Aslen Trabzonlu olan 36 yaşındaki Ayter, üniversite eğitimi için 1998 yılında Ankara'ya taşındı. Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 2003'te bitiren Ayter, daha sonra aynı üniversitede işletme ile bankacılık ve finans eğitimi aldı.
Mezun olduğu bölümlerle ilgili alanlarda çalışmak yerine hayallerinin peşinden koşmayı tercih eden Ayter, çok sevdiği otomotiv sektöründe faaliyet göstermeye karar verdi. Bu süreçte eşi Tarkan Ayter ile özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde popüler olan "airbrush" ile araç kaplama işine giren Ayter, ilk etapta bu sektörde kullanılan malzemelerin ithalatını yaptı.
Daha sonra söz konusu ürünlerin Türkiye distribütörlüğünü alan çift, 2012 yılında Bornova 3. Sanayi Sitesinde kendi iş yerlerini açtı. İlk başta sanayi sitesine gelmekten çekinen Gözde Ayter, esnafın sıcak kanlı yaklaşımı ve kısa sürede kurduğu iletişimle adeta onların ablası oldu.
Mor renkli saçı, ojeli tırnaklarıyla sanayide herkesin dikkatini çeken Ayter, yaklaşık 6 yıldır araçlara müşterilerinin isteğine göre farklı desen ve motiflerde "airbrush"la kaplama yapıyor.
Kaportayı tuval olarak kullanıyor
Ayter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomotiv sektöründe kendini bulduğunu ve çalışırken çok mutlu olduğunu söyledi.
Müşterilerin hayal ettikleri tasarımları araçlara yansıttıklarını ifade eden Ayter, "Araç kaportasını tuval olarak kullanıp sanat icra etmeye çalışıyorum. Ortaya çıkan sonuç karşısından müşterimin memnuniyetini görmek çok sevindirici. İşimi yaparken huzur buluyorum." dedi.
En büyük destekçisinin eşi olduğunu belirten Ayter, sanayi esnafının kendisine "usta" ve "abla" diye hitap ettiğini vurguladı.
"Benim plazam sanayi sitesi"
Bir kadın olarak sanayiye gelmenin çok ciddi bir karar olduğuna işaret eden Ayter, şöyle konuştu:
"Mor saçlar, kılık kıyafet...'Deneyelim' diye başladık ama esnaf bize çok yardımcı oldu. Herkes bize müşteri yönlendirdi. İlk başta çok dikkatlerini çektik. Sanayideki diğer boyacılar ne yaptığımıza baktılar. Bir kadının tinerin, boyahanenin içinde olması herkese farklı geliyor. Şimdiye kadar onlardan olumsuz bir tepki almadık. Üniversiteden mezun olan arkadaşlarım plazalarda çalışıyor. Benim plazam ise sanayi sitesi, burada bulunmaktan büyük keyif alıyorum. Bana genelde 'usta' diye sesleniyorlar. Yaş büyük de olsa küçük de olsa hitap değişmiyor. Zaten o sanayinin ambiyansında var. Bundan rahatsız olmuyorum."
Ayter, müşterilerin arasından ünlülerin de bulunduğunu hatırlattı.
Herkesin sevdiği işi yapması gerektiğini kaydeden Ayter, "Sanayi öyle çekinilecek bir yer değil. Beni hiç tanımayan biri iş yerine geldiğinde 'ustayla görüşecektim' diyor. Benim deyince 'yok ben ustayı göreyim' diye tekrarlıyor. Sonra durumu izah edince şaşkınlıklarını görebiliyorum. Benzer diyaloglarla çok karşılaşıyorum." diye konuştu.
