Yıldırım: Suriye konusunda hiçbir ülke Türkiye'nin üstlendiğini omuzlamadı...

Başbakan Binali Yıldırım, İngiltere'de IISS düşünce kuruluşunda konuştu.

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

- Ortadoğu'nun ortak unsuru Türkiye'dir, Anadolu topraklarıdır. Ortadoğu'yu yalnızca tehditler ve fırsatlar penceresinden bakmak yanlış. Türkiye'nin her başarısı çevresini olumlu yönde etkiliyor. Ortadoğu'da son yıllarda insani trajedi öne çıkıyor. Ortadoğu bölgesi farklı din ve mezheplerin zengin miraslar bıraktığı bir medeniyet beşiğidir. Bütün insalığa barış içerisinde bir arada yaşamanın örneklerinin sunan bölgedir. Dünya haritasının tam ortasında alevlerin yükseldiği bir kaos dönemi yaşanmaktadır. Kriz ortamından, otorite boşluğundan iç savaştan beslenen terör örgütleri komşu ülkeleri değil bütün ülkeleri etkileyen bir belaya dönüşmektedir.

'SURİYE'DE 10 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YERİNDEN YURDUNDAN OLDU'

- Yoksulluk, cehalet, istikrarsızlık ve bunun doğal sonucu olan şiddet akımıyla adeta yaşayan insanların ızdırap çektiği bir bölgeye dönüşmüştür. Ortadoğu malesef kronik bir şekilde olumsuzluklar üzerine olumsuzluklar eklenerek nihayetinde çatışmaların kan, gözyaşının, terörün hakim olduğu bir coğrafyaya dönüştü. Suriye'de 10 milyondan fazla insan yerinden yurdundan oldu. 7 yıldır iç savaş Suriye'de devam ediyor.

- Karışıklıktan sebep 700 bine yakın insan hayatını kaybetti. Canlarını kurtarmak için başka ülkelere giderken denizde boğuldu yok oldu gitti. Uluslararası toplum akan kanı durdurma, krizi çözme yolunda beklenen etkiyi gösteremedi. Artık sürdürülemez bir hale dönüştü. Bir tarafa krize verdiği tepkilerle Suriye halkının umutlarını ayakta tutan bir ülke var oda Türkiye'dir. Diğer tarafta halkın beklentilerini anlamayan tek taraflı gündemi terörle yönetmeye çalışan yaşadıkları ülkede ayrışmaya merhem olmak bir yana bu ayrışmaya gayret gösteren yapılar görüyoruz. Terör örgütleri bundan istifade ediyor. Terörün büyümesine alan sağlıyor. Suriye'nin enkaz haline dönüşmesine Türkiye'nin kayıtsız kalması düşünülemez.

'3 BİN 600 DEAŞ'LIYI ETKİSİZ HALE GETİRDİK'

- Suriye'deki trajedinin ilacı olma konusunda hiçbir ülke Türkiye'nin üstlendiğini omuzlamadı. Türkiye, Suriyeli 600 bin çocuğa eğitim veriyor. Suriyeli misafirlerimiz için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Suriyeliler bir gün mutlaka ülkelerinde barış olacağına inanıyorlar. Suriye'de kalıcı barışa gidecek yolları birlikte aramalıyız. Astana süreci belli bir noktaya geldi. Gerilimi azaltma, ateşkesi sağlama açısından önemli noktalar kaydetti. Astana süreci Cenevre'deki kalıcı barışa engel bir süreç değildir. DEAŞ'la mücadelede çok ciddi bir başarı sağlandı. Biz DEAŞ'la mücadele konusunda Fırat Kalkanı çerçevesinde çok önemli bir iş yaptık. Suriye toprakları içerisinde 3600 DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Ülkemize girmeye çalışan 54 bin üzerinde yabancı savaşçının girişine izin vermedik.

'ABD BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI'

- ABD, DEAŞ ile mücadeleyi PYD ve YPG ile birlikte yapmayı seçti. Bunun NATO'da mütttefik olduğumuz ABD'ye doğru bir yaklaşım olmadığını defalarca anlattık. Bize söylenen: DEAŞ'la mücadeleyi çok önemsiyoruz, her türlü imkanı değerlendirmek zorundayız. Bu bizim bir tercihimiz değil, mecburiyettir dediler. Ne zamandan beri bir terör örgütünü yok etmek için başka bir terör örgütüyle işbirliği yapılıyor? Ciddi devletlere yakışmıyor. ABD ile böyle bir durumun olması bizi hayal kırıklığına uğrattı. DEAŞ'ta gündemden çıktığına göre bu mecburiyetten vazgeçmek ve Suriye'de barış için birlikte çalışmalıyız.

'PKK İLE 40 YILDIR AMANSIZ BİR MÜCADELE VERİYORUZ'

- Irak'ta bir sorunu çözdük derken bir başka sorun kapımızı çalıyor. Bu sefer IKBY referandum ve bağımsızlık kararı ortaya çıktı. Uluslararası camia bir çok devlet bunun yanlış olacağını ikaz etti. Bu yanlışı gördüler ve Irak anayasasına uygun işler yoluna girdi. Türkiye hep yapıcı davrandı. Bizim Kürtlerle bir problemimiz yok, hepsi bizim kardeşimiz. Hepsi Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılıdır. Tek millet tek devlet prensibini kabul ederler. PKK ile 40 yıldır amansız bir mücadele veriyoruz. Her türlü dış desteğe rağmen. Eline silahı alan bombayı alan masum insanları katleden eli kanlı terör örgütüyle iş tutanlar cesaretlendirenler bölgeye iyilik etmiyorlar.

'AMACIMIZ BÖLGEDE BARIŞI, İSTİKRARI KALICI HALE GETİRMEKTİR'

- Irak'ta bugün işlerin yoluna girmesini Türkiye sağladı. İran ile 500 yıldır olumlu ilişkimiz var. Din ve mezhep konusu asla ülkelerin asla siyaseti olamaz. Bu yolla ülkeler şekillendiremez. Din insanların başı üstünde olmalı, ağız hizasına geldiğinde sorunlar başlar. Batı'nın NATO'nun geleneksel bir üyesi olan Türkiye'nin bölgedeki rolü artıyor. Türkiye kilit bir rol oynamaktadır. Bölgeyi dengede tutacak, istikrarın, barışın sağlanmasında katkı sağlayacak bir ülkedir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü için aktif rolümüzü sürdürüyoruz. Rusya ile uçak krizinden sonra ilişkileri yoluna soktuk. Türkiye orada mültecilere kucak açmasa, terör örgütlerini bulundukları yerde hapsetmese Avrupa çok daha büyük tehdit altında olacak. Yaptığımız bu fedakarlıkların görmezden gelinmesi bizi üzmektedir. 15 Temmuz'dan sonra bizim beklediğimiz dostlarımızın yanımızda olmasıydı. Bizim beklediğimiz bu olaylar olur olmaz bütün Avrupa Birliği ülkeleri aynı hassasiyeti göstersinler. Amacımız bölgede barışı, istikrarı kalıcı hale getirmektir.