Bakan Şimşek: Kamuda tasarrufta kararlıyız
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2026-2028 Orta Vadeli Program’ın (OVP) tanıtımında, kamuda tasarruf politikalarında kararlı bir duruş sergilediklerini ve enflasyonla mücadelede güçlü adımlar attıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Şimşek, ekonomik hedeflere ulaşmada önemli mesafe kat edildiğini belirtti. İşte detaylar...
Bakan Şimşek, tasarruf genelgesiyle kamunun harcamalarında ciddi bir düşüş sağlandığını açıkladı: “Geçen yıl, önceki 10 yılın ortalaması olan yüzde 4,6’lık harcama oranı, yüzde 3,1’e geriledi. Bu, kamunun harcamalarını yaklaşık yüzde 33 azalttığımız anlamına geliyor.” 2024’te bütçe harcama limitinin yüzde 3,3 altında kalındığını, 2025’te ise bu oranın yüzde 1,2 seviyesinde olacağını ifade eden Şimşek, “Tasarruf konusunda hem samimiyiz hem de kararlıyız. Faiz dışı harcamalarda bütçe disiplinini sürdürüyoruz” dedi.
257 kamu idaresinin sıkı denetim altında olduğunu ve denetim raporlarının ilgili bakanlıklarla Cumhurbaşkanlığı’na iletildiğini belirten Şimşek, bu süreçte şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine bağlı kaldıklarını vurguladı.
Enflasyonda hedef tek hane
2027’de GerçekleşecekDezenflasyonun OVP’nin temel önceliği olduğunu kaydeden Şimşek, enflasyonun yüzde 65’lerden yüzde 30’un altına doğru gerilediğini ve 2026’da yüzde 20’nin altında bir seviye hedeflendiğini açıkladı. “Bütüncül bir yaklaşımla, arz yönlü tedbirler ve gelir politikalarıyla dezenflasyon sürecini kararlılıkla yönetiyoruz” diyen Şimşek, 2027’de enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceğini müjdeledi.
Türkiye’nin rezervleri güçleniyor, şoklara dayanıklılık artıyor
Şimşek, Türkiye ekonomisinin son dönemde iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtladığını ifade etti. IMF kriterlerine göre rezerv yeterliliğinin 0,71’den 1,13’e yükseldiğini, bu oranın son 20-25 yılın ortalaması olan 0,9’un üzerine çıktığını belirtti. “Rezervlerimiz, şoklara karşı tampon oluşturuyor. Türkiye’nin risk primi (CDS) 700’lerden 260’a geriledi. Bu, programın gücünü ve ekonomimizin dayanıklılığını gösteriyor” dedi.
Faiz giderlerinde gerçekçi yaklaşım
Faiz giderlerinin milli gelire oranının 2025’te yüzde 3,3, 2026’da yüzde 3,5 seviyesinde olacağını, ancak 2027 ve 2028’de tekrar yüzde 3,3’e gerileyeceğini açıklayan Şimşek, bu geçici artışın 2023-2024’teki deprem felaketi nedeniyle oluşan faiz dışı açıktan kaynaklandığını vurguladı. “90 milyar doları deprem yaralarını sarmak için harcadık. Bu, kamunun sorumsuzluğu değil, bir zorunluluktu. Önümüzdeki 3 yılda faiz dışı fazla hedefiyle, faiz harcamalarını düşüş patikasına oturtacağız” dedi.
Vergide adalet ve kayıt dışılıkla mücadele
Vergide adalet ve etkinlik için önemli adımlar attıklarını belirten Şimşek, finans sektörü ve yap-işlet-devret projelerinde kurumlar vergisi oranını yüzde 30’a çıkardıklarını, istisnaları azalttıklarını ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasını yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürdüklerini hatırlattı. Kayıt dışılıkla mücadelede yapay zeka destekli skorlama yöntemleri ve saha denetimlerini artırdıklarını vurgulayan Şimşek, “2023 ve 2024’te beyanname sayılarında rekor kırdık, matrah artışı yüzde 100’ün üzerinde. Kayıt dışı kazananlardan daha fazla vergi alarak adil rekabeti sağlayacağız” dedi.
Piyasalarda istikrar, programda kararlılık
Son bir haftada piyasalarda olağan dışı bir hareketlilik olmadığını ifade eden Şimşek, “İç ve dış şokların etkisi büyümeyi sınırlasa da programımız güçlü bir şekilde uygulanıyor. Rezervlerimiz tarihi zirvelerde, risk primimiz düşük, faizler geriledi. Türkiye, doğru tepkilerle dayanıklılığını kanıtladı” diye konuştu.
Yatırım ve ihracata destek
Yatırım, ihracat ve tarım gibi stratejik alanların kredi büyüme sınırlamalarından muaf olduğunu belirten Şimşek, bu alanların toplam kredilerin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğunu söyledi. Parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesi durumunda kredi sınırlamalarına ihtiyaç kalmayabileceğini ekledi.
