Çin’den Türkiye’nin BRICS üyeliğine destek

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, batı medyasının Çin ekonomisinin kötüye gittiğine yönelik haberlerinin gerçek olmadığını belirterek, tam aksine pandeminin ardından ülke ekonomisinin her alanda iyileşme sürecine girdiğini söyledi.

Türkiye’nin BRICS’e olası katılım sürecini olumlu bulduklarını belirten Shaobin, pandemide kaybedilen zamanı kazanıp Türkiye ile ilişkileri tekrar canlandırmak istediklerini kaydetti. Gazetecilerle bir araya gelerek ülke ekonomisi ve Türkiye ile ilişkiler hakkında bilgi veren Büyükelçi Liu Shaobin, pandemi döneminde Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerde zaman kaybedildiğini belirterek, ilişkileri yeniden canlandırmak istediklerini kaydetti.

“Türkiye’nin BRICS’e katılımın olumlu karşılıyoruz”

BRICS’e katılım için 20’den fazla ülkenin resmi başvuru yaptığına dikkat çeken Liu Shaobin, geçen yıl başlayan genişleme sürecinin devam ettiği bilgisini verdi. Çin olarak Türkiye’nin BRICS’e katılması olasılığını ve uluslararası arenada yükselmesini olumlu karşıladıklarını dile getiren Shaobin, genişlemenin uluslararası adalet için de önemli olduğunu kaydetti. Güney Afrika’da gerçekleşen tarihi BRICS zirvesinde ittifaka 6 yeni üye eklenmiş, ev sahibi ülke yetkilileri 22 ülkenin resmi başvuru yaptığını duyurmuştu. Türk yetkililerden ise şimdiye kadar BRICS’e katılım konusunda resmi bir üyelik başvurusuna dair açıklama yapılmadı.

Çin Halk Cumhuriyeti Politbüro Üyesi Wang Yi’nin 26 Temmuz’da Türkiye’ye ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildiğini aktaran Shaobin, Dışişleri Bakanı Fidan ile de verimli bir görüşme gerçekleştirdiğini ifade etti. Görüşmelerde iki tarafın stratejik işbirliğini derinleştirme konusunda mutabakata vardığını bildiren Shaobin, gelişen işbirliğinin sadece iki ülke açısından değil, bölge ülkeleri için de önemli olduğunu anlattı.

Deprem felaketinin hükümet ve Çin vatandaşları tarafından yakından takip edildiğini bildiren Büyükelçi, ihtiyaç olması halinde deprem bölgesindeki yeniden yapılandırma sürecine de deste vermeye hazır olduklarını söyledi. Tahıl Koridoru konusunda Türkiye’nin diploması çabalarını takdirle değerlendirdiklerini ifade eden Shaobin, sorunun diyalogla çözülmesini ve gıda güvenliğinin korunmasını ümit ettiklerini belirtti. Anlaşmada Rusya’nın dengeli taleplerinin tam olarak karşılanmadığını aktaran Büyükelçi, Çin’in nihai hedefinin de Rusya ve Ukrayna arasında barışın sağlanması olduğunu söyledi.

■ “Çin tarzı modernleşme Türkiye için de büyük fırsat”

Çin ekonomisine güvendiklerini, Türkiye’nin de güvenmesini istediklerini vurgulayan Liu Shaobin, Çin’deki yüksek kaliteli büyümenin ilişkilerin gelişmesi aşamasında yeni fırsatlar sunacağından bahsetti. Çin ekonomisinin bu durumuna rağmen bazı batılı ülkelerin ekonominin kötüye gittiğine yönelik iddiaları olduğuna dikkat çeken Shaobin, “Batı ülkelerinin yayınladığı haberlerin gerçek dışı olduğunu söyleyebiliriz. Biz şuan Çin olarak Çin tarzı modernleşme sürecindeyiz. Bu süreç, aslında hem Çin ve Türkiye için hem de dünyanın farklı ülkeleri için bir fırsattır” dedi.

Batı medyasında söylenenin aksine bu yıl %5,6 büyüyeceğiz

Çin ekonomisinin yılbaşından bu yana sürekli canlandığını ve yılın ilk yarısında yüzde 55, büyüdüğünü kaydeden Büyükelçi, üç yıllık ortalamanın üstüne çıktıklarını, yılı da yüzde 5,6 büyümeyle kapatmayı beklediklerini söyledi.

“Dolar takas rolünü kaybetti”

ABD’nin dolar ile altın arasındaki ilişkiyi kestiğini ve bunun üzerine doların uluslararası toplumda takas özelliğini kaybettiğini kaydeden Shaobin, bu noktada artık dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in para birimi Yuan’ın kullanılmasının gündeme geldiğini belirtti. Shaobin, yerel para birimleriyle ticaretin önemine işaret etti.

“Japonya nükleer atıklar için dünyaya hesap ödemeli”

Bir soru üzerine Japonya’nın nükleer atık sularını denize boşaltmasını uluslararası toplumun yakından takip ettiğini bildiren Büyükelçi Shaobin, bunların zararsız olduğuna ilişkin görüşlerin asılsız olduğunu vurguladı. Japonya’nın bu eylem için dünyaya bir hesap ödemesi yönündeki görüşü desteklediklerine vurgu yapan Shaobin, okyanusun sürekli izlenmesi ve denetlenmesi için kapsamlı bir sistem oluşturulması gerektiğini bildirdi.