“Şeytanın anası”! “Sednaya Hapishanesi fikri Enise Mahluf Esad’dan çıktı”
Suriye’de Esad Ailesi yönetimi ve Baas rejiminin perde arkasında, Hafız Esad’ın “Demir Kadın” lakaplı eşi Enise Mahluf olduğu ortaya çıktı. Suriye Türkmeni gazeteci Bekir Atacan, tilki gibi kurnaz anne Esad’ın, aile ve rejim içindeki mevki ile nüfus dağılımını denetlediğini söyledi. Atacan, “Şeytanın Anası” Enise Mahluf’un, Sednaya Hapishanesi gibi hapishaneler ve gözaltı merkezleri fikrinin sahibi olduğunu ifade etti.
MEVLÜT YÜKSEL/ÖZEL HABER
Diktatör Esad ve acımasız Baas rejimi Suriye’de sona erdi ancak terörle mücadele ile ortaya çıkan inanılmaz olaylar devam ediyor.
“Aile ve Baas rejimi içindeki mevki ve nüfusu denetliyordu”
Suriye’de Esad Ailesi yönetimi ve Baas rejiminin perde arkasında, Hafız Esad’ın “Demir Kadın” lakaplı eşi Enise Mahluf olduğu ortaya çıktı. Suriye Türkmeni gazeteci Bekir Atacan, tilki gibi kurnaz anne Esad’ın, aile ve Suriye Baas rejimi içindeki mevki ve nüfus dağılımını denetlediğini söyledi. “Sesi duyulduğu ve bazen eşi Hafız Esad’ın sesinden daha yüksek sesle arabuluculuk yaptığı için kendisine katı yani ‘Demir Kadın’ deniyordu. Aile üyeleri arasındaki anlaşmazlıklarda, kocasının tüm devlet meselelerindeki kararlarını kontrol eden ve yönlendiren kişi oydu,” dedi.
“Suriye’de ‘Şeytanın Anası’ Enise Mahluf her şeyin başı”
Atacan yazısında, “Her kötü erkeğin arkasında kötü bir kadın vardır. Size tarihin en iğrenç kadını, Beşşar Esad’ın annesi Enise Mahluf’un hikayesini paylaşacağım. Enise Mahluf, Suriye’nin ilk diktatörü Hafız Esad’ın eşi, Ortadoğu’nun en gizemli ve nüfuzlu kadınlarından biri olarak kabul ediliyor. Dünyada pek görünmese de sessiz sedasız bir insandı. Kadınların ve diktatörlerin başındakilerin çoğunluğunun elinde, Suriye’de siyasetin perde arkasında önemli bir rol oynadı. Bu nedenle bazılarının gözünde dünyadaki en kötü kadınlardan biri oldu. Enise adlı acımasızların anası, zenginliği, ekonomik ve hatta siyasi nüfuzuyla tanınan, Nusayri kökenli, önde gelen bir aile olan Mahluf ailesinden geliyor. Bu aile onlarca yıl boyunca güçlü sosyal ve ekonomik konumunu korudu,” yazdı.
“Anne Esad tam bir tilki kurnazlığına sahipti”
Atacan açıklamasının devamında, “1970 yılında Hafız Esad, askeri darbe sonrasında Suriye’de iktidarı ele geçirdi. Bu dönemde Enise Mahluf’un, kocasının siyasi ve sosyal açıdan desteklenmesinde önemli bir rol oynadı. Bununla beraber birçok konuda kocasının arkasındaki gerçek lokomotif olduğunu söyleyebiliriz. Kararlar sanki odasından çıkıyormuş gibi görünüyordu. Sabahları uyuyan Enise, zekâsıyla, tilki gibi keskin kurnazlığıyla ve durumları analiz etme yeteneğiyle tanınıyordu,” görüşünü savundu.
“Enise Mahluf Esad’ın resmi olmayan danışmanı oldu”
“Suriye halkı, Enise Mahluf’un baskıcı Suriye rejiminin inşasına katkıda bulunan, merkezi figür olan Şeytan’ın karısının vücut bulmuş halinden başka bir şey olmadığını düşünüyor,” diyen gazeteci Atacan, “Büyük oğlu Basel Esad’ın 1994 yılında bir araba kazasında ölümünün ardından, Enise Mahluf Beşşar Esad’ı eğitmeye başladı ve onu yetiştirdi. Babasının halefi olabilmek için onun siyasi ve askeri hazırlığı üzerinde çalıştı. Beşşar Esad’ın resmi olmayan danışmanı oldu. Enise Mahluf, Hafız ve Suriye’nin yeni lideri, yönetimin aile içinde kalmasını sağlamak için büyük nüfuzunu kullandı. Oğlu Beşşar’ın meşru mirasçı olmasına rağmen, ilk ve en iyi seçimi oydu. 2000 yılında Hafız Esad’ın ölümünün ardından Suriye yönetimini Beşşar devraldı,” ifadelerini kullandı.
“Sednaya ve diğer hapishaneler fikri Enise Mahluf Esad’dan çıktı”
Gazeteci Atacan, “Şeytanın Anası” Enise Mahluf’un, Sednaya Hapishanesi gibi hapishaneler ve gözaltı merkezleri fikrinin sahibi olduğunu iddia etti. “Beşşar’a kriz ve huzursuzluk zamanlarında ne yapması gerektiğini, hatta muhalefete karşı nasıl davranması gerektiğini dikte ediyordu. Bazıları bunun daha da ötesine geçerek, Sednaya Hapishanesi gibi hapishaneler ve gözaltı merkezleri fikrinin, aslında Enise Mahluf’un fikri olduğunu söyler,” vurgusu yaptı.
“Suriye’de meydana gelen tüm olayların perde arkasında o vardı”
Gazeteci Bekir Atacan, yazısının son bölümünde, Suriye’de iktidarda en çok kalan kişinin Enise Mahluf olduğuna dikkat çekti. Atacan, “2011 yılında Suriye devriminin patlak vermesinin ardından, bir yanda Suriye halkı, diğer yanda ülkeyi işgal edenler arasında yaşanan şiddetli bir savaş ile Enise Mahluf’un adı yeniden gündeme geldi. Bundan sonra da Enise Mahluf, Suriye rejiminin ölene kadar perde arkasındaki en etkili ismi oldu. Enise Mahluf, 6 Şubat 2016’da 86 yaşında Şam’da hayatını kaybetmiş olsa da, Beşşar’ın, ailesinin ve bir bütün olarak Suriye rejiminin ilişkiler ağına olan etkisi vardı. Bu nedenle onun Suriye iç savaşı üzerindeki etkisi, ölümünden sonra bile İran ile Rusya’nın yardımıyla devam etti,” bilgisini verdi.
