Trump’ın resti dengeleri değiştirdi! Avrupa için NATO artık Türkiye demek! Dışişleri Bakanı Fidan yeni NATO’yu konuşmak üzere AB’ye davet edildi
Avrupa, güvenliğini bağladığı NATO’nun beyin ölümünü konuşuyor. Trump’ın ‘Avrupa güvenlik istiyorsa parasını ödemeli’ açıklamasının ardından, Rusya-Ukrayna savaşı korkusunu yaşayan Batı, artık güvenlikte gelecekten korkmaya başladı. Almanya'nın yeni başbakanı Friedrich Merz, 3 gün önce "NATO'nun varlığını sürdürüp sürdürmeyeceğini bilmiyoruz" diye bir açıklama yaparak, tartışmalara son noktayı koydu. İşte detaylar...
Almanya'da 6 Mayıs'ta başbakanlık koltuğuna oturması beklenen Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Berlin'de düzenlenen parti kurultayında yaptığı konuşmada, açık ve özgür bir toplum olarak son 75 yılda karşılaştıkları en büyük zorluğun, kendilerini savunabilmek olduğunu belirtti. Önceliklerin doğru belirlenmesinin ve bunları Alman siyasetinde doğru bir şekilde organize etmenin büyük önem taşıdığını kaydeden Merz, "Ülkemizin dış güvenliği, özgürlük ve barışın teminatı, iç politika, ekonomi politikası, çevre politikası ve sosyal politikadaki her şey için temel ön koşuldur" diye konuştu. Batı bu sıkıntıdan çıkmak için de yönünü Türkiye’ye çevirdi. Avrupa ülkeleri, ABD'den bağımsız yeni güvenlik mimarisinde Türkiye ile işbirliği yapmanın yollarını arıyor. AB Dönem Başkanı Polonya, Hakan Fidan'ı Gymnich toplantısına davet etti.
Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın Ukrayna işgali ve ABD Başkanı Donald Trump'ın tehditleri nedeniyle güvenlik mimarisini yeniden şekillendirmek istiyor. Rusya'ya karşı ABD'den bağımsız bir savunma kimliği oluşturma çabalarını hızlandıran Avrupa ülkeleri savunma harcamalarını artırdı. Almanya, 800 milyar Euro’luk yatırım kararı aldı. Ancak bu tek başına yeterli değil. Avrupa'nın bölgesinde müttefiklere de ihtiyacı var. Bu nedenle Avrupa, özellikle Türkiye ile savunma alanında iş birliğine her zamankinden daha yakın olduğunu açıkladı.
AB Dönem Başkanı Polonya, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasının acılarını derinden yaşayan bir ülke olarak Rusya tehdidini yanı başında hisseden ülkelerin başında geliyor ve bu nedenle Avrupa'nın savunmasında Türkiye'nin stratejik önemde olduğunu düşünüyor.
Türkiye'den bir grup gazeteciyi Varşova'da ağırlayan Polonyalı resmi yetkililer ve düşünce kuruluşlarının temsilcilerinin hemen hemen hepsi kıtanın yeni güvenlik mimarisinde ya da Ukrayna'nın olası bir ateşkes sonrasında istediği güvenlik garantilerinde Türkiye'nin rol oynaması gerektiği konusunda hemfikir.
Bir taraftan Türkiye'ye yönelik bu beklentiler dile getirilirken, diğer taraftan savunma alanındaki bu iş birliğinin AB çerçevesi dışında gerçekleşeceğine dikkat çekiliyor.
Türkiye, güçlü ordusu ve son yıllarda yükselişe geçen savunma sanayisi ile AB için önemli aktörlerden birisi. Rusya'ya karşı yakın geçmişten gelen korkuları Ukrayna savaşı ile yeniden alevlenen Polonya, Türkiye'nin yeni mimaride rol üstlenmesini isteyen ülkelerden.
Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Anna Radwan, Türkiye'den bir grup gazeteci ile buluşmasında son aylarda Türkiye ile Polonya arasında yoğun diplomasi trafiği yaşandığını söyleyerek Polonya olarak NATO üyesi olmalarının kendileri için en büyük garanti olduğunu ama ayrıca Türkiye ile iş birliğini de çok kritik bulduklarını belirtiyor. Radwan, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski'nin Polonya Parlamentosu'ndaki son konuşmasına işaret ediyor.
Sikorski, 23 Nisan'da yaptığı 2025'teki dış politika hedefleri sunuşunda Türkiye'ye de değinerek "Karadeniz bölgesinde ve doğu Akdeniz'de stratejik bir rol oynayan Türkiye'ye de güveniyoruz. NATO'da ikinci büyük orduya sahip olan Türkiye'nin, ateşkesin ardından Avrupa'nın Ukrayna'ya desteğinde daha fazla rol alması Polonya devletinin çıkarınadır" demişti.
Türkiye'nin savunma ve güvenlik çerçevesine dahil olmasını istediklerini ancak bu mimarinin ayrıntılarının henüz netleşmediğini söyleyen Radwan, Ukrayna barış görüşmelerinin nasıl ilerleyeceği ve transatlantik ilişkilerinin nasıl seyredeceğini de bekleyip görmek gerektiğini not düşüyor.
Birlik Dönem Başkanı Polonya'nın Başbakanı Donald Tusk 12 Mart'ta Ankara'ya düzenlediği ziyaretteCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmiş ve Ankara'ya Ukrayna barış sürecinde aktif rol almasını teklif etmişti.
Kısa bir süre önce açıklanan İsveç merkezli Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) 2024 yılı raporuna göre geçen yıl dünyada savunma harcamaları rekor kırdı. Türkiye de 2024 yılında dünyada en çok savunma harcamasıyapan 17'nci ülke oldu. Polonya ise 2024'te savunmaya yüzde 31 daha fazla kaynak aktararak GSYİH'sının yüzde en az 4,2'sini bu alana yatırdı. Bu oran Avrupalı NATO müttefikleri arasında rekor niteliğinde.
Varşova'daki önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Uluslararası Çalışmalar Merkezi kurucusu deneyimli diplomat Janusz Reiter çok uzun yıllar Almanya ve Rusya gibi iki dev ülke arasında sıkışmış Polonya'nın önsezilerinin diğer Avrupa ülkelerinden daha gelişmiş olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
"30 yıl önce Polonya yoksul ve zayıftı. Avrupa'daki kararlarda etkisi hemen hemen hiç yoktu. Ama şimdi savunmasına en çok yatırım yapan ilk 5 ülke arasındayız. Ama buna rağmen Rusya'dan bir saldırı gelirse Polonya tek başına direnemez. Bu nedenle güvenlik her zaman öncelikli olmalı.1989'da Sovyetler'in çekilmesinin ardından biz Rusların bir gün geri döneceğini biliyorduk. Batı Avrupa ise bunu unutmuştu."
Uluslararası Çalışmalar Merkezi kurucusu deneyimli diplomat Polonya yetkililerinin verdiği bilgiye göre bu oranın önümüzdeki dönemde daha da yükselmesi bekleniyor.
Fidan'a Gymnich toplantısı için davet geldi
Bu arada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Mayıs ayının ilk haftasında AB dışişleri bakanlarının Gymnich toplantısı için davet aldığı Polonyalı yetkililer tarafından açıklandı.
Fidan, 1974'te ilk olarak yapıldığı yere atıfla Gymnich olarak adlandırılan AB dışişleri bakanlarının gayrı resmi toplantısına beş yıl aradan sonra 21 Ağustos 2024'te davet edilmişti.
Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Radwan 7-8 Mayıs'ta Varşova'da düzenlenecek olan Gymnich toplantısına Fidan'ın da davet edildiğini belirterek Türkiye'nin bu toplantıya katılımını çok önemsediklerini ve güvenlik mimarisi de dahil pek çok konunun gündemde olduğunu kaydediyor.
DW Türkçe'nin ulaştığı Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri davetin geldiğini doğrularken Fidan'ın katılıp katılmayacağı ile ilgili ise yorum yapmadı.
Fidan, geçtiğimiz aylarda yaptığı farklı açıklamalarda Avrupa güvenlik mimarisi yeniden şekillenirken bunun Türkiye olmadan sürdürülebilir olamayacağını, Türkiye'nin askeri gücü ve stratejik konumunun Avrupa'nın güvenliği için vazgeçilmez olduğunu belirterek Türkiye'yi dışlayan bir yaklaşımın gerçekçi olmayacağını ifade etmişti.
Türkiye-AB ilişkileri: Tango iki kişiliktir
ABD'den bağımsız bir güvenlik mimarisi kurarken Avrupa'nın Türkiye'ye de ihtiyaç duyacağı üst düzey yetkililer ve bağımsız yorumcular tarafından sık sık dile getiriliyor. Bu yakınlığın donmuş durumdaki Türkiye'nin AB üyeliği perspektifine olumlu yönde bir ivme getirip getirmeyeceği de tartışılıyor.
Üyelik için Türkiye'nin de üzerine düşeni yapması, özellikle demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki kriterleri yerine getirmesinin gerektiğini belirten Radwan, "Çok bilinen bir söz vardır. Tango için iki kişi gerekir…" yorumu yapıyor.
Ankara'nın Türk vatandaşlarına vize kolaylığı veya Gümrük Birliği'nin modernleştirilmesi konusundaki beklentilerinin hatırlatılmasına karşılık Polonya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bu alanlarda gelişme için somut bir sinyal vermedi, Türkiye ile ilişkilerde "adım adım" ilerlenebileceğini belirtti.