Belediye Başkanı olsam su problemini nasıl çözerdim?
Sevgili Hemşerilerim,
Yıllarca size "su sorunu yok, yeni borular döşedik, barajlar yaptık" dendi. Ancak bugün önümüzdeki bilimsel veriler, bu taşıma suyla değirmenin artık dönmeyeceğini gösteriyor. Kuraklık ve su kıtlığı ile mücadelede "boru döşemek" artık ilkel ve geçici bir çözümdür. Asıl mesele, elimizdeki suyu "çakıl taşına kadar" koruyup yönetebilmektir.
Ben size boş vaatler değil, İTÜ’lü hocalarımızın rehberliğinde hazırladığımız, bilime ve mühendisliğe dayalı "Yeni Nesil Su Yönetimi" modelini sunuyorum. İşte "Su bitince yapacak bir şey kalmaz" gerçeğinden hareketle hazırladığımız 7 maddelik eylem planımız:
KENTİMİZİN 7 MADDELİK KURTULUŞ REÇETESİ
1. ÖLÇMEDİĞİNİZİ YÖNETEMEZSİNİZ: "Belediye Meteoroloji Birimi"
Su yönetimini sadece vanayı açıp kapamak sanan zihniyeti yıkıyoruz.
Karar: Belediyemiz bünyesinde derhal bir Meteoroloji Birimi kuruyoruz. Bu birim; yeraltı ve yer üstü su seviyelerini, toprak nemini, düşen ve düşecek aylık ve mevsimsel yağışı, buharlaşma miktarlarını ve bitki örtüsünün stres durumunu tek elden, anlık olarak izleyecek. Kuraklık kapıya dayanmadan, verilerle onu aylar öncesinden göreceğiz.
2. MALİ YIL DEĞİL, "SU YILI" (1 EKİM)
Paranın bütçesi olur da, hayatın kaynağı suyun bütçesi olmaz mı?
Karar: Bizim için yılbaşı 1 Ocak değil, hidrolojik takvimin başlangıcı olan 1 Ekim'dir. Her yıl 1 Ekim’de, tıpkı mali bütçe gibi "Kentin Su Bütçesi"ni hazırlayıp belediye meclisine sunacağız. Haznedeki su ne kadar, beklenen gelir (yağış) ne kadar, gider (tüketim) ne kadar? Ayağımızı yorganımıza değil, suyumuza göre uzatacağız.
3. PLAN SU BİTMEDEN YAPILIR: "Kent Kuraklıkla Mücadele Planı"
Sıfırıncı günde sular kesilince tanker çağırmak "Kriz Yönetimi"dir ve başarısızlıktır. Biz "Risk Yönetimi" yapacağız.
Karar: Su Bütçesindeki açıkları kapatmak için, kimin ne yapacağı önceden belli olan "Kent Kuraklıkla Mücadele Planı"nı devreye alıyoruz. Hangi seviyede park sulamasının kesileceği, hangi seviyede sanayiye kısıtlama geleceği, "yumurta kapıya dayanmadan" paydaşlarla birlikte bugün belirlenecek. Unutmayın; su bitince yapacak bir şey kalmaz.
4. TAŞIMA KAPASİTESİ VE NÜFUS: "Su Arzı Talebe Uymaz, Talep Arza Uyar"
Sürekli artan nüfusa sürekli yeni su kaynağı bulmak mümkün değildir. Bu sürdürülebilir değildir.
Karar: Kentimizin ve çevresinin su kaynaklarının, küresel atmosferik değişimlerden (iklim değişikliğinden) nasıl etkileneceğini hesaplayarak "Kentin İdeal Nüfus ve Sanayi Kapasitesi"ni belirleyeceğiz. Su arzımız 1 milyon kişiye yetiyorsa, şehri 2 milyon kişi yapacak imar planlarına "DUR" diyeceğiz. Şehir planlaması artık rant odaklı değil, su odaklı olacak.
5. MEVZUATLA TEŞVİK: "Yağmur Suyu Hasadı ve Sarnıçlar"
Gökten bedava yağan suyu kanalizasyona verip kirletmek, sonra da onu arıtmak için milyonlar harcamak akıl tutulmasıdır.
Karar: Özellikle binaların çatılarından gelen yağmur sularını sarnıçlarda depolayan (Yağmur Suyu Hasadı yapan) vatandaşımıza ceza değil, ödül vereceğiz. Yeni yapılan her binada sarnıç zorunlu olacak, mevcut binalarda sarnıç kuranlara emlak vergisi ve su faturasında ciddi teşvikler sağlayacağız.
6. SUYU AYRIŞTIRIYORUZ: "İçme Suyu ile Araba Yıkanmaz"
Büyük masraf ve emekle, kilometrelerce öteden getirilip arıtılan "içme kalitesindeki suyu" klozetlerde sifona basmak veya araba yıkamakta kullanmak israftır.
Karar: İçme suyu şebekesi ile kullanma suyu şebekesini birbirinden ayırma projelerine başlıyoruz. Arıtılmış atık suların (Gri Su) park bahçe sulamasında ve sanayide kullanımı zorunlu hale gelecek. İçme suyu, sadece insani tüketim için verilecek kadar kıymetlidir.
7. BİLİMDEN SAPMAK YOK: "Yağmur Bombası Aldatmacası"
Halkı kandırmak için uydurulan sözde çözümlere kapımız kapalıdır.
Karar: Dünyanın hiçbir yerinde kuraklığa kalıcı bir çare olarak kabul görmeyen, bilimsel geçerliliği tartışmalı ve hukuki sorunlar yaratan "Yağmur Bombası" (bulut tohumlama) gibi maceralara tek kuruş harcamayacağız. Bizim çözümümüz gökyüzünü bombalamak değil, yeryüzündeki suyu akıllı yönetmektir.
Değerli Hemşerilerim,
Bu plan zorlu olabilir, alışkanlıklarımızı değiştirmemizi gerektirebilir. Ancak "Çadır kurmak değil, çadıra muhtaç kalmamak" prensibiyle; susuz kalıp tanker kuyruğuna girmektense, bugünden tedbir alıp güvenli bir geleceği inşa etmeyi tercih ediyoruz.
Su medeniyettir; medeniyet ise suyu yönetme sanatıdır.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU
Belediye Başkanı!