Piyasalar mayın tarlasında geziyor

Geçen hafta, Merkez Bankası rezervlerinde yaşanan erime ve yurtiçi yerleşiklerin enflasyonla savaşa yönelik yaşadıkları güven erozyonun getirdiği endişeyle kapandı. Bu durum türbülansı artırarak, döviz piyasasında TL'nin değer kaybını hızlandırdı, otorite, tabiri caizse piyasa faizlerini artıracak düzeyde başta da ticari kredi maliyetlerini ve mevduat faizlerini bir arada yukarı taşıyan adımlar attı. Kredi faizleri süratle yükselirken, krediye ulaşım da ciddi anlamda zorlaştı. İşte detaylar...

İbrahim Acar
İbrahim Acar

TCMB'nin sert bir fren yapması bunu da zamanlama olarak seçimlere günler kala yapmasını 'kararlılık' olarak okunsa da, piyasa gözlüğünden bakıldığında fiyatlama davranışının bambaşka bir senaryoya işaret ediyor.

Piyasalar mayın tarlasında geziyor

Artan kredi faizleri (şirketlerin krediye erişiminin zorlaşması ve de bireysel cephede talebin azalmaya başlaması ile) hisse senetleri olumsuz bir eğilim kaydederken, USDTRY kurunun yükselişini veya Kapalıçarşı ile arasındaki makas azalsa da, hâlen daha piyasada taşların yerli yerine oturduğunu söylemek pek de kolay değil. Borsa İstanbul ana endeksi zirveden %7; sadece geçen hafta ise %3,5 geriledi. Artan piyasa faizlerinin gölgesinde bankacılık endeksi de haftayı %4,7 düşüşle tamamladı. Kıbrıs İktisat Bankası analizine göre, Fitch'in 12 yıl aradan sonra Türkiye'nin notunu artırması veya Türkiye'nin eurobond ihraçlarına gelen abartılı talebe rağmen, TCMB'nin net döviz pozisyonunda erime keyifleri kaçırdı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Kasım - Aralık döneminde 20 milyar dolar biriktiren TCMB'nin (iyileşme) net döviz pozisyonu, 2024 yılında 23 milyar dolar bozuldu (kötüleşti). Bu bozulmanın da ~ 11 milyar dolarlık kısmı Mart ayının ilk yarısında gerçekleşti. Yabancı yatırımcıların suskunluğu, menkul kıymet istatistiklerine de yansıdı. Cuma gün belirttiğimiz üzere, son 3 hafta hisse ve tahvilden 750 milyon dolar para çıktı.

Fitch'in not artırımı ve sonrasında yapılan telekonferansta, mevcut politikaların devamı ve sene sonu için ön plana çıkan 38,00 USDTRY kur beklentisinin yurtiçi yerleşikler tarafından -kuvvetle muhtemel enflasyonla yeteri kadar savaşılmadığı endişesi ile- pek de satın alınmadığını görüyoruz. Geçen hafta açıklanan DTH rakamlarına göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları radikal bir şekilde 5,7 milyar dolar arttığını hatırlatalım. Daha basit bir yaklaşımla, piyasa fiyatlaması ile yabancı kurumların raporları arasında bariz bir uçurumun olduğunun altının kalın bir şekilde çizmek gerekiyor. VIOP piyasasında sene sonu USDTRY kurunun 44,50 seviyesinde işlem görmesi de belki de bunun en büyük göstergesi olarak not edilebilir. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, tek seferlik etkiler, deprem ve seçim etkisinin devreden çıkması hâlinde Haziran ayı enflasyonu ile birlikte enflasyonun düşeceğini söylerken, enflasyonu artıran bir vergi olmayacağının da altını bir kez daha çizdi. 

FAİZ 500 BAZ PUAN ARTABİLİR

Elbette, Şubat enflasyonunun beklentiyi aşmasının ardından son haftalarda kaleme alınan yabancı menşeli raporlarda TCMB'den faiz artırımı beklemeye başladılar. Montan olarak da 500 baz puanın ön plana çıktığını görüyoruz. TCMB'nin geçen hafta yapmış olduğu miktarsal sıkılaştırma adımları sonrası zaten piyasa faiz hadlerinde gözlü görülür bir yükselişin yaşadığını bu nedenle de Perşembe günü sonuçlanacak olağan PPK toplantısında faiz oranlarının %45 seviyesinde sabit tutulup atılan adımların etkilerinin gözlemleneceği düşünüyoruz. USDTRY kurunun bankalararası piyasada yeni haftaya 32,30 seviyesinden başladığını, 5 yıl vadeli CDS risk priminin ise 312 baz puanda olduğunu not edelim. 

KÜRESEL PİYASALAR DA AYNI DURUMDA

Küresel mali piyasalar açısından da mevzuu üç aşağı beş yukarı aynı. ABD'de geride bıraktığımız hafta açıklanan ve beklentilerin üzerinde sonuçlanan enflasyon verileri ardından FED'in Çarşamba gecesi sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında faiz oranlarının sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılsa da, Başkan Powell'ın mikrofon karşısında kullanacağı üslup ve beraberinde satır aralarında vereceği mesajlar kadar üyelerin tahminleri de önem arz edecektir. Bu sabah itibariyle, vadeli kontratlar FED'in bu yıl 74 baz puan faiz indirimine gideceğini, ilk faiz indiriminin ise %53 ihtimalle Haziran ayında gerçekleşeceğine imkân tanıyor. Benzer bir şekilde, Avrupa'dan da ilk faiz indirimi için oklar Haziran ayına işaret ederken (%64 ihtimal), 2024 yılında toplam faiz indirim beklentisi 85 baz puan.

A︎BD enflasyon verileri ardından morali bozulan küresel piyasaların geçen haftayı keyifsiz bir şekilde tamamladıklarını not edelim. FED'in faiz indirme hatta bilanço daraltma ihtimaline sıkı sıkı sarılan faiz getirisi olmayan altın ve bitcoin gibi enstrümanlar sırası ile 2,195 ve 73,600 dolar seviyesine kadar ilerlemesi ardından 2,146 ve 68,500 dolar seviyelerine kadar geri çekildiler. Altın için 2,070 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmememiz kaydı ile 2,550 dolar hedefimizde şimdilik bir değişiklik bulunmuyor. Bitcoin'de ise yükseliş potansiyeline hâlen daha inanmaya devam ediyoruz.

Piyasalar mayın tarlasında geziyor ile ilgili etiketler ekonomi