Tanju Özcan isyan ateşini yaktı! Bolu’dan Ankara’ya yürüyecek...
CHP’nin kesin ihraç istemiyle disipline sevk ettiği Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 3 Temmuz’da Bolu’dan Ankara’ya ‘adalet ve değişim’ temalı bir yürüyüş başlatacağını söyledi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçen yıl belediye meclisi toplantısında el kaldıran AK Partili Hacer Çınar'a, 'Bana niye el sallıyorsunuz? Ben evli barklı adamım ayıp oluyor' ifadeleri ve kendisine yönelik protestolar sırasında makam odasının penceresine çıkıp dans ederek karşılık vermesi nedeniyle CHP tarafından 1 yıl süreyle geçici partiden çıkarma cezası aldı.
PARTİYE GERİ DÖNDÜ
Geçici ihraç süresi dolan Tanju Özcan, 9 gün önce CHP’ye geri döndü. Tanju Özcan, partiye dönüşünün ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Değişim’ çağrısı yaptı.
KESİN İHRAÇ TALEBİYLE 2’NCİ KEZ DİSİPLİNE SEVK EDİLDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün MYK toplantısının ardından Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, tüzüğün ilgili maddeleri gereği kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı.
CHP GENEL MERKEZİNE YÜRÜYECEK
DHA muhabirinin telefonla ulaştığı Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Beklemediğim bir şey değil. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a diktatör diyor ama kendisi de koltuğu bırakmıyor. Değişim ve adalet için 3 Temmuz’da Bolu Meydanı’ndan Ankara’ya CHP Genel Merkezi’ne yürüyeceğim.” dedi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, tv100 canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Tanju Özcan'ın açıklamalarından satır başları:
"SEÇİM MAĞLUBİYETİNE BİR BAHANE BULMANIN BİR ANLAMI YOK"
‘Köylü milletin efendisidir’ diyen bir siyasi partinin kurucu Genel Başkan’ı varken, bu seçimde köylüleri suçlamanın bir anlamı yok. Köylülerimiz öyle cahil değil, dolayısıyla bırak sen buna gidemiyorsan, o zaman örgütlerinle birlikte gidersin derdini birebir anlatırsın. Seçim mağlubiyetine bir bahane bulmanın bir anlamı yok. Mağlup olduk, yenildik. Bunları söyledik diye herkes beni eleştirir. "CHP çok farklı bir partidir" diyen Genel Başkan, bugün parti söylemlerine aykırı davrandığımı, parti programlarıma aykırı davrandığımı, kamuoyuna bu şekilde açıklamalar yaptığımı gerekçe göstererek MYK beni tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disipline vermiş.
"BU SEÇİMİN KAYBEDİLMESİNİN SORUMLUSU GENEL BAŞKAN’IN KENDİSİ"
‘CHP’de her şey söylenebilir, gençler eleştirebileceğiniz bir Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz’ dediğini hatırlıyorum. Dolayısıyla çok incindim, benim söylediğim doğru şeyler. Bu seçimin kaybedilmesinin sorumlusu Genel Başkan’ın kendisi.
"KILIÇDAROĞLU 1 SAAT İL BAŞKANLARINI FIRÇALADI"
Dün, sayın Genel Başkan'ın il başkanlarıyla toplantısı vardı. 1 saat il başkanlarını fırçaladı. Sen niye örgütü fırçalıyorsun? Örgüte soruldu mu cumhurbaşkanı adayı kim olsun diye? Hiçbir şey sorulmadı. Ben milletvekili iken Ekmeleddin İhsanoğlu aday gösterildi. Bize 5 tane isim yazın dediler, meğer biz çoğumuz İhsanoğlu'nu yazmışız. İhsanoğlu'nu benden başka tanıyan 2 kişi varmış. Sormadan aday belirliyorsun, sormadan kendini siyasi rüşvetle aday yaptırıyorsun sonra il başkanlarını fırçalıyorsun.
"KILIÇDAROĞLU GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEMOKRAT BİRİ DEĞİL"
Benim bugün apar topar ihraç edilmemim sebebi şu; Salı günü parlamentoya gittim. Yeni seçilen arkadaşlarımızı kutladım. Arkadaşlara ‘Sayın İmamoğlu bu partinin yeni Genel Başkanı olmalıdır, bir an önce de bunu açıklamalıdır ama İmamoğlu aday olmazsa, ben aday olarak çıkacağım’ dedim, bunun bedelini ödüyorum. Kılıçdaroğlu göründüğü gibi demokrat biri değil, ağzından demokrasiyi düşürmüyor ama demokrasi adına yaptığı hiçbir şey yok.
"MİLLETVEKİLLERİMİZ, BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ NİYE SUSKUN?"
Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın gönlünde İmamoğul ve Yavaş vardı. Biz 'İstanbul'u bir seneliğine AK Parti'ye kaptırmama' teziyle yola çıkarak 5 yıllığına AK Parti'ye Türkiye'yi teslim ettik. Bunun hesabını kimse vermeyecek mi? Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız niye suskun? Ben şu anda 'sarı öküz' oldum. Atatürkçülerin, Türk milliyetçilerin, cumhuriyetçilerin sarı öküzü oldum. Beni verecekler, beni alacaklar belli.
"BOLU'DAN ANKARAYA'YA YÜRÜYECEĞİM"
(Bolu’dan Ankara’ya bir adalet yürüyüşü mü yapacaksınız?) 3 Temmuz’da Köroğlu’nun diyarından, kent merkezinden hem değişim hem adalet temasıyla yürüyeceğim. Bana yapılan bir adaletsizlik, benim ve toplumun istediği değişim. Sen seçim kaybetmişsin yeter artık. Defalarca seçim kaybetmişsin hala o koltukta oturmaya devam ediyorsun.
"1 AY SONRA KURULTAY OLSA BEN İMZA TOPLAYIP ADAY OLAMAYACAĞIM"
Bir sürü danışmanın var, kimler olduğunu milletvekilleri, belediye başkanları bilmiyor. Onları değiştiriyorsun, MYK üyelerini değiştiriyorsun. Sen hariç herkes kusurlu. 'Değişmelisin, değişimin önünü açmalısınız' diyen Tanju Özcan'ı da sorgusuz sualsiz disipline gönderiyorsun. Tedbir koymak haklarını askıya almak demektir. 1 ay sonra kurultay olsa ben imza toplayıp aday olamayacağım. Sorgusuz, sualsiz, soyut gerekçelerle disipline gönderiyorsun. Hem de tedbir koyuyorsun, tedbir koymak hakları askıya almak demek, tutuklu yargılanmak gibi bir şey. Kendimi Ergenekon ve Balyoz sanıkları gibi hissediyorum.
"ÖRGÜTE HİÇBİR ŞEY SORULMADI"
Bu seçimler öncesinde örgüte hiçbir şey sorulmadı. Açık bir şekilde adayımız yanlıştı, kimseye bu söyletilmedi. Söylemler yanlıştı, masanın kuruluş şekli yanlıştı, yol yürüdüğümüz insanlar yanlıştı. Yüzde 1 oyu bile olmayan genel başkanlara cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık vererek kendini cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdi.
