KEMALİZM mi!

Yaklaşık bir aydır Anadolu bütün sokakları, evleri, köyleri, ilçe ve illeri kıpır kıpır.

Bir tarafta Kemalizm diğer tarafta Tayyibizm fikri bazda varlık yokluk mücadelesi vermekte.

Çünkü 28 Mayıs Kemalizm ya da Tayyibizmin kalıcı istikbaline gebe.

Kemalizm iktidarı elde edebilmek için her türlü kalıba girmekte, her kesimden seçmeni memnun etmek kastıyla her renge bürünerek gereğinden fazlaca üfürmektedir. Gerektiği zaman çeşit çeşit vaatlerde bulunmakta, gerektiği zaman vaatlerinden dönebilmekte ve yine gerektiği zaman lanet diline yönelebilmektedir. Kemalizm iktidarı elde edebilmek için her şeyi mubah görüp her yolu meşru sayar bir çizgi izlemektedir. Dolayısıyla da söylediklerini, vaat yahut iddia ettiklerini ne anlamak mümkündür ne de iktidara gelmesi halinde icra etmek. Ortada elle tutulabilir, makul denebilecek tek bir vaadi yoktur. Yapılan sadece yanıltıcı ve algı bazlı renga renk balonları göklerde uçurmak, herkese mavi boncuk dağıtmak ve hayal satmaktır.

Kemalizm adına 14 Mayıs akşamı iki büyük şehrin belediye başkanlarının televizyon ekranlarında oynadıkları seçim tiyatrosu kabul etmek gerekir ki hakikaten muhteşemdi. Tıpkı İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimi sırasında olduğu gibi tam bir algı operasyonu sergilendi. Kendisi mazlum, karşısındaki ise zalim yerine konularak mağduriyet rolü oynandı. Sergilenen söz konusu tiyatro oyununda öndeyiz, kazandık, iş bitti, Tayyibizm yıkıldı, işte elimizde ıslak imzalı tutanaklar yollu algı oyunu hakikaten dikkat ilgi çekiciydi. Traji-komik tiyatro oyununda Anadolu Ajansı fazlası ile aşağılanmış, seçim sonuçlarına dair vermiş olduğu haberlere asla inanılmaması, itibar edilmemesi istenerek bir devlet kurumu itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. İki büyük şehrin belediye başkanı kendilerini adeta Anadolu Ajansının yerine konumlandırdı. Ara ara televizyon ekranlarını işgal ederek açılan sandık sayısı ve adayların oy dağılımına dair soncu merak eden 85 milyon Türk insanına ve dost düşman bütün dünyaya doğru olmayan bilgiler sunuldu. Kamuoyu aldatılarak heyecan içerisinde sonucu bekleyen seçmen kitlesi yanıltıldı. İki büyük şehrin belediye başkanının siyasi, idari ve vicdani etiği bakımından bu davranış hiç de uygun olmamıştır.  

Kemalizmin seçim propaganda söylem ve filmleri de hakikaten komik, kaba, nezaketsiz ve yanıltıcıdır. Asılan afişler ürkütücü, yapılan anıtım filmleri oldukça çocuksu bir muhteva ile hazırlanmıştır. “Buradayım be burada…” tanıtım filmi komik olduğu kadar da öfke saçmaktadır. Karşısında geri zekalı biri varmışçasına “Bu-ra-da-yım” demektedir. Böyle bir filmi izleyince insan; evet, biliyoruz, oradasın, ama ne işe yararsın ne yapacaksın bize onu söyle, diye düşünmeden edemiyor.

14 Mayıs seçim neticesi göstermektedir ki Tayyibizm bu ülkede kök tutmuş ve kökleşmeye başlamıştır. Yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda olmasına, bütün yıpranmışlığı ve kusurlarına ve daha da önemlisi dış dünyanın aleyhteki propagandasına rağmen yıkılmamış, ayakta kalmasını başarabilmiştir. Öyle anlaşılmaktadır ki Tayyibizm 28 Mayısta önündeki bütün engelleri silip süpürecektir. Türkiye erdemlerini gizleyen küllerinden ve nefret edilen kötü huylarından ve sahte gülüş, davranış ve söylemlerinden arınarak içte ve dışta yeni yüzyılın en parlak yüzlerinden birisi olacaktır. Garip ama gerçek şu ki şayet seçimi Kemalizm kazanırsa Türkiye’de ne kemal ne de Kemalizm kalacaktır.

Tüm yazılarını göster