Geçirdiği estetik operasyonlar nedeniyle bambaşka bir görünüme kavuşan ve son dönemde değişimiyle adından sıkça söz ettiren 19 yaşınaki sosyal medya fenomeni Taha Duymaz, hayatıyla ilgili bilinmeyenleri konuk olduğu 'Gör Beni' programında anlattı.
Taha Duymaz fenomen olmadan önceki hayatını anlattı: ''Çöpten teneke toplayıp satardım''
Adını ilk olarak köy mutfağında yaptığı yemek videolarıyla duyuran sosyal medya fenomeni Taha Duymaz, Armağan Çağlayan'ın 'Gör Beni' programına konuk oldu. Son dönemde geçirdiği estetik operasyonlarla adından söz ettiren genç fenomen, programda hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı. 12 kardeş olduklarını, psikolojik rahatsızlıklarından ve maddi yetersizlikten dolayı okula gidemediğini açıklayan Duymaz, çocukken annesiyle çöpten topladığı tenekeleri satarak geçimlerini sağladığını söyledi.
Hatay'ın Yayladağı ilçesinde bulunan Güveçli köyünde kalabalık bir ailede yaşadığını söyleyen Duymaz, ailesinden çalışan kimse olmadığını ve ailesine iyi bir gelecek sağlamak istediğinden söz etti.
Kısa süre önce geçirdiği burun ve kulak estetiği ameliyatlarına hiç para vermediğini de belirten Duymaz, yapılan kötü yorumlar için bakın neler söyledi...
İşte Taha Duymaz'ın Armağan Çağlayan'a yaptığı açıklamalarından satır başları...
11 - 12 yaşlarımdan beri yemeğe ilgim var, anneme köyde tandırda yemek yaparken yardım ederdim. Hataylıyım, Yayladağı'nın Güveçli köyünde yaşıyorum. Merkeze çok uzak, sınırda. Hatay usülü yemekleri çok güzel yaparım. İçli köfte ve tepsi kebabını çok güzel yaparım.
Ben okumadım. Sadece dördüncü sınıfa kadar okudum, bırakmak zorunda kaldım. Maddi imkansızlıklardan dolayı bırakmak zorunda kalmıştım. Birtakım sağlık problemlerim de vardı. Ailemin durumundan dolayı tedavi olamıyordum.
12 kardeşimden sadece 2 kişi okuyabildi. Hepimiz aynı annedeniz. Annem 55, babam 56 yaşında. Evlenip giden ve boşanıp geri dönen kardeşlerim de var. Evde yeğenlerimle birlikte 12 kişiyiz. Babam çalışmıyor. Ailenin en büyük katkısı ben ve annem. Kim ne derse desin.
Ben erkeklerden en son çocuğum. 11'inci çocuğum. Ağabeylerim çalışmıyor, evde oturuyorlar. O zamanlar da oturuyorlardı. Onları kötülemiyorum ama çalışmıyorlar... Nedenini bilmiyorum. Ben 18 yaşıma kadar şehir hayatı görmedim. Yeni yeni hayata başladım.
Şu anda çok şükür para kazanıyorum ama hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil, yetmiyor. Bir yemek videosu çekmeye çalışıyorum 400 - 500 TL veriyorum. Zaten benim reklamdan kazancım 3 bin - 4 bin TL. Ben sosyal medyada imkansızlıklarla yemek yaparak tanındım. Elimde ne malzeme varsa onlarla video çekiyorum. Ama artık insanlar, ''Sen para kazanmaya başladın, güzel şeyler üret'' demeye başladı. Elimden geldiği kadar güzel tarifler üremeye çalışıyorum.
Ünlü bir arkadaşım var, bana ''İstersen doktor arkadaşıma burnundaki eti aldırıp hem de estetik yaptırabilirsin'' dedi. Ben de ''Çok sevinirim'' dedim. Zaten zor durumdayım, o kadar para biriktirip estetik yaptıramazdım. Sağ olsun o ağabey yaptırdı burnumu. Burnumu ve kulağımı aynı kişiye yaptırdım. Estetiklerime para vermedim. Doktorla aramdaki samimiyetle alakalı. Burnumdan çok memnun kaldım. Eskisinden daha güzel nefes alabiliyorum. Allah affetsin kocaman bir burnum vardı, kötüydü. Şimdi mutluyum. Psikolojimi bozuyordu burnum. Alışveriş merkezine gidince burnumu saklıyordum, duvara karşı oturuyordum.
Estetik olacağımı ablama söyledim, annemden sakladım. Ailem estetikli halimi görünce çıldırdı. Kızdılar. Köyde doğduğum için 'estetik yaptırdı' diye konuşuluyor. Köy ortamını biliyorsunuz, hoş olmuyor bu durumlar onlar için. Kulağımı yaptırdığımda da izin almadan yaptırdım. Hayat benim hayatım. Ne zaman öleceğim belli değil. Belki öleceğim... Mutlu mutlu gideyim. İnsanların hayatına bu kadar karışmaktan vazgeçsinler. Kimse sizin istediğiniz gibi hareket etmek değil, bunu anlamıyor insanlar.
Bana ''samimiyetin gitti'' diyorlar. Alakası yok, bu karakter meselesi. İnsanın karakteri değişmesin, kendisi değişmesin. Kim nasıl mutluysa öyle yaşasın istiyorum. Hepimizin ömrü kelebek gibi. Gelip geçiyor...
Ben 18 yaşıma kadar köyden dışarı çıkmamıştım. Psikolojik sorunlarım vardı. Annem babam beni hiç hastaneye falan götürmezdi. Araba binemezdim, ölecek gibi hissediyordum. Otobüslere binemezdim. Araba geçince yanımdan kaçıyordum, nefret ediyordum.
17 - 18 yaşıma kadar hiç tedavi olmadım, sonrasında oldum. Artık arabaya binebiliyorum ama hala midem bulanıyor, rahatsızlanıyorum. Uçak, araba, taksi, otobüs hiçbirine binemiyordum. İnsanlar iyileştiğime sevineceğine ''hani binemiyordun'' diye linçliyorlar. Bu yaşıma kadar binmemişim, bırakın da bineyim artık.
Gülben Ergen'i ailecek çok seviyoruz. İlk o yayınladı beni. Bir baktım DM kutumda Gülben Ergen yazıyor. Ben evde çığlık attım, hayatımın şokunu yaşadım. Baktım ailem toplandı, hemen cevap verdik. Gülben ablanın hakkını ödeyemem. Çok iyi bir insan. Yayın yaptık, etkileşimim arttı ve takipçi geldi. Sesimi duyurmama başka isimler de yardımcı oldu. Haklarını ödeyemem.
Benim amacım çocukluğumdan beri aileme iyi bir hayat sunmaktı. Evi yaptırdık çok şükür. Aç değiliz açıkta değiliz artık. Evimiz çok kırık döküktü. Kışın su geçirirdi, sırılsıklam olurduk. İnsanların 'su bile içmem', 'bir yumurta bile kırmmam' dediği o evde çok mutluydum. Hiç yıkılmasını istemiyordum. O ev yıkılıp belediye tarafından başka bir ev yapıldı.
Benim aklımda yemek yapıp yayınlamak vardı ama çekiniyordum. Ağabeylerim 'köyde rezil olursun' diyorlardı. Ablam 'yap' dedi. Ağabeylerim 'sil' dedi. Yavaş yavaş köy halkı ilgi gösterdi, kötü karşılanmadı. Aileme güzel bir hayat sunmak için çabalıyorum. Sadece yemek tarif vermiyorum, çölyak hastaları ve veganlar için de tarif veriyorum.
Çok ürkek biriydim. Ezip geçerdi beni insanlar. Ailemde. Artık kimse ezip geçemez. Dik dururum. Kendimi kolay kolay artık ezdirmem. Her yerde ezildim. Şu an öyle değilim. Saygımı bozmadan hakettiği cevabı yapıştırıyorum.
Babam en çok şu an beni seviyor. Markalarla iş birliği yapmıyorum, teklif gelmiyor. Çok isterim yemek markaları bana reklam versin. Şans istiyorum. Gerçekten artık rahata kavuşmak istiyorum.
İstanbul'da iş arıyorum. İş bulursam buraya yerleşebilirim. Sosyal medya bir gün biterse köyde teneke toplar satarım. Dağa çıkıp yine kekik toplarım. Ailem için çalışıyorum ama bazen yaranamıyorsun. Bir gün onlara 'madem öyle alın Instagram'ı siz yapın' dedim. Her şey göründüğü gibi kolay değil.