Yeni Diyanet Başkanı Arpaguş’tan ilk Cuma Hutbesi: Afet zamanlarını fırsat bilerek kira ve ürün fiyatlarını artırmak kul hakkıdır!
Görev süresi dolan Ali Erbaş’ın yerine Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan Prof. Safi Arpaguş’un imzasıyla yayımlanan ilk cuma hutbesinde, ticaret ahlakı vurgusu yapıldı. Hutbede, karaborsacılığın, stokçuluğun ve afet dönemlerinde kira ile ürün fiyatlarını artırmanın kul hakkı olduğu ve haram sayıldığı hatırlatıldı.
İstanbul İl Müftülüğü görevini yürütürken Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan Prof. Safi Arpaguş, göreve gelmesinin ardından ilk cuma hutbesini yayımladı.
Hutbenin ana temasını İslam’ın ticaret ahlakı ve kul hakkı hassasiyeti oluşturdu.
“KARABORSACILIK VE FIRSATÇILIK HARAMDIR”
Hutbede İslam’ın ticaret ahlakına verdiği önem vurgulandı. “Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın” ayetinin hatırlatıldığı metinde, doğruluk ve dürüstlüğün esas alınması gerektiği, yalan ve hilenin ise dinen haram olduğu belirtildi.
“Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), ticarette terazisine hile karıştıran, diline yalan bulaştıran, kazancına haram katanları cehennem azabıyla uyarmıştır” denilen hutbede, karaborsacılık, tefecilik ve stokçuluğun kul hakkı olduğu açıkça ifade edildi.
Bu haftaki Diyanet hutbesinde Manifest vurgusu! “Çıplaklık ve teşhircilik meşrulaştırılamaz, aile küresel saldırı altında”Gündem
“AFETLERİ VE ZOR ZAMANLARI FIRSATA ÇEVİRMEYİN”
Hutbede en dikkat çeken bölüm ise afet ve kriz dönemlerine ilişkin oldu. “Afet zamanlarını, öğrencilerin okul, memurların tayin dönemlerini fırsat bilerek kira ve ürün fiyatlarını artırmak kul hakkıdır, vebaldir” denilerek, halkın zor zamanlarında yapılan fiyat artışlarının hem dini hem ahlaki açıdan kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na Prof. Dr. Safi Arpaguş atandıGündem
Safi Arpaguş Eşi Prof. Dr. Hatice Kelpetin Arpaguş kimdir nerelidir? Kaç yaşında?Yaşam
AHİLİK ANLAYIŞI HATIRLATILDI
Hutbede ayrıca, Türk-İslam geleneğinde önemli bir yer tutan ahîlik anlayışına da atıf yapıldı. Ahîliğin alın terini, dürüstlüğü ve duala birleşen emeği temsil ettiği vurgulandı. Ticaretin yalnızca maddi değil manevi bir kazanç boyutu olduğuna dikkat çekilerek, “Ticaretin bereketi dürüstlükte, huzuru helâlde, kazancı ise Allah’ın rızasında saklıdır” ifadeleri kullanıldı.
