Bilginin dayanılmaz hafifliği ve ünlü çılgınlığı

Şenol Göka: Öğrenmenin ve anlamanın sağlaması olan güvenilirlik ve teyit ihtiyacını giderecek şekilde; bilginin yerini haberli, bilgenin yerini haber veren, ileri gelenin yerini ilgili veya uzman, kanaat önderinin yerini ünlü aldı.

Bilginin Dayanılmaz Hafifliği ve Ünlü Çılgınlığı

İnsan araştırıp soruşturarak, gözleyerek, bizzat tecrübe ederek ve bir diğerinden sistemli ya da tesadüfen öğrenerek bilgi sahibi olur. Kendini, etrafını, etrafında olup biteni, dahası hayatı anlaması, anlamlı hale getirmesi için insana gerekli olan bilgi kıymetlidir ve genel kanı; elde edilme zorluğuna doğru orantılı olarak bu kıymetin arttığı yönündedir.

Zaman içinde, güvenilir insanların teyidiyle ve tecrübe edilerek içselleştirilip yayılan bilginin etkisi artar. Akılda tutulacak kalıcı özelliklere sahip, hayatı olumlu etkileyen, insanı geliştiren, bakış açısını zenginleştiren ve hafızalara kazınan bilgi faydalıdır, sohbeti açar, muhabbeti geliştirir. Geçici, olumsuz etki bırakan, belki bir daha hiç hatırlanmayacak olanıysa, sosyal ve psikolojik anlamda bir ihtiyaç olarak değerlendirilse de lafügüzaftır, lakırtının, gevezeliğin malzemesi olur. Dolayısıyla herhangi bir durumu iyileştirmeye doğru kalıcı olarak şekillendirip yönlendiremez. Çok kolay elde edildiğinden sadece oyalar, oyalandırır, bir süre için hoşluk sağlar. Ne var ki, bu türden bilgi faydasızdır, köklenip derinlere inemediğinden, rüzgarlar önündeki yaprak misali sürekli yer ve yön değiştirdiğinden, tozu dumana katıp zihinleri bulandırabilir. İnsanları aradığını bilmez, hatta aramaz, söylediğini düşünmez, sormaz, sorgulamaz hale getirebilir.

Faydalı ya da faydasız, insan algısı ve insanlar arası ilişki gereği teyide ihtiyaç duyan her türlü bilgi, güvenilirliğin oluşması açısından mutlaka bir süzgeçten geçirilir. Tarih boyunca kanaat önderleri ve ileri gelenlerin, son zamanlardaysa toplumda bir şekilde öne çıkanların ve medyanın, önemli ölçüde bu süzgeç görevini yerine getirdiği söylenebilir. Sorun burada, yani ağırlıklı olarak bilginin teyidi için süzgeç görevini yerine getirecek olan kaynağın seçilmesinde yatmaktadır.

Önceleri bilgi ve bilgiyi aktaran kaynak, ulaşılmak istenen, arzu edilen, beklenen dahası yolu gözlenen bir hüviyete sahipti. Bilgi kurtuluş vesilesi olarak kabul edildiğinden, bilgiyi taşıyana da kurtarıcı bir kahramanlık atfedilirdi. Hayatı anlamanın ve yaşamanın öyle ya da böyle bir felsefesi vardı. Ünlü olmak, hayranlık uyandırmak, takip edilmek, beklenen ve hayatı biçimlendirip geliştiren bilgiyi taşıyabilecek yapıya sahip olmakla mümkündü. Birikim ve donanım gerektirirdi. Sorumluluğu ağır, taşınması zordu. Şevkle talep edilip sorulana güvenilir bir hüccet, talebe olup başvurana derin hocalıktı. Dünyanın her yerinde, her kültürde ve her uygarlıkta uzun yıllar boyunca kanaat önderleri ve ileri gelenler böyleydi. Ulemalar, bilginler, gönül erleri, bilge yöneticiler, yol ehli serdengeçtiler vardı.

Sonraları durum giderek değişti. Günümüze gelindiğinde; medyanın da katalizör etkisiyle katkıda bulunduğu hayatın amacı, ilişkinin, ilginin, bilginin niteliği hafifledi. Bu hafifliğe bağlı olarak öğrenme süreci kısaldı, anlama kolaylaşıp hızlandı.

Öğrenmenin ve anlamanın sağlaması olan güvenilirlik ve teyit ihtiyacını giderecek şekilde; bilginin yerini haberli, bilgenin yerini haber veren, ileri gelenin yerini ilgili veya uzman, kanaat önderinin yerini ünlü aldı. Bir zamanlar ünlü (namlı, şanlı, sanlı değil) namı diğer meşhur olmak, yani şehirde adı çıkmak ya da açığa çıkmak anlamında kullanılırdı ve daha çok olumsuzluğu çağrıştırırdı. Şimdilerde ise ünlü iş adamı, ünlü politikacı, ünlü diyetisyen, ünlü sanatçı, ünlü sosyal bilimci, ünlü gazeteci, ünlü analist, fenomen kişilik vb. var.

Hem bilgi hem bilgiyi taşıyan kişi açısından beklenen olma hali kalmadı. Karizmatik olan yani durum ve düşünce ile ilgili çözüm bulma krizinden doğan, medyatik olanla yer değiştirdiğinden güvenilirlik konusundaki seçicilik bile medyada çok yer alanlarla veya çok yer verilenlerle sınırlandırıldı. Artık belli bir alanda, sosyal ya da geleneksel medya sayesinde ünü yakalamış, öne çıkmayı nasıl olursa olsun başarabilmiş olanlar, ulusal güvenlikten dış politikaya, fıkıhtan sanata, sağlıktan edebiyata istediği her şeyi konuşabilir ve yapabilir. Onların öylesine, sorumsuzca konuştuklarında ve yaptıklarında hikmet varmış gibi göstermek, yine medyaya ve sistemi koruyan çevrelere düşer. Böylece; öne çıkarılan, zihinlerde yer edecek şekilde gündemde tutulan ünlülerin konuştukları ve yaptıkları şeyler çevresinde sempatizan toplanabilir, kamuoyu oluşturulabilir. Zaman zaman da özellikle konuştukları ve yaptıkları hızla yayılıp taraftar toplasın diye yine büyük oranda geleneksel medya sayesinde ünlü icat edilip kamuoyunun dikkatine sunulur.

Her zaman kalabalıklara ihtiyaç duyan ve potansiyel destek düşüncesiyle her türlü kalabalığa sempatiyle yaklaşan günlük siyasetin, yüzeysel bilginin ünlüler aracılığıyla taraftar toplamasına bir itirazı olmaz. Tam tersine, bunu bir yöntem olarak benimseyip değerlendirebilir. Yalnız, mevzu daha derin, gidilen yol kutluysa, hayata geçirilen her proje bir ideal içeriyorsa, iddialı bir çıkış ve bir duruş sergilemek ve bu şekilde mesafe katedilmek isteniyorsa, bilgisiyle ünü hak edenler müstesna, popüler anlayışın öne çıkardığı ünlülerden medet ummak; söyleyecek çok sözü, yapacak çok işi olanları hayal kırıklığına uğratabilir. Hakikat arayışı içinde, diriliş kaygısı taşıyanlar bilginin ve duygunun basitleştirilerek ünlülere teslim edilmesine ve onlar aracılığıyla yayılmasına meyletmemelidir.

Devam eden FETÖ duruşmaları ve bu duruşmalarda gündeme gelen iddianamelerden FETÖ'nün ele geçirme çabalarında bu basitliğin ünlüler aracılığıyla nasıl yaygınlaştırıldığına, kutsallığın nasıl keyfileştirilip, aklileştirilerek ayaklar altına alındığına hep birlikte tanık oluyoruz. Sözümona seçkinler ve seçilmiş kavimler (topluluklar) lehine amaca ulaşmada her şeyi mübah gören bu yöntem ve uygulama, Hakikat yolunda samimiyetle ilerleyenlerin tercihi olamaz.

Şenol GÖKA

Bilginin dayanılmaz hafifliği ve ünlü çılgınlığı ile ilgili etiketler şenol goka
GÜNÜN VİDEOSU

Kayseri'den İstanbul'a yürümek için yola çıkmıştı... Canlı yayın yaparken kamyon çarptı!

Kayseri'den İstanbul'a gitmek için 8 gün önce 2 arkadaşıyla birlikte yürüyerek yola çıkan 36 yaşındaki Neşet Turan'a sosyal medyada canlı yayın yaptığı sırada kamyon çarptı. Kamyon şoförünün kaza yerinden kaçtığı öğrenilirken Turan'ın hayati tehlikesi olduğu belirtildi.