Spor yazarları derbiyi değerlendirdi

Süper Lig’in 19. haftasında Beşiktaş-Galatasaray karşı karşıya geldi. Siyah-beyazlılar maçı, Josef de Souza ve N'Koudou’nun golleriyle 2-0 kazandı. Galatasaray’da Mbaye Diagne, 59. dakikada kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı.

Cüneyt Çakır'ın verdiği ve vermediği kararların da çok tartışıldığı derbiyle ilgili öne çıkan köşe yazıları şunlar:

" Beşiktaş sadece beş kez rakip ceza sahasında topla buluşabildi ama yüzde 59’la topa sahip oldu. Galatasaray hiçbir pozisyon üretemezken 133 isabetli pasla yarıyı bitirdi. 2 büyük hata yaptılar, Larin ve Aboubakar kaçırdı. Bu tablo ikinci yarıda da değişmedi. 

Terim’in tedbirlerini anlamakla birlikte nasıl kontraya çıkabileceklerine dair bir plan göremeyişimiz ilginç. 58’de Diagne’nin kırmızısı sonrası 10 dakika Arda ve hiç görünmeyen Belhanda’nın sahada kalması da. 

Buna rağmen belli bir savunma standardı oturttular. Ancak bu maçı özellikle kırmızı karttan sonra bu kadar savunmada kalarak bitirmek neredeyse imkansızdı. 

Keza üçüncü büyük hatada Josef De Souza’yı akan oyunda ceza sahasına sokan Beşiktaş kazandı. Beşiktaş standardının altında bir performansla maçı aldılar."

"Sergen Yalçın telaşı sevmiyor"

Sabah yazarı ve futbol yorumcusu Bülent Timurlenk, Galatasaray'ın puan almayı hak eden taraf olmadığı söyleyerek şöyle yazdı:

"İlk hafta kazandığı Trabzon deplasmanı dahil ligdeki hiçbir maçta Sergen Yalçın telaşı sevmiyor. Her maçı kazanmayı istemek başka nasıl kazanacağını bilmek başka... 

Dün de santra düdüğüyle birlikte önde altı adamını prese yolladığında amacı orta sahada kazanacağı ikinci topları kanatlara aktarıp Galatasaray'ı dengesiz yakalamaktı."

"Sergen Yalçın, zirvede iki derbiyi ve Trabzon deplasmanını kazanırken elindeki kadronun hakkını veren adam olarak yola devam ediyor. 

Galatasaray'da Ryan Donk'un son çeyrekte santrfor oynaması bile sarı kırmızılı takım adına her şeyi anlatıyor. Galatasaray yönetimi hafta içinde camialarına yaşattıkları tüm polemiklerle bu derbiden puan almayı hak eden taraf değildi. 

Sadece kazandığında kameraları çağıran yöneticilerle Vodafone Park'a en fazla beraberlik almak için gidersiniz. Çıkışta da direkt evinize gidersiniz... "

"Cüneyt Çakır hayatının en kötü maçını yönetti"

Sabah yazarı ve futbol yorumcusu Ahmet Çakar, hakem Cüneyt Çakır'ın hayatının en kötü maçını yönettiğini ifade etti. Çakar'ın yazısından öne çıkanlar şunlar:

"Karlı hava, sert fauller, kötü bir hakem ama kazanan Beşiktaş oldu. Bu Beşiktaş; Trabzon'u, Başakşehir'i, Fenerbahçe'yi yenmişti, dün gece de listeye bir diğer ezeli rakibi Galatasaray'ı ekledi."

"10 kişilik Galatasaray'ın yapacağı fazla bir şey yoktu. Bir kontratakta da Beşiktaş'ın en fedakâr futbolcusu Larin kaleye vurabilecekken N'Koudou'ya 'Al da sen at' dedi. 

Hakem Cüneyt Çakır hayatının en kötü maçını yönetti. Adeta uyuşmuş gibi toplar çarpıyor, fauller yanlış, kararlar gecikmeli geliyor ama Diagne'ye gösterdiği kırmızı kart da haklı. 

Lakin ilk yarıda Arda ile Rosier'e mutlak göstermesi gereken kırmızı kartlar es geçildi. Sonuç olarak dün geceki derbi için şunu söyleyebiliriz; hakemin skora katkısı yok ama Cüneyt Çakır'ın kariyerindeki en kötü maçlarından biriydi."

"Bu maç Çakır'ın iflas noktası oldu"

HaberTürk yazarı ve futbol yorumcusu Serdar Ali Çelikler de hakem performansına değinirken, Çakır'ın yönetimini eleştirdi. İşte Çeliker'in yazısından öne çıkan kısımlar:

"Futbol oynamak isteyen iki takıma karşı onlara oyun oynatmamak için çırpınan bir hakemin maçını izledik. Dünya Kupası'da yarı final, Şampiyonlar Ligi'nde final yönetmiş bir hakemin çöküşünü izliyorduk bir süredir. Bu maç Çakır için maalesef iflas noktası oldu."

"Fatih Terim, kendisi de açıkladığı gibi defansif önlemli bir kadro tercih etmişti. Luyindama hocasının istediği katkıyı verdi ama Şener erken sakatlanıp çıktı. Linnes de defansif olarak iyiydi. Ben Taylan'a yardımcı olsun diye oynatılan Etebo'yu ilk devre bilhassa beğendim. G.Saray, defansif plan için hücumdan feragat etmişti ve zaten bir yan topta Marcao'nun Atiba tarafından kaleye girmeden çıkarılan şutu dışında pozisyon bulamadılar.

Beşiktaş artık iyice havaya girer. G.Saray ise 10 kişiyken de 11 kişiyken de sadece birer pozisyona girilebilmesini tartışmalı. Terim'im takımı puan kaybetme kredisini de bir miktar daha azalttı."