Şevval Sam'dan evlilik hakkında çarpıcı açıklamalar: "Test edildi, onaylanmadı"
Ünlü sanatçı Şevval Sam, bir radyo programında katıldığı yayında dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Özellikle özel hayatına dair samimi açıklamalarda bulunan Sam, "Bir daha evlenir misin?" sorusuna verdiği yanıtla dikkat çekti.
Beşiktaş'ın efsane futbolcularından Metin Tekin ile 1993-1999 yılları arasında evli kalan ve bu evlilikten 28 yaşında Taro Emir adında bir oğlu olan Şevval Sam, evlilik kurumuna bakış açısını net bir şekilde ortaya koydu. Sam, "Hayır. Ben evliliğe kendi hayatımda karşıyım. Evlilik konseptine çok uygun bazı insanlar, bazı yapılar var. Benim hayatımda böyle bir hikâye test edildi, onaylanmadı. Artık olmaz. Bir kere evlendim. Dünya harikası bir oğlum var, o da 28 yaşında" ifadelerini kullandı.
"Kimseye İhtiyacım Yok, Kimsenin Soyadına İhtiyacım Yok"
Ekonomik bağımsızlığına ve bireysel özgürlüğüne vurgu yapan sanatçı, "Benim bu yaştan sonra ekonomik olarak kimseye ihtiyacım yok, kimsenin soyadına ihtiyacım yok, kimseye ispat edeceğim bir şey yok" dedi. Ayrıca aynı evde yaşama fikrinin aşkı bitirebileceğine inandığını belirterek, "Aynı eve geçersem de o aşk biter. Aşkın kendisi daha güzel" şeklinde konuştu.
"Karşınızdaki Kişide Aradığınız Bir Statü Ya Da Özellik Oluyor Mu?"
Şimdilerde reklamcı Cem Topçu ile aşk yaşayan Şevval Sam, ilişkilerinde aradığı özellikler hakkında da konuştu. Sanatçı, "Genelde sizinle aynı camiadan insanlarla mı ilişki yaşarsınız, karşınızdaki kişide aradığınız bir statü ya da özellik oluyor mu?" sorusu üzerine şöyle yanıt verdi:
"Öyle bir prototip yok. Bir sürü farklı parametre var. Bazen hayatınıza biri giriyor, ihtiyacınız olan bütün unsurları taşıyor. O ilişki sürecinde birtakım deneyimler yaşıyorsun, öğreniyorsun, değişip dönüşüyorsun. İnsanlar birbirlerinin hayatlarındaki misyonlarını tamamladığında vedalaşabiliyorlar. İnsan çok kompleks bir yapı. Defolu bir varlığız. Hayatımız bu yüzden tekâmül üzerine kurulu. Yani sürekli kendimizi geliştirmekle mükellefiz. Bilinç evrenimizi devam ettirmek zorundayız. Yaralarımızı sarmak zorundayız. Travmalarımızı iyileştirmek, karakterimizi oluşturmak zorundayız. İlişkilerin de aynen bunun gibi misyonları oluyor. ‘Daha çok şu tipler’ gibi kriterlerim yok."
