'Cesaretin Var mı Aşka?' şarkısıyla hafızalara kazınan 51 yaşındaki müzisyen Gülay Sezer, birer yıl arayla mesane ve böbrek tümörü ameliyatı geçirmiş, daha sonra rahim kanserine yakalanmış ve 2019 yılında ise çoklu organ yetmezliği nedeniyle uzun süre hastanede tedavi görmüştü. ‘Sarı Şarkılar’ albümünü yakın zamanda piyasaya sürmeye şarkıcı Gülay, konuk olduğu programda özel hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Üç kez kanseri yenen şarkıcı Gülay Sezer vasiyetini açıkladı
90'lı yıllarda piyasaya sürdüğü 'Cesaretin Var mı Aşka?' şarkısı dillere dolanan şarkıcı Gülay Sezer, Ali Eyüboğlu’nun Youtube kanalında yayınlanan Magazin Noteri programının konuğu oldu. Üç kez kanseri yenen şarkıcı Gülay vasiyetini açıkladı. Uzun süredir sağlık sorunlarıyla savaşan Gülay Sezer,bir mezar istemediğini ve vücudunun bir devlet üniversitesine bağışlanmasını istediğini dile getirdi.
İşte şarkıcı Gülay Sezer'in vasiyeti ve özel hayatıyla ilgili samimi açıklamaları...
Yurtdışında konser verip vermeyeceği sorusu üzerine Gülay, iş teklifi almamaya başladığını dile getirerek şu açıklamaları yaptı...
Uzun zamandır yurt dışına gitmemiştim. Genelde orkestramla birlikte gitmek istiyorum. Pek gitmiyordum. Ama maalesef devir o devir değil. Hakikaten arka arkaya bayağı konserler var. Açıkçası benim işlerimin olumsuz etkilenme sebebi de geçirdiğim rahatsızlığın ısıtılıp ısıtılıp yeniden sunulması.
''İŞ TEKLİF ETMEMEYE BAŞLADILAR''
Moral bozuyor, insanlar benim çalışamadığımı düşündükleri için bana iş teklif etmemeye başladılar. Çok saçma bir durumun içine düştüm aslında. Böyle çalıştığımı görmeleri iyi oluyor. Gayet de iyiyim zaten. Kontrollerim oluyor ama geçti gitti.”
Ali Eyüboğlu'nun ''Bir haber çıkmıştı. Ayrıldığı eşinin annesini eski kayınvalidesini ziyaret etmek için Anadolu’ya gidiyor diye. Çok enterasan bulmuştum.'' sözleri karşısında ''Ben kızımın ailesiyle, babaannesiyle görüşüyorum.'' diyen Gülay şunları söyledi...
Çok yakın bir zaman aslında. Herhalde 4 sene falan oldu. Ben kızımın ailesiyle, babaannesiyle görüşüyorum. Dedesi de rahmetli oldu. Çok seviyorum zaten. 2 sene Malatya’da onlarla yaşadım. Kadıncağız bir rahatsızlık geçirdi akabinde evde bakılması gerekiyordu. Kızımın iki halası da uygun değildi.
Bakıcı kadın arıyoruz falan denince niye kadın arıyoruz ben gelirim dedim. Zaten çok titiz bir kadın. 80’li yaşlarında. Herkesin yemeğini falan yiyebilecek biri de değil. Onun için benim gitmem daha doğru olacaktı açıkçası. Başkasının eline bırakmak istemedim.
İŞTE GÜLAY'IN VASİYETİ
Hayatta ne olacağı belli olmuyor. Bu kadar sık yaşayınca rahatsızlığı mantıklı olarak düşünüyorsunuz. Matematiksel olarak hesap yaparsak herhalde 80’e kadar yaşayacak halim yoktur. Vasiyet mal bırakma vasiyeti değil zaten. Bırakacak bir şeyim yok zaten. Başka bir vasiyet o.
Ben bir mezar istemiyorum. Gömülmek istemiyorum. Kadavra olarak vücudumun bir devlet üniversitesine bağışlanmasını istiyorum. Bunun dışında vasiyetlik bir şey yok.
Bir cenaze töreni bir mezar taşı istemiyorum. Kimsenin beni öyle hatırlamasını istemiyorum. Babamın cenazesinden sonra ciddi bir travma benim için. Gidemiyorum cenazelere.
Ben kefen bezinden yırtıyor muyum acaba? Kadavra için de şahit gerekiyor. Siz olur musunuz? Daha yaşayacağım 4 canımı kullandım 5’i daha duruyor. Vakti gelince gideceğiz. Kazık mı çakacağız dünyaya? Bir yerden sonra da gitmek lazım.
Yeni projelerinden de bahseden Gülay sözlerine şöyle devam etti...
Pasaj Müzik’le Sarı Şarkılar albümü hazırlıyoruz. 11 parça var. 11. şarkıyı da çıkarınca plak olarak yayınlayacağız. Bu bir konsept aslında. Renklerin serisini yapıyorum. İlk Gri şarkıları yapmıştım. Erkek sanatçıların bestelerini söylemiştim. Şimdi Sarı Şarkıları okul arkadaşım Okan’ın yeni bir bestesi var.
Keşke dediğim bir şey yok açıkçası. Her şeyi insan yaşaması gerektiği için yaşıyor. Her şeyin bir sebebi var. Aslında ders çıkarmak lazım ama ben yenilen pehlivan güreşe doymaz diyenlerdenim.
Gerçekten beni rahat bıraksınlar istiyorum. Bi anda biri arıyor yine ne haber çıktı hakkımda diyorum. Dayım aradı. Adam nasıl ağlıyor. İki göz iki çeşme. Yazık değil mi akrabalarıma, sevenlerime.
Biri yorum yazmış şarkımın altına. Şimdi melek oldu bize kadife sesi kaldı diye. Ben sürekli ölüyorum. Sürekli 3 ayda bir ölmeyeyim artık ben. Bıraksalar yaşayacağım da öldürüyorlar sürekli.
ŞARKICI GÜLAY SEZER HAKKINDA
24 Mayıs 1970 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Müzik hayatına, babası olan ünlü müzisyen ve besteci Eyüp Ercan Sezer’in bağlama ile çaldığı türkülere eşlik ederek 5 yaşında başladı ve babası tarafından eğitildi.
Gülay, aynı zamanda uzun yıllar diş teknisyenliği yaptı fakat müziğe olan tutkusundan dolayı teknisyenliği 2000 yılında tamamen bırakıp, 2001 yılında Kuzey Kıbrıs'ta Doğu Akdeniz Üniversitesi Müzik Bölümü'nde kompozisyon eğitimi almaya başladı.
2007 yılında okuduğu bölümden, birincilikle mezun oldu. Gülay'ın, Gülay Sezer adıyla 1988'de çıkardığı arabesk albümü "Her Akşam"ı, 1995 yılında BMG Müzik'ten çıkan "Cesaretin Var mı?" ve 1997'de yine BMG'den çıkan Bir Sevi Masalı adlı pop albümleri izledi.
Daha sonra BMG Müzik'ten ayrılan Gülay, albüm çalışmalarına ara vererek 1999 yılında BRT Televizyonu için "Damlalar" isimli halk müziği programını hazırlayıp sundu.
2001 yılında Kalan Müzik'ten Damlalar, 2003 yılında Damlalar 2 adlı halk müziği albümlerini ve 2005 yılının başında da Adı Yok isimli pop albümünü çıkardı. 2006 yılında Seyhan Müzik imzasıyla Dalgalar isimli halk müziği albümünü, 2011 yılında ise yine bir pop albümü olan Aşkhane'yi çıkardı.
Bunun dışında İstanbul Kanatlarımın Altında adlı filmin "Aşk" adlı şarkısının sözlerini yazdı ve seslendirdi. Ayrıca Yaşama Hakkı adlı filmin aynı adı taşıyan şarkısının sözlerini yazdı ve seslendirdi.
Hamam isimli film için "İstanbul Uyurken" adlı besteyi ve tüm bunların yanında birçok televizyon dizisinin jeneriklerini seslendirdi.
Gülay, Konya Selçuk Üniversitesi'nden 3 yıl boyunca müzik dalında "Yılın İletişimcileri" ödülünü, 1996 yılında "İFA Müzik Ödülü"nü, 2000 yılında Motif Halk Bilim Ödülleri'nden "Müziğe Teşvik" ödülünü, yine 2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği'nden "Yılın Programcısı" ödülünü, 2001 yılında Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği'nden "En İyi Halk Müziği Programı" ödülünü, 2007'de "34. Altın Kelebek En İyi Türk Kadın Solisti Ödülü"nü aldı.
15 Şubat 2015 tarihinde, müzisyen Serkan Boran ile evlenen Gülay'ın 1992 doğumlu Nilban adında bir kızı vardır.