Diyanet’ten yılın son cuma hutbesinde net uyarı: Yılbaşı kutlamaları, alkol ve piyango İslam kültüründe yok!
Diyanet İşleri Başkanlığı, yılın son cuma hutbesinde yaklaşan yılbaşı öncesi dikkat çeken mesajlar verdi. Hutbede, İslam kültüründe yeri olmayan yılbaşı kutlamalarından uzak durulması, alkol tüketilmemesi ve piyango ile şans oyunlarının meşrulaştırılmaması gerektiği vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 26 Aralık tarihli cuma hutbesinde yılın son günlerine girilirken toplumda artan yılbaşı kutlamalarına ilişkin açık ve net uyarılarda bulundu.
YILIN SON CUMA HUTBESİNDE YILBAŞI VURGUSU
Hutbede, her yıl olduğu gibi bu dönemde yeniden gündeme gelen Noel–yılbaşı ayrımı ve “kutlamak caiz mi” tartışmalarına da dolaylı mesajlar verildi.
Toplumun bir kesiminde yoğun eğlence ve kutlama hazırlıkları sürerken, hutbede bu tür alışkanlıkların Müslüman kimliğiyle bağdaşmadığına dikkat çekildi.

“İSLAM KÜLTÜRÜNDE YERİ OLMAYAN SEMBOLLERDEN UZAK DURUN”
Hutbede, yılın son günlerinin evlerin, iş yerlerinin ve sokakların İslam inancında yeri olmayan sembollerle donatıldığı bir döneme dönüştürülmemesi gerektiği vurgulandı. Diyanet, bu tür uygulamaların zamanla kültürel yabancılaşmaya yol açtığına dikkat çekti.
ALKOL VE KUMARA AÇIK UYARI
Diyanet’in hutbesinde özellikle alkol tüketimi ve piyango-şans oyunları konusuna geniş yer ayrıldı. Alkolün beden ve ruh sağlığına zarar verdiği belirtilirken, “içinde alın teri olmayan kazanç” olarak tanımlanan kumar ve piyango gibi uygulamaların hayırla anılamayacağı ifade edildi.
Hutbede, yıl sonu eğlencelerinin kumar ve şans oyunlarıyla normalleştirilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
“KİMLİĞİNİ KAYBEDEN TOPLUMLAR GELECEĞİNİ DE KAYBEDER”
Hutbede yer verilen mesajlarda, tarih boyunca yabancı kültürlerin etkisi altına giren toplumların zamanla kendi kimliğine yabancılaştığı ve bunun medeniyet kaybına yol açtığı hatırlatıldı. Günümüzde de sınırsız eğlence anlayışıyla insan fıtratının bozulmak istendiğine dikkat çekildi.
“HER TAKVİM YAPRAĞI HAYATTAN EKSİLEN BİR GÜNDÜR”
Diyanet, yeni bir miladi yıla girilirken bu günlerin muhasebe ve tefekkür zamanı olması gerektiğini belirtti. Hutbede, zamanın eğlenceyle değil, ahiret bilinciyle değerlendirilmesi gerektiği vurgulanarak, Müslümanların faydasız söz ve lüzumsuz işlerden uzak durması çağrısı yapıldı.
26 ARALIK CUMA HUTBESİ TAM METİN
Muhterem Müslümanlar!
Her toplumun kendine özgü bir kimliği vardır. Milletler, bu kimlikle tarihteki yerlerini alırlar. Millî ve manevi değerlerini bu kimlikle muhafaza ederler. Aile olmayı bu kimlikle sağlar; sanat ve mimarilerini, şehir ve medeniyetlerini bu kimlikle oluştururlar. Geleceklerini bu kimlikle ayakta tutarlar.
Aziz Müminler!
Bizi biz yapan, bizi millet kılan, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamamızı sağlayan unsurlardan biri de Müslüman kimliğimizdir. Bu kimlik, mayasını şu ayet-i kerimeden alır: “Biz, Allah’ın boyasıyla boyandık. Kimin boyası Allah’ın boyadığı renkten daha güzeldir ki! Biz, yalnızca O’na kulluk ederiz.”[1] Bu kimliğin harcında, Kur’an’ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’den beslenen rahmet pınarları vardır. Bu kimliğin temelinde, zamana ve zemine göre değişmeyen İslam ahlakı vardır. Bu kimliğin inşasında, rahmet ve merhameti, adalet ve iyiliği kuşanmak vardır.
Kıymetli Müslümanlar!
Tarih sahnesinden silinen milletler, önce yabancı kültürlerin etkisi altına girmişler, sonra kimliklerine yabancılaşmışlardır. Nihayetinde medeniyetlerini ve geleceklerini kaybetmişlerdir. Bugün, insanlık, ahlaki bir yozlaşma ile karşı karşıyadır. Sınır tanımayan bir tarzda gerçekleştirilen eğlencelerle tertemiz yaratılan fıtrat bozulmak istenmektedir. İnsanın; zamanını ve imkânlarını harcadığı ölçüde mutlu olabileceği algısı üretilmektedir. Özüne ve kültürüne yabancı, kimliksiz nesiller oluşturulmaya çalışılmaktadır. Yüce Rabbimiz, yeryüzünde bu kötülüklere sebep olanları bizlere şöyle tanıtmaktadır: “İnsanlardan öyleleri vardır ki, eline güç geçtiğinde bozgunculuk çıkarıp ürünleri, kültürleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah ise bozgunculuğu asla sevmez.”[2]
Aziz Müslümanlar!
Takvimden kopardığımız her yaprak, aslında hayatımızdan eksilen bir günün sessiz şahididir. Önümüzdeki hafta yeni bir miladi yıla girecek, ömür sayfamızdan bir yılı daha geride bırakmış olacağız. Bu günler; değerlerimiz ve kimliğimizle bağdaşmayan eğlencelerle hayatımızı zayi ettiğimiz günler olmamalıdır. Bu günler; inancımızda ve kültürümüzde yeri olmayan sembollerle evlerin, işyerlerinin ve sokakların donatıldığı bir ortama çevrilmemelidir. Bu günler; bedenimize ve ruhumuza zarar veren alkolün tüketildiği bir zaman dilimi haline getirilmemelidir. Bu günler; içinde alın teri olmayan, kendisiyle hayır yapılamayan, adı ne olursa olsun kumar, piyango ve şans oyunlarının oynandığı bir hale dönüştürülmemelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde, “Kişinin iyi Müslüman olduğunun işaretlerinden biri de faydasız söz ve lüzumsuz işleri terk etmesidir”[3] buyurmaktadır.
Değerli Kardeşlerim!
Ömür nimetinin her anını paha biçilmez bir hazine olarak görelim. Yüce Rabbimizin, “İnsanların hesaba çekilecekleri gün iyice yaklaştı; hâlbuki onlar gaflet içinde haktan yüz çevirmektedirler”[4] ikazına kulak verelim. Bugüne kadar nasıl yaşadığımızı gözden geçirirken, halimizi ve geleceğimizi ebedi yurdumuz olan ahirete göre şekillendirelim. Unutmayalım ki, uzak gördüğümüz ölüm ve hesap bize çok yakındır.
Kaynak: Haber Merkezi
Türkiye’nin konuştuğu skandallar sonrası Diyanet'ten manidar Cuma Hutbesi: Uyuşturucu aklı, fuhuş hayatı yok eder!Gündem
Parası olmayana para getirdiğine inanılıyor! Kokina çiçeğine yoğun talep: Demeti 300-350 TL arasındaEkonomi
Özgür Özel hızını alamadı, fetva verdi! “Yılbaşı bileti kumar sayılmaz”Gündem