"Orta yolcu" Abdullah Gül, KHK eleştirisi ile birilerine mesaj mı gönderiyor?

15 Temmuz darbe girişimine direnen sivil vatandaşlara "cezai sorumsuzluk" öngören düzenleme tartışılmaya devam ediyor.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de son yayımlanan KHK ile ilgili yaptığı açıklamada, “15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.” ifadelerini kullanmış ve düzenlemeyi eleştirmişti.

Gül'ün bu açıklamalarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da yanıt gecikmedi. Erdoğan, Afrika ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Geçmiş cumhurbaşkanımızın muğlaklıktan bahsetmiş olması üzücüdür." diye konuştu.

Bu tartışmayı bugün köşesine taşıyan Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu ise Abdullah Gül hakkıda çarpıcı ifadeler kullandı.

Gül'ün KHK mesajı ile bazı çevrelere mesaj gönderdiğini öne sürdü.

İşte o yazı;

- KHK tartışması ışığında sistemin kilit taşı

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında rol alan sivillere, adli idari ve mali sorumluluk yüklenemeyeceğine ilişkin düzenleme etrafındaki tartışmalar, pek çok şeyi gün ışığına çıkardı. Meselenin muhalefete bakan yüzü ile AK Parti iç dinamiklerini ilgilendiren epeyce yönü var. Ve tabii ki Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki yeri ve ağırlığının önemini gösteren bir tablo da söz konusu. Sırasıyla gidecek olursak...

Ana muhalefet partisinin, 15 Temmuz'u "kontrollü darbe" olarak tanımlayan siyasi bilincinin canlılığını koruduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Darbe gerçeklerini inkâr etmeye dayalı alt bilinç de hemen dışa vurdu. CHP sözcüleri, sosyal medya manipülatörü müttefikleri ile kısmen kamuoyu oluştururken, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, canlarını ortaya koyan sivil vatandaşlar sayesinde önlendiğini vurgulamaktan kaçındı.

İyi Parti kanadı, kimsenin aklına bile gelmemesi gereken "iç savaş" söylemi ile gündemde yer kapmaya çalıştı. Bu demek oluyor ki İyi Parti siyasal projesinin mühendisleri, toplumsal kutuplaşma iddiası ile başlatılan kampanyayı, -Allah muhafaza- iç savaş senaryosuna uzanan bir düzlemde devam ettirecek kadar çılgın karakterde!

HDP için değerlendirilecek fazla bir şey yok. Onlar, çözüm sürecini istismar etmenin, terörden güç devşirme sorumsuzluğunun yol açtığı ağır sorunların travmasını atlatabilmiş, yeni yol haritası çizebilmiş değil.

MHP bu noktada en net parti konumunda idi. Darbenin önünü ve arkasını titizlikle analiz eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilk anlarda AK Parti yönetiminden bile gelmeyen keskin tavrı sergiledi. FETÖ ile mücadele önceliğinin altını çizdi ve darbe üretebilecek her türlü faktörün köküne kadar temizlenmesini her türlü tartışmanın önünde tuttuğunu belirtti.

***

AK Parti'ye bakmadan önce, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün paylaşımlarına değinmekte de yarar var. Sn. Gül, geleneksel "orta yolcu" yaklaşımını sürdürmekle kalmadı hem AK Parti karşıtı kitleye hem de AK Parti içindeki kimi unsurlara mesaj göndermeyi denedi. Bu duruş, gerek 2019 gerekse sonrası bakımından artık kaçınılmaz kırılma ve karşılaşmaya işaret niteliğindeydi.

Ve AK Parti... Detaylı analizden önce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın devletin zirvesinde sorun çözme stiline ilişkin bir özet nakledeyim:

"Cumhurbaşkanı'na bir iş geliyorsa demek ki çözecek merci orası. O da gerekli uyarısını veya müdahalesini yapıyor. Gelsin bize, biz de çözelim. Hiç olmazsa çözecek bir merci var. Ya bir de o olmasa ne olacaktı?"

Son KHK üzerinden koparılan fırtına da teyit etti ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'de, Hükümet'te ve siyasette "ahengin, sürdürülebilir dengenin ana aktörü."

Kritik bir konuda, Cumhurbaşkanı'nın devrede yoksa veya Cumhurbaşkanı ile yeterli derinlikte istişare edilmemişse, AK Parti dağınıklık yaşayabiliyor. Sivillere yargısal muafiyet getiren hükmün tartışması da gösterdi ki Başbakan'ın açıklamaları ortamdaki zihni bulanıklığı gecikmeli giderebiliyor, bazı bakanlar ve milletvekilleri gel-gitli konuşabiliyor.

Parti ve hükümet sözcüsünün aldığı inisiyatif ise büyük dalgayı kesmeye yetmeyebiliyor.

İşte bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş döneminin iyi değerlendirilmesi bilhassa Külliye ile Parti yönetimi arasında doğrusal ve etkili mekanizmalar kurulması mutlak zaruret arz ediyor.

"Orta yolcu" Abdullah Gül, KHK eleştirisi ile birilerine mesaj mı gönderiyor? ile ilgili etiketler KHK
GÜNÜN VİDEOSU

Böylesi görülmedi: Kokuyu gizlemek için uyuşturucu maddeye kahve sürmüşler

Edirne'de Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yurda giriş yapan bir tırda hassas burunlu dedektör köpek Carlos'un desteği ile polis ve gümrük muhafaza ekiplerince yapılan aramada 10 milyon lira değerinde 50 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Kokuyu gizlemek için uyuşturucu maddeye kahve sürüldüğü ortaya çıktı.