Yaz tatillerinin vazgeçilmezleri arasında olan Marmara Bölgesi sonbahar mevsiminde de dinginlik, sakinlik, huzur gibi kavramlara birazcık da hüzün ekliyor. Pansiyonların boşalması, kumsalların tenhalaşması ve şehirlerin kalabalıklaşması ile Sonbahar’da da vazgeçilmez rotalarımız arasında olan Marmara Bölgesi’nde renkler de büyük bir dönüşüm hazırlığına başlamaktadır. Balık sezonu açılmıştır. Taptaze ve lezzetli balıklar ziyaretçilerini beklemektedir. Haberimizde sonbaharda Marmara Bölgesi’nde görülmesi gereken yerleri listeledik. İşte sonbaharda en güzel Marmara Bölgesi rotaları…
Yalova, İstanbul, İğneada! Marmara Bölgesi’nde Sonbahar’da görülmesi gereken en güzel manzaralar
Yazın yoğunluğunu üzerinden atarak şehre rengarenk bir kavram yoğunluğu yükleyen Sonbahar rotalarımızdan ilki marmara bölgesi. Mega kent İstanbul’a yakınlığıyla yaz tatili için çokça tercih edilen marmara bölgesi sonbaharda insana huzur vaat ediyor. Dinginlik, sakinlik, huzur gibi kavramlara birazcık da hüzün ekleyen sonbahar mevsiminde Marmara Bölgesi’nde görülmesi gereken en güzel manzaraları listeledik. İşte sonbaharda Marmara Bölgesi’nde görülmesi gereken lokasyonlar…
KIRKLARELİ / İGNEADA
Marmara Bölgesi’nin sonunda Karadeniz’in hemen kıyısında Kırklarelin’de bulunan İğneada, Avrupa’nın en büyük longoz ormanlarına ev sahipliği yapıyor. Yaprakların sarararak yerlere düştüğü sonbaharın en güzel zamanlarını yaşadığımız şu dönemde İğneada olmazsa olmaz sonbahar rotalarımız arasında.
22 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun ve en doğal kumsalına sahip bu şirin belde, şehrin gürültüsünden ve stresinden kaçmak için birebir. İğneada, Trakya’nın birçok noktasında olduğu gibi yeşil ile mavinin en güzel uyum sergilediği onlarca noktadan biridir. Özellikle liman tarafındaki sahil ormanla iç içedir. Mert, Erikli, Hamam Gölü ve Longozu, Pedina ve Saka gibi irili ufaklı göllere ev sahipliği yapan Longoz Ormanları başta olmak üzere birçok doğal güzelliğin yer aldığı İğneada son yıllarda giderek popülaritesini arttıran sonbahar rotaları arasında.
İSTANBUL / BELGRAD ORMANI
İstanbul,’da “Sonbaharda neresi gezilir?” sorusuna aşağı yukarı her İstanbullunun vereceği cevap herhâlde Belgrad Ormanı ve Atatürk Arboretumu olur. İstanbul’un Sarıyer ilçesinde, Belgrad Ormanı’nın içerisinde yer alan Atatürk Arboretumu, envai çeşit ağaç ve bitkilere senelerdir ev sahipliği yapıyor. Arboretum, Orman Fakültesi öğretim üyesi olan Hayrettin Kayacık’ın önerisiyle 1949 yılında açılmış ve 1982’de Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum yılı münasebetiyle şimdiki adını almış. Dallarını ve yapraklarını dört bir yandan uzanarak neredeyse gökyüzünü kapattığı devasa ağaçları, kuğulu gölleri ve ağaçlardan mütemadiyen düşerek büyülü bir sahne oluşturan yapraklarıyla Atatürk Arboretumu’nun sonbahar mevsiminde sunduğu manzaraları kaçırmak, elbette büyük bir kayıp olur.
ÇANAKKALE / BOZCAADA
Çanakkale yakınlarında bulunan Bozcaada, her mevsim Marmara Bölgesi’nin en güzel lokasyonları arasında. Yaz mevsiminde çok kalabalık ve kaotik olan Bozcada, Sonbahar’da tenhalaşarak tüm güzelliklerini cesurca sergiliyor. Sonbahar’da adanın boşalmasıyla size kalan koylar, oteller ve restoranlar bile sonbaharda Bozcaada’ya gitmek için bir sebep. Aynı zamanda Çanakkale’ye kadar gelmişken AssosKazdağları’nın oksijeni bol havasını solumanızı, doğası ve mitolojik geçmişiyle şehri keşfetmenizi ve tabi ki lezzetli mi lezzetli marmara denizinden taptaze masanıza gelen balığın eşsiz lezzetinize kendinizi kaptırmanızı öneririz.
İSTANBUL, BURGAZADA
Havaların artık iyice serinlediği insanların çoğunun işlerine ve okullarına odaklandığı sonbahar ayları, herhâlde bütün İstanbul efradınca “adalar havası” olarak adlandırılır. Yaz boyunca her gün yüzlerce kişinin akın ettiği Burgazada havalar soğumaya başlayınca tenhalaşır. Yazı evlerinde geçiren ada halkı bu mevsimde çay bahçelerini, kahvehaneleri, ağaçlı yürüyüş yollarını yeniden doldurur; dışarıdan gelenlerin yabancılıkları tekrar belirginlik kazanır. Burgazada deyince önce Sait Faik Müzesini ziyaret etmek, yazarın adaya, denize, martılara, sıradan insanların benzersiz öykülerine duyduğu sevgiyi tanımak gerekir. Ardından Bayraktepe’de manzarayı izleyip Kalpazankaya Sahili ve Madam Martha Koyu boyunca yürüyebilir, deniz manzaralı Burgazada Camii’ni ziyaret ederek günü denize doymuş bir hâlde sonlandırabilirsiniz.
YALOVA, ÇİFTE ŞELALE
Sonbahar’ın son demlerini yaşadığımız şu günlerde termal sulara uğramadan olmaz. Yalova termal suları ile ön plana çıktığı gibi, şehrin içerisinde yer alan yaylalar ve şelaleleriyle de karşınıza müthiş bir manzara çıkarıyor. Özellikle sonbaharda Kent Ormanı içerisinde muhteşem manzaralar ile karşılaşacağınız gibi Çifte Şelale’nin şırıl şırıl akan suyunun sesini dinleyerek huzur bulabilirsiniz. Yine orman içerisinde yer alan patika yollarda uzun uzun sessiz doğa yürüyüşleri yapabilir, sonrasında kendinizi termal suların sıcacık atmosferine bırakabilirsiniz.