Trump affetmedi: Ulusal Güvenlik Danışmanı Waltz'ı kovdu

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki yönetim kadrosunda önemli bir değişikliğe imza attı. Yemen'e yönelik gizli savaş planlarının, güvenli haberleşme uygulaması Signal üzerinden paylaşıldığı bir gruba yanlışlıkla bir gazetecinin eklenmesi sonrası hedef haline gelen Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görevden alındı.

Waltz, Mart ayında yaşanan bu olay sonrası Beyaz Saray ve Kongre’de sert eleştirilerle karşı karşıya kalmış, bazı Cumhuriyetçi senatörler dahi "ulusal güvenliğe tehdit" oluşturduğu gerekçesiyle istifasını talep etmişti.

Trump: "Waltz çok çalıştı ama hata affedilmez"

Donald Trump, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Mike Waltz’un görevden alındığını duyurarak, “Ülkemizin çıkarlarını korumak için çok çalıştı. Bu yüzden kendisini Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliğine aday göstereceğim” dedi. Trump, açıklamasında Waltz’un hizmetlerinden memnun olduğunu ancak "ulusal güvenlikte hata kabul edilemez" mesajı verdi.

Yeni Dönem: Marco Rubio İki Görevde Birden

Trump, Waltz’un yerine geçici olarak halihazırda dışişleri bakanı olan Marco Rubio’yu Ulusal Güvenlik Danışmanı görevine getirdi. Bu atama, Marco Rubio’yu hem dışişleri bakanı hem de ulusal güvenlik danışmanı olarak görevlendiren tarihi bir adım oldu.

Bu durum, 1970'li yıllarda aynı görevleri eş zamanlı yürüten efsanevi diplomat Henry Kissinger’dan bu yana bir ilk olarak kayıtlara geçti.

Trump: "Marco her sorunu çözüyor"

Beyaz Saray’da düzenlenen bir etkinlikte konuşan Trump, Rubio’ya olan güvenini şu sözlerle dile getirdi:

“Ne zaman bir sorunum olsa Marco’yu arıyorum. O da her seferinde sorunu çözüyor.”

Trump’ın bu açıklaması, Rubio’nun sadece teknik anlamda değil, siyasi olarak da yönetimde giderek daha etkili bir figür haline geldiğinin göstergesi olarak yorumlandı.

Siyasi Dengeler Sarsılıyor

Trump'ın Ocak ayında yeniden göreve gelmesinden bu yana yaptığı ilk üst düzey görev değişimi olan bu hamle, Beyaz Saray'da suların erken kaynadığını ve yönetim içindeki güç dengelerinin yeniden şekillendiğini gösteriyor.

Özellikle dış politika ve güvenlik alanında stratejik kararlar öncesi yaşanan bu gelişme, Washington kulislerinde dikkatle izleniyor.