Ardan Zentürk, sözde soykırıma destek veren isimlere sert çıktı!

Gazeteci Ardan Zentürk, bugünkü köşe yazısında, Atina'da yapılan sözde Pontus soykırım toplantısına katılan gazeteci Cengiz Aktar ve yazar Tamer Çilingir'e sert sözler sarf etti. Zentürk, yazısında, iki ismi hedef alarak, ''Emperyalist işbirlikçiliğinin düşük bir karakteri mi bunlarınki, bilemem, ruh bilimciler bence araştırsınlar...'' dedi.

Yunanistan'da 6-8 Aralık tarihlerinde düzenlenen sözde soykırım toplantısına gazeteci Cengiz Aktar ve yazar Tamer Çilingir de katıldı. Söz konusu toplantıya katılan bu iki ismi bugünkü köşesinde hedef alan Zentürk, Aktar ve Çilingir'in geçmiş dönemde Türkiye aleyhine yazılarını ortaya çıkarttı.

Zentürk'ün ''Tripoliçe Soykırımını Anma Günü' resmileşmelidir…'' başlığıyla kaleme aldığı yazının ilgili kısmı şu şekilde;

''İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR...

İngiliz tarihçi William St.Clair Yunan ayaklanmasının en kanlı bölümünü oluşturan Mora’daki katliamları anlatırken, “Mora’daki soykırım, ancak, öldürecek başka Türk kalmadığında sona erdi” der. 19’ncu yüzyılın ortalarında yaşanılan bu soykırım, Yunan ordusunun 1919-1922 arasında Batı Anadolu’da sergilediği büyük vahşetin de habercisidir.

Bütün bunları yapmış bir milletin bir de utanmadan Pontos Soykırımı masalıyla Ermenilere yamanma gayretini ıskalamaya hiç niyetim yok.

6-8 Aralık tarihlerinde Atina’da yapılan sözde soykırım toplantısında, bu ülkenin pasaportunu taşıyan iki kişinin Cengiz Aktar ve Tamer Çilingir’in de Yunan görüşleri doğrultusunda orada yer bulması ilginçtir.

Cengiz Aktar, sanırım, 22.Mayıs.2019 tarih ve Pontos Soykırımının 100.Yılı başlıklı yazısında yer alan şu tür cümleler ile bir koltuk edinmiş:

Bu dönümlerden biri olan 1919 Pontos Soykırımı münasebetiyle, Gayrimüslimlerin tamamen yok edildiği Türkiye’nin, bulunduğu bölgede dinen en homojen ve aynı zamanda en steril memleket hâline geldiğini hatırlatayım.

Aktar’ın “araştırmacı” olarak tanıttığı, Tamer Çilingir’in Pontos Gerçeği kitabını hangi düşünce kimyasında yazdığını da aynı yazıda söz konusu zatın 2016 tarihli Agos söyleşisine atıfta bulunmasından anlıyoruz. Şöyle lafları var:

1894 yılında Abdülhamid’in Ermenilere yönelik katliamlarıyla başlayıp, 1915’te İttihat ve Terakki yönetimi tarafından 1,5 milyon Ermeni ve 300.000’e yakın Süryani’nin hayatına mal olan Büyük Hıristiyan Soykırımı’nın son etabıdır Pontos Rum Soykırımı.

Bu zat Gazi Mustafa Kemal’e de sataşıyor:

Mustafa Kemal’in 1919 yılında Samsun’a gelişiyle bu süreç tamamen yok etme sürecine evrilecektir. Mustafa Kemal’in ilk yaptığı iş Topal Osman ile görüşmek olur.

Tek kelimelik yorum: Utanmazlık!..

Emperyalist işbirlikçiliğinin düşük bir karakteri mi bunlarınki, bilemem, ruh bilimcilerin uzmanlık alanıdır, bence araştırsınlar…''

Yazının tamamını okumak için tıklayınız...

ABD seçimleri öncesinde Biden ve Trump kozlarını paylaşacak Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu'nda heyecan dorukta! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Slovakya Başbakanı için geçmiş olsun mesajı
Sonraki Haber