Suriye’de yeni dönem: Türkiye ve Rusya ile askeri anlaşmalar masada
Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, 23 Nisan 2025’te Şam’da The New York Times’a verdiği röportajda, Türkiye ve Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını ve yeni anlaşma süreçlerini değerlendirdi.
Eş-Şara, geçmiş anlaşmaların iptal edildiğini, Suriye’nin bağımsızlığını ve güvenliğini merkeze alan yeni anlaşmalar geliştirildiğini belirtti.
TÜRKIYE VE RUSYA İLE ASKERİ MÜZAKERELER
Eş-Şara, Türkiye ve Rusya ile devam eden müzakerelerde Suriye’nin yasal çerçevesine uyumlu askeri varlıkların hedeflendiğini vurguladı: “Türkiye’nin ve Rusya’nın Suriye’de askeri varlığı var. Yeni anlaşmalar, Suriye’nin bağımsızlığını, güvenliğini ve istikrarını garanti altına almalı. Hiçbir ülke, Suriye topraklarını komşulara tehdit için kullanmamalı.” Rusya’nın Tartus deniz üssü ve Hmeymim hava üssü gibi stratejik noktaları, Moskova’nın bölgedeki etkisini sürdürme çabasını yansıtıyor. Türkiye ise 2016’dan beri Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla kuzey Suriye’de varlık gösteriyor. Eş-Şara, her iki ülkenin desteğinin gelecekte de gerekebileceğini ima etti.
RUSYA’NIN ROLÜ VE SİLAH DESTEĞİ
Eş-Şara, Suriye ordusunun Rus yapımı silahlara bağımlı olduğunu ve gıda ile enerji anlaşmalarında Rusya’ya dayandığını söyledi: “Şimdiye kadar Rus silahlarına alternatif teklif almadık. Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak önemli bir ortak.” Ancak, Şubat 2025’te Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile yapılan görüşmelerde, Şara’nın Esad’ın iadesi ve üslerin geleceği konusundaki taleplerine Moskova sessiz kalmıştı.
TÜRKIYE İLE SAVUNMA PAKTI
Şara, Şubat 2025’te Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, Türk hava üslerinin Suriye’nin merkezi çöl bölgesinde (Palmyra ve T4) kurulması ve yeni Suriye ordusunun eğitimi için iş birliğini tartıştı. Bu anlaşma, Türkiye’nin YPG’ye karşı mücadelesini desteklerken, Suriye hava sahasında Türk kontrolünü artırabilir. Ancak, anlaşma henüz nihai değil ve İsrail’in Suriye’deki askeri tesislere yönelik hava saldırılarının bu görüşmeleri etkilediği belirtiliyor.
ABD’YE YAPTIRIM ÇAĞRISI VE BÖLGESEL İSTIKRAR
Eş-Şara, ABD’nin yaptırımlarını eleştirerek, “Yaptırımlar, eski rejimin suçlarına karşıydı. Şimdi halkı cezalandırıyor” dedi ve kaldırılması için bazı şartların tartışılması gerektiğini belirtti. Suriye’nin komşu ülkelere tehdit oluşturmayacağını taahhüt eden Şara, Mart 2025’teki Alevi saldırılarına değinerek, “Hükümetimiz barışı korumaya kararlı, suçlular yargılanacak” dedi. Yeni bir ordu kurmanın zaman alacağını vurguladı.
BÖLGESEL GÜVENLİK VE GELECEK
Şara, Suriye’deki kaosun küresel etkiler yaratacağını savunarak, “Bölgesel ve Avrupa ülkelerinin Suriye’nin istikrarında çıkarı var” dedi. Türkiye ile güvenlik paktının, YPG ve IŞİD gibi tehditlere karşı ortak mücadele hedeflediği, ancak İsrail’in Suriye’deki saldırılarının bu süreci karmaşıklaştırdığı ifade ediliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Nisan 2025’te İsrail’in saldırılarının yeni yönetimi zayıflattığını belirtmişti.