Zalim durmuyor! Netanyahu’dan Suriye’ye açık tehdit! “Saldırılar genişleyecek"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’ye yönelik askeri operasyonların şiddetlendiğini itiraf ederek, saldırıların artmasının Şam yönetiminin tavrına bağlı olduğunu söyledi. Açıklamalar, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından kamuoyuna duyuruldu.

Netanyahu, Ürdün Vadisi'nde Haredi askerlerle yaptığı görüşmede, İsrail ordusunun Suriye’nin güneybatısında aktif olduğunu belirterek, bu bölgeyi “silahsızlandırılmış bir alan” haline getirme hedeflerinden söz etti.

“Umarım daha fazlasını yapmak zorunda kalmayız”

Konuşmasında net ifadeler kullanan Netanyahu, "Umarım daha fazlasını yapmak zorunda kalmayız" diyerek, saldırıların büyümesinin Şam’ın tutumuna bağlı olduğunu vurguladı. Bu sözler, Tel Aviv yönetiminin Suriye'ye yönelik yeni bir operasyonel genişleme hazırlığında olabileceği yönünde yorumlandı.

İsrail’den Dürzi kartı: “Suriye'deki Dürzileri koruyoruz”

Netanyahu, İsrail’in Suriye’deki varlığını meşrulaştırmak adına Dürzi topluluğunu öne sürdü. Suriye topraklarında yaşayan Dürzileri korumakla yükümlü olduklarını savunan Netanyahu, bu açıklamasıyla uluslararası kamuoyunun tepkilerini yumuşatmayı hedefledi.

Ancak uzmanlar, İsrail’in Dürzileri bahane ederek Suriye’de kalıcı bir askeri varlık oluşturmak istediğini değerlendiriyor.

Egemenlik ihlali ve bölgede gerilim tırmanışı

İsrail’in son aylarda Suriye’ye yönelik hava saldırılarını artırması, özellikle Şam ve Halep çevresinde çok sayıda sivilin zarar görmesine neden oldu. Netanyahu’nun açıklamaları, bu saldırıların daha da şiddetleneceği yönünde güçlü bir işaret olarak yorumlandı.

Bu durum, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltirken, Suriye’nin egemenlik haklarının açık bir şekilde ihlal edildiği yönündeki tepkileri de beraberinde getirdi.

Batı Şeria’da provokatif ziyaret

Netanyahu’nun açıklamaları, Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi bölgesinde bulunan ultra-Ortodoks Yahudi (Haredi) askerlerini ziyaret sırasında geldi. İşgal altındaki Filistin topraklarında yapılan bu ziyaret, bölge halkı ve İslam dünyası tarafından provokasyon olarak değerlendiriliyor.