Sıla lezbiyen mi? Ayşe Arman'a neler anlattı?

Sıla lezbiyen mi? Ünlü şarkıcı Sıla Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman'a konuştu. Sıla'nın Arman'a verdiği röportaj ise merak konusu. Sıla kendi hakkında çıkan lezbiyen iddialara cevap verdi. Röportajın devamı yayınlandı. Vatandaşlar ise Sıla'nın neler söylediğini merak ediyor. Peki Sıla lezbiyen mi? Detaylar haberimizde...

Sıla lezbiyen mi? Ahmet Kural'da şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayetçi olan Sıla ilk kez Ayşe Arman'a konuştu. Ayşe Arman'ın Sıla ile yaptığı röportajın devamı yayınlandı. Sıla lezbiyen iddialarına cevap verdi. Sıla'nın ne cevap verdiği ise merak konusu. Peki Peki Sıla lezbiyen mi? Merak edilen detaylar haberimizde...

Sıla açık açık konuştu: "Lezbiyen olsam çıkar söylerim". İşte o röportaj...

- Ahmet Kural, “Kendime hâkim olamadım, özür dilerim, itişme kakışma yaşandı, kolundan tuttum, yere düştü!” demedi mi? E bu şiddeti kabul etmek değil mi?

Evet.

Sıla lezbiyen mi? Ayşe Arman'a neler anlattı?

- E peki şu son dönemde neden dayak var mıydı yok muydu tartışılıyor? Sen çıkıp konuşmadığın için mi?

Ben olayı magazinsel bir boyuta taşımamak için konuşmadım. Hukuki süreç halihazırda zaten devam ediyordu...

'BU BİR MEYİL'

- Şu anda yapılan şiddeti normalleştirmek mi?

E tabii! Ama bu kanıksanabilecek bir şey mi? Bu şey değil ki, “Bizim çocuk da altına kaçırıyor, bunun da böyle bir huyu var!” Böyle bir şey değil ki... Bu bir meyil. Ve bu meyille yaşayan bir sürü insan var.

- Sen Ahmet Kural’ın buna meyli olduğunu hiç fark etmedin mi?

Ettim.

- İlk beraber olmaya başladığınızdan bu yana toplam ne kadar beraber oldunuz?

Aşağı yukarı 8 ay. Sonra bir ayrılık dönemi geçirdik. Sonra tekrar bir araya geldik.

- Nasıl bir meyil peki bu? Alkolle mi ortaya çıkıyor?

Ben bilemem. Bence hekimler tanı koyarlar. Benim şu an bir şey demem doğru olmaz. Ama evet, böyle bir problemi vardı. Daha önce de böyle bir dayak hadisesi yaşadık. Ama hepimiz aşkın birazcık iyileştirici ve uzlaştırıcı bir şey olduğuna inanırız, ben de... Aşk seçmeli ders değil ya bizim için...

'ONU İYİLEŞTİREBİLECEĞİMİ ZANNETTİM'

- Yani âşıktın, gözüne perde indi, şiddete eğilimli olduğunu görmemeyi tercih ettin, öyle mi?

Evet. Aşkın onu iyileştirebileceğimi zannettim. Düzeltebileceğini zannettim. Beraber yol alabileceğimizi zannettim ama öyle bir şey yokmuş.

- Sinirlenince ne yapardı?

Ağırlıklı olarak öfkesini saçan, savuran biriydi diyeyim. Ama ben bu adama âşıktım.

- Sen nasıl bir kişiliksin?

Ben de delinin tekiyim ama sadece kendine zarar veren bir deliyim. Başkasına zarar veremem yani. Acayip acayip hareketler yapmam.

- 5 yıl ceza yeme ihtimalinden sonra mı şiddeti normalleştirme operasyonlarına girişildi?

Valla hiçbir fikrim yok. O kadar acayip ki... İlk başta, “Evet, aramızda bir şey oldu” dedi. Ardından bir metin yazıldı, benden ve bütün kadınlardan özür dilendi. Sonra “Yok aslında onun vücudunda morluk filan!” dendi ve hikâye uzadı gitti. Bir de geçen hafta olmayan Adli Tıp raporu çıktı. Sonra biliyorsun, “Biz böyle bir rapor vermedik!” dedi.

- İnanılır gibi değil...

Evet.

- Bir de yan tarafta bir komşu sana tanıklık etti değil mi? Öyle bir şeyler okudum...

Evet. 17 yaşında bir kız çocuğu. Ben annesiyle konuştum. Beni tanımıyor. Hayatında görmemiş. Ahmet’in yan komşusunun kızı. “Ahmet Kural yan evde bir kadını fena dövüyor” diye bir arkadaşına mesaj atıyor. Çünkü sesleri duymuş.

- Sen olduğunu biliyor mu?

Hayır. Bence aklına da gelmiyor. Kimsenin kafasında böyle bir şey canlanmıyor ki. Sabah 04.00-04.30 civarı mesajı yolluyor. Bizim bundan hiç haberimiz yok. Ertesi gün biz savcılığa gidiyoruz. Savcılığa gidince herkes olayı öğreniyor tabii. Yan komşunun kızı da o dayak attığı kadının ben olduğunu öğreniyor. Bize ulaşıyor ve diyor ki “Biz de duyduk sesleri, çok korktuk, çok ürkütücüydü... Tanıklık edebiliriz!” Gerçekten de tanıklık ettiler. İfadesini okuduğum zaman her şeyi yeni baştan yaşadım. O cümleler o kadar doğru ki...

- Neler var o cümlelerin içinde?

“Öldüreceğim seni!”, “Senin canın dayak istiyor!” falan. Zaten var ifadelerde hepsi de.

- Neredesiniz o anda?

Mutfaktayız...

- Ve üstüne yürüyor, öyle mi?

Aynen...

- Sen n’apıyorsun? Sanki üzerime yürüyenin ben de üzerine yürürüm gibi geliyor...

Öyle olmuyor işte. Hiçbir şey yapmadım. Öyle kalakaldım.

- Ağlıyor muydun?

Evet.

- Ne yapıyordun peki, sürekli kendini kapatmaya mı çalışıyordun vurmasın diye?

Evet, tam olarak böyle oldu. Kendimi korumaya çalışmaktan başka bir şey yapamadım.

- Ve bu 45 dakika mı devam etti?

Evet. Daha fazla anlatınca kötü oluyorum.

- Peki... İlişkinizde daha baskın olan sen miydin?

Yoo. Eşittik. Öyle bir şey yoktu.

- Senin kişiliğin, şöhretin altında eziliyor muydu?

Bir sürü insan böyle bir yerden okudu ilişkimizi. Ama aşk işin içine girdiği zaman işler değişiyor. Benim için gerçekten büyük aşktı. Ama böyle bitti, yapacak bir şey yokmuş


SILA

Sıla Gençoğlu (17 Haziran 1980, Denizli), Türk şarkıcı ve şarkı yazarı. Acıpayam, Denizli'de doğdu ve öğrenim hayatı için önce İzmir'e sonra İstanbul'a yerleşti. Sahne eğitimi almaya lise yıllarında başladı. Bilgi Üniversitesi'ndeki caz eğitimi sonrasında uzun süre Kenan Doğulu'ya geri vokallik yaptı.

2007'de kendi adını verdiği albümünde yer alan ve Türkiye Resmî Listesi'nde bir numara olan "...Dan Sonra" şarkısıyla çıkış yapan Sıla, sonrasında yayımladığı eleştirel ve ticari başarılar elde eden İmza (2009), Konuşmadığımız Şeyler Var (2010), Vaveyla (2012), Yeni Ay (2014) ve Mürekkep (2016) albümleriyle de liste başarılarını sürdürmeye devam etti. Bu albümlerde yer alan "Sevişmeden Uyumayalım", "Acısa da Öldürmez", "Kafa", "Boş Yere", "Vaziyetler", "Yabancı" ve "Hediye" şarkıları da Türkiye'de liste başı oldu. Bunların yanı sıra "Yoruldum", "İmkânsız" ve "Zor Sevdiğimden" gibi diğer pek çok şarkısı da hit olarak ilk beşe girdi.

Şarkıcılığının yanı sıra eleştirmenler tarafından övülen söz yazarı ve besteci kimliğiyle ön plana çıkan Sıla, kendi albümlerindeki şarkıların neredeyse tamamını tek başına yazarak Efe Bahadır'la birlikte bestesini yaptı. Ayrıca başka şarkıcılar için de birçok şarkı sözü yazdı. 2010'da Konuşmadığımız Şeyler Var ve 2014'te Yeni Ay ile birlikte Türkiye'de yılın en çok satan şarkıcısı oldu. Bugüne kadar dört Altın Kelebek Ödülü ve yedi Kral Tv Video Müzik Ödülü dahil olmak üzere onlarca ödül kazandı.

1980-2006: İLK YILLARI VE KARİYER BAŞLANGICI
Sıla Gençoğlu, 17 Haziran 1980'de Denizli, Türkiye'de İzmirli bir annenin ve Denizlili bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Ömür Gençoğlu (eski soyadı Balaban) eczacıyken babası Şükrü Gençoğlu siyasetçi ve kimyagerdi; ikili 1973'te nişanlanmış ve 1975'te evlenmişti. Şükrü Gençoğlu, 1990'ların ortalarında Doğru Yol Partisi'nin Denizli il başkanlığı görevini yürütmüş ancak istifa ederek görevini bırakmıştı. Dedelerinden Muzaffer Fikri Balaban, Demokrat Parti'nin TBMM'deki 10. dönem İzmir milletvekillerinden biriydi ve 27 Mayıs Darbesi sürecinde Yassıada'da yargılanarak iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer dedesi Rıza Gençoğlu ise Adalet Partisi'nin TBMM'deki 15. dönem Denizli milletvekillerindendi. İlkokulu ailesinin yanında Denizli'de tamamladıktan sonra kendi deyimiyle "tuhaf bir Fransızca sevdasıyla" ortaokul ve liseyi okumak için İzmir'de yaşayan anneannesi Süheyla Balaban'ın yanına yerleşti. 1990'da eğitim dili Fransızca olan Tevfik Fikret Okulları'na girerek 1997'ye kadar burada eğitim görmeye devam etti. Buradaki müzik öğretmeni Aziz Pelen, Sıla'nın müziğe olan ilgisini fark ederek onu okul korolarında ve solo programlarda sahneye çıkardı.[4] Lise ikinci ve üçüncü sınıflarda özel şan derslerine başladı. İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından Sabahat Tekebaş ile şan ve ses eğitimi üzerine çalıştı.

1998 yılında yüksek öğrenimi için İstanbul'a geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bir sene okudu, daha sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Caz Vokal Bölümü'ne geçiş yaptı. Bu dönemde, Afyon Caz Festivali'nde Neşet Ruacan, Nedim Ruacan ve Nezih Yeşilnil'den oluşan caz orkestrasında solist olarak görev aldı. Nükhet Ruacan'la ses eğitimi üzerine çalıştı ve yine okul döneminde, daha sonraları albümlerinde sanatçıya önemli katkılar yapan müzisyen Efe Bahadır'la da tanıştı. Kısa bir sürenin ardından Kenan Doğulu ile tanışarak onun yedi sene vokalistliğini yaptı. Ayrıca Sıla'nın yaptığı besteler ve yazdığı şarkı sözleri Ferhat Göçer (Vur kadehi Ustam) Kenan Doğulu (Boğaziçi) Emel Müftüoğlu (Ağla Ağla) gibi birçok ünlü sanatçının albümlerinde yer aldı. Geniş kitleler onun sesiyle ilk kez Sezen Aksu ile yaptıkları ve "Sıla" dizisinin şarkısı olan ortak besteleri "Sıla-Töre" sayesinde tanıştı.

2007-09: SILA, SHAKER VE İMZA
Şarkıcı, 2007'de yapım sürecinde Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Ozan Doğulu, Yalın ve Efe Bahadır'ın yer aldığı ve kendi adını taşıyan ilk albümünü yayımladı. Çıkış şarkısı "...Dan Sonra" ile Türkiye'de kısa zamanda 1 numaraya ulaşmış ve 12 hafta 1 numarada kalmıştır. İkinci klip ise "Kenar Süsü"ne klip çekmiştir. 2008'de Ciclon grubu ile beraber olarak kaydettikleri "Shaker" albümünden "Yaz Geliyor Heyoo" isimli parçayı yeni teklisi olarak belirlemiş ve şarkı, Türkiye'de 34 numaraya yükselmiştir.

İkinci albümünü 2009 yılında piyasaya süren sanatçı, bu albümün ilk teklisi olarak "Sevişmeden Uyumayalım"ı seçmişve bu şarkı 3 hafta boyunca 1 numara olmayı başarmıştır. İkinci tekli olarak "İnşallah"ı seçen Sıla, bu şarkısıyla da Türkiye'de 2 numaraya kadar yükselmeyi başarmıştır. "Yara Bende" isimli üçüncü teklisine Kemal Doğulu yönetmenliğinde bir video hazırlayan sanatçı, bu şarkısıyla da 4 numaraya yükselmiştir. Albümün dördüncü video klibi ise, konser görüntülerinden oluşan videosuyla "Bana Biraz Renk Ver" olmuştur ve 2010'un Mart ayında gösterime girmiş ve bu şarkı, Türkiye Listesi'nde 3 numaraya yükselmiştir.

Sıla lezbiyen mi? Ayşe Arman'a neler anlattı? ile ilgili etiketler Sıla Gençoğlu Ayşe Arman
GÜNÜN VİDEOSU

Fatih Altaylı, İran’da düşen helikopterin enkazını Akıncı İHA'nın bulmasından rahatsız oldu!

Gazeteci Fatih Altaylı, İran’da düşen helikopterin enkazını AKINCI İHA’nın bulmasından rahatsız oldu. Dünya AKINCI TİHA'yı ayakta alkışlarken, 'Fazla kasılmaya gerek yok yani' diyerek küçümsemeye kalkan Altaylı'ya tepki yağıyor.