Türk Savunma Sanayi'nin çılgın projesi!

HAVA SOJ Projesi kapsamında; Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı olan 4 (dört) adet Hava SOJ Sistemi tedarik edilecek. Bu kapsamda Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ile ASELSAN arasında HAVA SOJ Projesi sözleşmesi imzalandı. 

Savunma Sanayii Başkanı (SSB) İsmail Demir, elektronik harp özel görev uçakları geliştirilmesi amacıyla başlatılan Hava Platformunda Uzaktan Elektronik Destek/Elektronik Taarruz Kabiliyeti (HAVA SOJ) Projesi'ne ilişkin, "Şu anda tanımlanan kabiliyet gerçekleştiğinde kuvvetlerimiz, dünyada çok çok az ülkede olan bir kabiliyete kavuşacak." dedi.

Demir, SSB binasındaki Nuri Demirağ Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 100 günlük eylem planında bulunan 400 projeden büyük bir kısmının savunma sanayisi projeleri olduğunu söyledi.

HAVA SOJ Projesi'nin de bunlar arasında yer aldığına dikkati çeken Demir, "Bu proje 20 seneyi aşkın bir süredir gündemde olan, Hava Kuvvetlerimizin çok uzun zamandır talep ettiği ve benim de çok uzun zamandır takip ettiğim çok değerli bir proje. Şu anda bu tanımlanan kabiliyet gerçekleştiğinde kuvvetlerimiz, dünyada çok çok az ülkede olan bir kabiliyete kavuşacak. Bu, büyük bir kuvvet çarpanı olarak sahaya yansıyacak." diye konuştu. 

Dünyada şartların değiştiğini belirten Demir, Cumhuriyet'in 100. yılında gerçekleşmesi beklenen teslimat süresinin asla uzamaması gerektiğini dile getirdi.

Demir, savunma sanayisi alanında Türkiye'nin koşması gerektiğini vurgulayarak, savunmayla ilgili her kuruluşun, zamanın normal çalışma zamanı olmadığını bilmesi, herkesin bir fedakarlık ve seferberlik ruhu içinde çalışması gerektiğini bildirdi.

Operasyonlarda canını ortaya koyan askerlerin savunma sanayisinin paydaşları tarafından da desteklenmesinin önemine işaret eden Demir, "Seferberlik ruhu kavramı iliklerimize kadar işlemedikçe bahsettiğim koşmayı zor yaparız." değerlendirmesinde bulundu. 

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün de HAVA SOJ sisteminin Türkiye'nin stratejik öneme sahip sistemleri arasında yer aldığını ifade ederek, sistemin sahip olduğu kabiliyetler önemli bir caydırıcılık unsuru içerdiğinden ülkenin etkin dış politikasına da katkı sağlayacağını söyledi.

Görgün, elektronik harp sistemlerinin yerli ve milli olması gerektiğini vurgulayarak, "Bugün gelinen başarılı nokta, çok gayreti bir çalışmanın sonucu. ASELSAN olarak geçmişimize baktığımızda çok şeyleri ve ilkleri başardığımızı ancak geçmişten çıkaracağımız derslerle geleceğe baktığımızda halen yapacağımız çok işimizin olduğunu görüyoruz." dedi.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil de uçak konusunda bir firmayla anlaşmak üzere olduklarını belirterek, "Teslimatı inşallah daha erken olacak." dedi. Kotil, projenin hayırlı olması dileğinde bulundu. 

Konuşmaların ardından proje sözleşmesi Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün de katılımıyla imzalandı.

Proje kapsamında yapılacak 4 HAVA SOJ sisteminin 2023 yılından itibaren Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesine başlanacak. 

Söz konusu sistemle düşman haberleşme sistemleri ve radarlarının (hava savunma, erken ihbar gibi) tespit ve teşhis edilmesi, konumlarının bulunması ve bu sistemlerin özellikle sınır ötesi harekatta dost unsurlara karşı kullanılamaması amacıyla karıştırılması, aldatılması ve köreltilmesi hedefleniyor. 

KORAL ismiyle bilinen Kara Konuşlu Uzaktan Elektronik Destek/Elektronik Taarruz (KARA SOJ) sisteminden daha üstün teknolojik özelliklere sahip olan HAVA SOJ sistemi, bir hava aracı üzerinde pek çok elektronik harp kabiliyetini bir araya getirecek. Bu kabiliyette dünyada bilinen başka bir sistem bulunmuyor.

HAVA SOJ sistemlerine entegre edilecek elektronik harp görev sistemlerinin tamamı yurt içinde, milli olarak geliştirilecek ve üretilecek. Sözleşme kapsamında alınacak ticari uçakların modifikasyon ve sertifikasyon işlemlerinin tüm milli imkanlar değerlendirilerek Türkiye'de yapılması amaçlanıyor.

ASELSAN tarafından geliştirilecek milli görev sistemlerinin uçaklara entegrasyonu ve sertifikasyonu faaliyetlerinde, seçilecek uçak üreticisi firma teknik desteğiyle TUSAŞ başta olmak üzere yerli sanayi kuruluşlarının azami ölçüde görev alması öngörülüyor.