiz birbirimizi olduğumuz gibi kabul edip, birbirimizi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçerek ortak çıkar ve milli menfaatler paydasında bütünleşmek.

Milletçe yaşadığımız 15 Temmuz travması sonrası artık içimizden çıkabilecek yeni bölücülere karşı hepimiz daha uyanık bir bilinçle tetikteyiz.

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul Boğazı köpürüyor! Korkutan görüntü...

İstanbul Boğazı'nın bir ucundan diğer ucuna doğru uzanan köpük yoğunluğu korkuttu. Havadan çekilen köpük yoğunluğu akıllara müsilajı getirdi.