Washington ve Riyad arasında dev anlaşma! Trump’ın 142 milyar dolarlık savunma hamlesi dünyayı salladı
ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan’da, tarihin en büyük savunma anlaşmalarından birine imza attı. Yaklaşık 142 milyar dolarlık anlaşma, Suudi Arabistan’a son teknoloji savaş ekipmanları ve hizmetlerin sağlanmasını içeriyor. Bu dev hamle, hem ABD hem de dünya basınında geniş yankı uyandırırken, Trump’ın dış politikada yeni bir sayfa açtığı yorumları yapılıyor.
Washington ile Riyad arasında imzalanan anlaşma, Amerikan savunma şirketlerinin Suudi Arabistan’a ileri teknoloji silahlar, askeri teçhizat ve teknik destek sağlamasını öngörüyor. Anlaşma, ekonomik ve askeri bağları derinleştirirken, Trump’ın “Amerikan ekonomisini güçlendirme” stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. İngiltere merkezli BBC, ziyaretin temel odak noktasının yabancı yatırımları ABD’ye çekmek olduğunu vurguladı ve Trump’ın Suudi Arabistan’ı “en güçlü ortak” olarak nitelendirdiğini hatırlattı.
Trump’ın mesajı: “İş yap, karışmayalım”
Bloomberg, Trump’ın Riyad ziyaretinde dünyaya net bir mesaj verdiğini yazdı: “ABD ile iş anlaşmaları yapın, biz de sizin işinize karışmayalım.” Trump, konuşmasında Suudi Arabistan’ın “modernleşme” çabalarını övdü ve insan hakları yerine ekonomik işbirliğine odaklandı. Bu yaklaşım, selefi Joe Biden’ın Suudi Arabistan’ı “dışlanmış devlet” ilan etme politikasından keskin bir dönüş olarak değerlendirildi. The Washington Post, bu ziyaretin ABD’nin Ortadoğu politikasında önemli bir değişime işaret ettiğini belirtti.
Tartışmalar ve eleştiriler
Anlaşma, küresel medyada farklı tepkilerle karşılandı. Katar merkezli El Cezire, Trump’ın diplomatik temaslarını kişisel çıkarları için kullandığı eleştirilerini gündeme taşıdı. Katar’ın Trump’a 400 milyon dolarlık lüks bir jumbo jet hediye etme teklifinin etik tartışmaları alevlendirdiği belirtilirken, 2018’de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesi sonrası gerilen ilişkiler de hatırlatıldı. Almanya’dan Der Spiegel ise “Trump satılık mı?” başlıklı bir podcast’te, Trump’ın ziyaretini “öncelikle bir iş fırsatı” olarak gördüğünü savundu. Derginin dış haberler editörü Mathieu von Rohr, “Trump’ın makamını özel amaçları için kullanmakta sorunu yok” dedi.
Trump’ın Körfez stratejisi
Trump’ın Ortadoğu turu, Suudi Arabistan’ın ardından Katar’ı da kapsıyor. Ziyaret, Gazze’deki durum, İran ile ilişkiler ve Suriye’nin yeniden inşası gibi konuları ele alma potansiyeli taşısa da, Trump’ın öncelikli hedefinin ekonomik kazanç olduğu belirtiliyor. BBC, Trump’ın Körfez ülkeleriyle ilişkileri güçlendirerek Amerikan ekonomisine yatırım çekmeyi amaçladığını yazdı. Öte yandan, Suudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşme sürecinde ABD’nin silah anlaşmalarını bir baskı aracı olarak kullandığına dair yorumlar da dikkat çekti.
Geçmişten günümüze
Trump’ın 2017’deki ilk başkanlık döneminde de Suudi Arabistan’la milyarlarca dolarlık silah anlaşmaları imzaladığı biliniyor. Ancak Kaşıkçı cinayeti, iki ülke ilişkilerini kısa süreliğine germişti. Biden döneminde insan hakları odaklı bir söylem benimsenmiş, ancak Trump’ın ikinci döneminde bu söylemin yerini ekonomik pragmatizm aldı. The Washington Post, Trump’ın “müttefiklerini savunmaktan çekinmeyeceği” sözlerinin, ittifaklara şüpheyle yaklaşan önceki tutumundan bir dönüş olduğunu vurguladı.