Müslümanlar "marjinal dil" ile nereye çekilmek isteniyor?
Ayasofya'nın, tarihi bir yanlışın düzeltilmesi çerçevesinde yeniden cami olarak ibadet açılması farklı tepkiler aldı. Bu tarihi adımı eleştirenlerden olduğu kadar, destek verenler arasından da "marjinal" sesler yükseldi. Özellikle son dönemde, toplumun bazı kesimlerinin hassas olduğu konulara yönelik "rövanşist" mesajlarda artış gözlendi. Bu provokatif mesajlar, atılan devrim niteliğindeki adımların yanlış bir platformlara taşınmasına ve maksadın gölgede kalmasına neden oldu!
İstanbul'un fethi ile cami kimliğine kavuşan, ancak daha sonra müzeye çevrilen, dünya mirasının en önemli mabedlerinden Ayasofya'da 86 yıl sonra ilk cuma namazı kılındı.
Ayasofya'nın yeniden cami statüsü kazanmasının ardından kılınan ilk cuma namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yüzbinlerce vatandaş katıldı.
Türkiye'nin bağımsızlığının ve özgür iradesinin bir kez daha dosta-düşmana ilan edildiği bu tarihi ana tanıklık eden yüz binler meydanları doldurarak benzersiz duygular yaşadı.
HİLAFET POLEMİĞİ
Ayasofya'nın açılmasının hemen ardından ise kamuoyunda yine zaman zaman gündeme gelen "hilafet" konusu üzerinden yeni bir polemik başladı.
"Gerçek Hayat" dergisinin 27 Temmuz tarihli sayısında Ayasofya'nın cami kimliğine kavuşmasından yola çıkılarak 'hilafet' çağrısı yapıldı.
Derginin kapağında, "Artık Ayasofya ve Türkiye hür... Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın" sözlerine yer verildi.
Derginin genel yayın yönetmeni Kemal Özer ise bu kapağa gelen tepkilere Twitter'dan paylaştığı mesajla yanıt verdi.
"Bazı kimseler aceleci davranıp Gerçek Hayat'ın pazartesi çıkacak sayısının muhtevasına bakmadan sadece kapağı üzerinden provakasyon yaptığımızı iddia etmiş…" diyen Özer, "Müslümanların birlikteliğini savunmak ne zamandan beri provakasyon sayılıyor?" diye sordu.
AK PARTİ'DEN UYARI
Yaşanan bu tartışmalar üzerine AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten kritik uyarılar ve önemli mesajlar geldi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik,, "Türkiye’nin siyasal rejimiyle ilgili siyasal kamplaşma üretmek yanlıştır. Cumhuriyetimiz tüm nitelikleriyle gözbebeğimizdir. Dünden beri sosyal medyada siyasal rejimimizle ilgili ortaya çıkan sağlıksız tartışma ve kamplaşma, Türkiye’nin gündemi değildir" ifadelerini kullandı.
MARJİNAL DİL KİME YARIYOR?
Bu konuda önemli bir ikaz da TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun tarafından yapıldı.
Türkiye’de dindar-muhafazakarların son 18 senede "makul çoğunluğun sesi" olduklarını ve toplumsal barışın ve huzurun ihya edilmesinde tarihsel roller üstlendiğini hatırlatan Altun şu ifadeleri kullandı;
"Bugün toplumun geniş ve asil gövdesini oluşturan ana unsurlardan biri olan dindar muhafazakarlar tarihsel bir eşiğin önünde duruyorlar.
Ülkemizin bir kaç asırlık makus talihini tersine çeviren adımların arka arkaya atıldığı, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun dünyanın en güçlü pasaportlarından biri haline dönüştüğü, tüm dünyayı kaosa sürükleyen, yüzbinlerce insanın ölümüne, hayatta kalanların da finansal olarak çökmesine neden olan büyük Koronavirüs salgınını dünyanın en iyi yöneten bir kaç ülkesinden biri olarak adından söz ettirdiği, Mavi Vatan bayrağının göndere çekildiği, dünyada masumların sesi ve tarihsel haklarımızın savunucusu olarak yeniden güç kazandığımız bir dönemde içeride başlatılan hiç bir tartışmanın tesadüfi olmadığını düşünmemiz büyük önem taşıyor.
Önümüze her gün atılan kavga konularına ve onları giderek fanatik ve rövanşist bir dille savunanlara, bizi toplumdan kopuk, marjinal bir dile hapsetmeye çalışanlara karşı uyanık olalım. Sosyal medya üzerinden çekildiğimiz tartışmalara, “bize tartıştırılanlar”a dikkat edelim.
Bize ait olan ve toplum nazarında büyük teveccüh gören kuşatıcı dilimizi asla terk etmeyelim. Cumhurbaşkanımız liderliğinde kenetlenen bu toplumu hak ettiği yere taşıyalım. Bizi ayıranlara değil her zaman olduğu gibi birleştirenlere bakalım. Bir olalım, iri olalım, diri olalım..."
SUPERHABER BU KAPAĞI REDDEDİYOR!
Arka arkaya yaşanan bu gelişmeler konusunda SuperHaber olarak biz de duruşumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz...
"Hilafet" konusu akademik çerçevede ya da toplumsal planda tartışılmaya açıktır ancak zamanlaması açısından "Gerçek Hayat"ın kapağı bir operasyondur veya en iyimser ihtimalle bu tartışmayı başlatmak ile operasyona alet olunmuştur. SuperHaber bu kapağı ve verilen mesajı tümüyle reddediyor!
Ayasofya'nın özgürlüğüne kavuşması üzerinden, atılan adımı farklı bir platforma çekmek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Cumhuriyet'e vefasızlık ve haksızlıktır. Maksadını aşan bu tip girişimlere ortak olmuyoruz, olmayacağız!
