ABD'li bilim insanları, bir son dakika duyurusu yaparak ülkede yayılan üç yeni mutasyonu belirlediklerini açıkladı. Bunlardan "A20C-US" adı verilen ve Mayıs ayında Teksas'da ortaya çıktığı tespit edilen mutasyonun diğerlerinden daha fazla endişe verici olduğu kaydedildi.
Salgının merkezi ABD'de yeni mutasyon
Türkiye dahil 49 ülkede yaklaşık 35 milyon insan bir yıldır dünyanın üzerine kabus gibi çöken koronavirüse karşı aşılandı. Tünelin ucunda ışık göründü yorumları yapılsa da virüsün her gün yeni bir mutasyonu ortaya çıkıyor. Daha önce İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya'da Kovid-19'un yeni mutasyonları belirlenmişti. Son mutand virüs ise ABD'de görüldü. A20C-US adı verilen ABD'ye özgü mutasyonun da daha bulaşıcı olduğu belirlendi. Şimdi mutasyonun aşılar üzerindeki etkisi araştırılıyor.
ABD’deki son mutasyonu ilk olarak keşfeden Güney Illinois Üniversitesi’nden bilim insanları, “20C-US”un virüsün insan hücrelerine girmek ve enfekte etmek için kullandığı başak proteini de dahil olmak üzere onlarca kez mutasyona uğradığını ifade etti.
20C-US ABD'DEKİ VAKALARIN EN AZ YÜZDE 50'SİNDEN SORUMLU
Araştırmacılar şu anda 20C-US'nin ABD'deki koronavirüsün en baskın varyantı olduğuna dikkat çekerek, ülkede vakaların en az yüzde 50’sinden sorumlu olduğunu tahmin ettiklerini belirttiler. Ancak, mutant virüs henüz ülke sınırlarının çok ötesine yayılmadığını da söylediler.
“A20C-US” şu anda İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya gibi ülkelerde keşfedilen diğer varyasyonlarla birlikte endişeyi daha da artırmış durumda.
Ayrıca, ABD’deki yeni varyasyonun duyurusu, Ohio’lu araştırmacılarının ülkedeki iki yerli varyantın ilk keşfini duyurmasından sadece bir gün sonra yapıldı.
Fakat, bilim insanları diğer iki varyantta A20C-US''ta olduğu kadar ciddi değişiklikler görülmediğini belirttiler. A20-US’a ilişkin çalışmanın bulguları, bioRxiv.org'da bir ön-baskı makalesinde yayınlandı.
"NE KADAR ÇOK İNSAN ENFEKTE OLURSA, O KADAR MUTASYON ORTAYA ÇIKAR"
Öte yandan bilim insanları, ortaya çıkacak yeni mutasyonlar hakkında uyardı. Araştırmacılar, ne kadar çok insan corona virüse yakalanırsa, bu son derece bulaşıcı varyantların o kadar fazla ortaya çıkacağına inanıyor.
Çünkü, dünya genelinde vaka sayıları artması yalnıca 'süper covid' varyantlarının yaygın hale gelmesi ve nadir kronik enfeksiyonları olan insan sayısı artması anlamına geliyor. Bu durum ise savunmasız vakaların daha yeni ve güçlü corona virüs mutasyonlarının gelişmesi için eşsiz bir fırsat getiriyor.
ABD, İNGİLTERE, BREZİLYA VE GÜNEY AFRİKA'DA ORTAYA ÇIKAN MUTASYONLARIN ORTAK ÖZELLİĞİ: HEPSİ DAHA BULAŞICI
Bununla birlikte, corona virüs yerel popülasyonlara kendi adapte etmek amacıyla daha önce İngiltere, Nijerya, Brezilya ve Güney Afrika’da mutasyona uğradı. Ekim ayında, yüzde 50-70 oranında daha bulaşıcı olduğu belirtilen B117 varyantı şu anda Avrupa’da baskın hale geldi.
Araştırmacılar, Güney Afrika, Brezilya ve ABD'deki varyantların hepsinin İngiltere’deki mutasyon gibi daha bulaşıcı göründüğünü, ancak daha ölümcül görünmediğini duyurdu.
MUTASYON AŞILARIN HEDEFLEDİĞİ BAŞAK PROTEİNİNDE GERÇEKLEŞTİ
Çeşitli ülkelerde ortaya çıkan tüm bu varyasyonların ortak özelliğini mutasyonun corona virüsün vücuda tutunduğu başak proteininde meydana gelmesi oluşturuyor. Corona virüs başak proteini sayesinde insanların ACE2 hücrelerine tutunuyor ve Covid-19’a karşı geliştirilen aşılar bu proteini hedefliyor. Meydana gelen değişiklik ise virüsün daha bulaşıcı olması beraberinde getirikne aşıların etkinliği nasıl etkilediği hala araştırılıyor. Bununla birlikte, Pfizer/BioNtech aşısını geliştiren Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur şahin de dahil olmak üzere bilim adamları, aşıların mutasyonlara karşı işe yarayacağını düşündüklerini açıkladı.
BİLİM İNSANLARINDAN AŞILARIN DOĞRU KULLANILMASI UYARISI
Bununla birlikte, “A20C-US”u keşfeden bilim insanlarından biri olan Dr. Ali Mokdad, aşıların doğru bir şekilde uygulanmasına dikkat çekerek, "Mutasyonlara karşı aşı dozunun azaltılması veya yalnızca ilk dozun verilmesi konusundaki tartışmalar çok, çok tehlikelidir. Bir aşının virüsü çok, çok düşük seviyede yok etmesini istiyorsunuz. Ancak, vücudun bağışıklık geliştirebilmesi küçük dozlar yeterli olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.