Sokaklar çocuk sesleriyle şenlendi! Bugün onların günü...

Sokağa çıkma kısıtlaması bulunan 14 yaş ve altı çocukların, 11.00-15.00 saatleri arasında yürüme mesafesiyle sınırlı olmak, sosyal mesafe kuralına uymak ve maske takmak kaydıyla dışarı çıkma izni başladı. 

Öte yandan Psikolog Cansu Güney, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde eğitimin de online platforma geçmesiyle gençlerin ve çocukların gündelik hayatlarını evlerine taşıdığını belirterek, "Bir süredir bu yeni hayat şartlarıyla yaşamaya alışan 0-14 yaş grubu için uzun süre sonra sokağa çıkabilecek olmanın da bazı etkileri görülebilir." dedi.

Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs salgını kapsamında tedbirlerin gevşetilmeye başlatılmasıyla 0-14 yaş grubundaki çocukların bugün ilk kez sokağa çıkabileceklerini hatırlattı.

Sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasıyla bazı zorlanmalar yaşandığını belirten Güney ancak daha sonra çocukların genel olarak bu duruma adapte olduğunu aktardı.

Güney, "Eğitimin online platforma geçmesiyle gençler ve çocuklar gündelik hayatlarının rutinini evlerine taşımış oldular. Bir süredir bu yeni hayat şartlarıyla yaşamaya alışan 0-14 yaş grubu için uzun süre sonra sokağa çıkabilecek olmanın da bazı etkileri görülebilir." diye konuştu.

"BAZI ESKİ RUTİNLERE DÖNMEYE ÇALIŞMAK ZORLANMALARA YOL AÇABİLİR"

Kontrollü sosyal hayat başladıktan sonra yetişkinler kadar, çocukların ve gençlerin de bocalayabileceğini aktaran Güney, "Herkes bocalayacak diye bir durum yok ancak çoğunluğu baz alacak olursak uzun süredir sosyal hayattan izole bir şekilde, kaygının yoğun olduğu bir dönemden sıyrılmaya başlayıp bazı eski rutinlere geri dönmeye çalışmak, bazı zorlanmalara yol açabilir." ifadelerini kullandı.

Çocuklar ve gençlerde bu dönemde görülebilecek sıkıntıların karakter, yaşam standartları ve aile yapısına bağlı olarak farklılık gösterebileceğini aktaran Psikolog Güney, şunları kaydetti:

"Kimi sosyal izolasyona daha fazla uyum sağlamış ve bu şekilde devam etmekten mutluyken, kimisi oldukça bunalmış ve sıkışmış hissediyor olabilir. Bu tamamen kişinin bu dönemle nasıl baş ettiğine bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. En olumsuz senaryoyu değerlendirecek olursak, zaten sosyal kaygısı yüksek olan ve sosyalleşmekten kaçınan birinin, bu dönemde daha da kendi içine kapanması, kendini eskisinden daha fazla izole etmeye çalışması gibi davranışlar göstermesi olasıdır. Ya da tam tersi, bireysel vakit geçirmekten çok hoşlanmayan ve sosyalleşmeye fazlaca önem veren gençler için bu dönemde evde vakit geçirmek yüksek kaygı ve depresyona yol açabilir."

"EBEVEYNLERİN RAHATLAMIŞ HALLERİ ÇOCUKLARA OLUMLU ETKİ EDECEKTİR"

Güney, salgın sürecinde 7'den 70'e herkesin zorlu bir dönem geçirdiğini ancak evinde izole olmuş, kaygılı ve ne yapacağını bilemeyen ebeveynin çocuğunda da bazı kaygılar görülmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Psikolog Cansu Güney, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Anne babaların kendilerini rahatlatmaları, motive etmeleri ve kaygılarıyla sağlıklı şekilde baş etmeleri gerekmektedir. Onların dingin ve rahatlamış halleri, çocukları üzerinde de olumlu etki edecektir. Çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri, duygularını anlamaya çalışmaları, çocuğun kaygı duyduğu durum hakkında onunla konuşmaları, rahatlatıcı ve destekleyici olduklarını göstermeleri, çocuklarını güvende hissettirmeleri, çocuklar ve gençler açısından olumlu sonuçlar getirecektir."