Ölümle sessiz bir dostluk... Kendi kazdığı mezarda uyuyan adam: Ahmet Karabela
78 yaşındaki Ahmet Karabela, önceden kazdığı mezarında her gece uyumaya başladı. Hem köy halkı arasında hem de çevrede büyük ilgi uyandıran bu sıra dışı tercih, yaşam ve ölüm kavramlarına farklı bir bakış açısı sunuyor.
Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyünde yaşayan 78 yaşındaki Ahmet Karabela, alışılmadık yaşam tercihiyle gündeme oturdu. Çiftçilikle geçimini sağlayan Karabela, ölümünden sonra kimseye zahmet vermemek amacıyla, kendi elleriyle özenle kazdığı mezarında geceleri uyumayı tercih ediyor. Hem köy halkı arasında hem de çevrede büyük ilgi uyandıran bu sıra dışı tercih, yaşam ve ölüm kavramlarına farklı bir bakış açısı sunuyor.
Kendi Elleriylə Hazırladığı Mezar
Ahmet Karabela, hayatının her anında sorumluluğu elden bırakmayan bir kişiliğe sahip. Salucu köyünde geçirdiği uzun yılların ardından, ölümünün ardından başkalarına yük olmamak için kendi mezarını kazma kararı aldı. Kazma, kürek ve diğer araçlarla titizlikle hazırladığı mezarı; yağışların etkisinden korunması için naylon ve çatı parçalarıyla özenle kapladı. Bu girişim, onun yaşamına dair planlı ve düşünceli yaklaşımının en çarpıcı örneği olarak değerlendiriliyor.
Geceleri Mezarında Dinleniyor ve Dua Ediyor
Ahmet Karabela’nın mezarı, sadece ölüm hazırlığı amacı taşımıyor; aynı zamanda onun manevi dünyasının bir parçası haline geldi. Geceleri mezarına giderek orada dinlenen ve dua eden Karabela, burayı kendisi için bir sığınak, huzur mekanı olarak benimsiyor. Mezarının başında geçirdiği zamanın, ona ruhani bir dinginlik sağladığını söyleyen yaşlı adam, ölümle barışık yaşamını bu şekilde ifade ediyor. Bu durum, ölümün kaçınılmazlığına rağmen yaşamın her anının değerlendirilebileceğine dair farklı bir perspektif sunuyor.
Köydeki Etkisi ve Geleneksel Uygulamalar
150 hanelik küçük Salucu köyünde Ahmet Karabela, sadece mezarını kendisi kazmasıyla değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmaya olan katkılarıyla da tanınıyor. Köyde vefat eden vatandaşların cenaze işlemlerinde öncü rol oynayan Karabela, mezar kazımalarında emeğiyle biliniyor. Herkesin birbirine yardımcı olduğu bu geleneksel ortamda, onun davranışları köy halkı tarafından sevgi ve saygıyla karşılanıyor. Köydeki minareden duyurulan vefat haberlerinde bile Karabela’nin izinden gidilmesi, onun yaşam tarzının ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor.
Vasiyetleri ve Geleceğe Mesajları
Ölüm anında dahi düşüncelerini net olarak ifade eden Ahmet Karabela, mezarının morgaya götürülmemesini ve kendisinin muhtar tarafından yıkanmasını vasiyet etti. “Kimseye zahmet vermemek için kendim kazdım. Allah nasip ederse, mezarıma defnetsinler” diyen Karabela, ölümle yüzleşme biçimiyle çevresine ilham veriyor. Bu cesur ve farklı yaklaşım, onun yaşamını her ayrıntısıyla planladığını ve toplumsal sorumluluğunu da unutmayan bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor.
Ahmet Karabela’nın hayatı, Salucu köyünde derin izler bırakırken, onun bu eşsiz tercihleri; yaşam, ölüm ve insanın kendi kaderini belirleme gücü üzerine düşündürmeye devam ediyor. Köy halkı, onun yardımları ve örnek davranışları sayesinde dayanışma ve sevgi dolu bir ortamı korurken, Karabela’nın hikayesi gelecek nesillere de ilham kaynağı olmaya aday.