Ömer Çelik üzerine

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

En büyük Ömer'imiz ikinci halifemizdir; Adaletin Ömeri yani…(R.A)
Sonra çok fazla bilmediğimiz ama çok ihtiyacımız olan Ömer Bin Abdülaziz gelir..İnanılmazdır yani(R.A)
Selçuklu daha sonra Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimizde bir üçüncü Ömer yok..
Oysa Ömer bizde devleti adaleti çağrıştırır..İsminin kaderidir Ömerlerin hayatı.
Dedim ya bugüne değin başka Ömer yoktu…Ta ki Ömer Çelik'e kadar.
Üçüncü Ömer'imiz Ömer Çelik.. Allah Ondan da razı olsun…
Kültür Bakanımız Ömer Çelikten bahsediyorum..İslamcı yelpazenin içinde doksanlı yılların nev-i şahsına münhasır şahsiyeti..Dış yelpazeden bakınca da kendine özgü bir İslamcı…Gavurların da sui generis bir profil olduğuna dair analizleri var..
Şimdi Ömer Çelik üzerine yazmamın bir çok nedeni var elbette fakat mazeret olarak şunu söylemeliyim.Önceki yazılarımda Ak Partinin üç dönem kuralının eğer Tayyip Beyden sonra bir lider çıkarması durumunda nasıl bir sakınca doğrucağı üzerindeki çekincemdi..Aslında bu çekincemin somutlaşmış nedenlerinin başında Ömer Çelik profili gelmekteydi.
Evet Ömer Çelik Ak parti içinde, daha geniş anlamda İslamcı camiada daha Tayyip Beyden sonra hareketi götürecek en önemli lider potansiyeliydi.
Hatta belki de bu çoğrafyanın üçüncü Ömeri olma ihtimalii yüksekti.
Siyaset sosyolojisinin ve rell politiğin yol göstericiliğinin başat olduğu bir zamanın aktörü olması,tarihsel biyografisindeki kısa zamanlı tecrübe ve Tayyip Erdoğan cismaniyetinin etkin olduğu bir siyasi aklın taşıyıcısı olan Ömer Çelik'in bu tarihsel imtihanı başarıyla sürdürmesinin önünde bir engelin olmayacağı açıktı.Fakat beklenmedik olan,Ömer'in kendisine karşı belki de yargısal bir sonuç arz etmeyen adaletsizliği olmuştur..Uzun bir süre ortalıkta görülmeyen Sayın Ömer’in en kritik problemlerde arzı endam ettiğini ve sonuca hayırlı katkılarını sunduğunu müşahede ettik.. Ömer'in hırsı okunan Kur’an'la ve O’nun sesini duymasıyla adalete dönüşmüş idi..
Ömer Çelik'in siyasetle ted'ip edilecek hırsından da böyle bir sonuç çıkması muhtemelken bunu neden tercih etmediği yapılan araştırmalara rağmen anlaşılamamamıştır. Ömer beklentilere bir çalım atarak bu topraklarda şahit olmadığımız bir tevazu gösterisiyle geri çekilmiştir.Kendisinin muhatapı olma konusundaki özeleştiri yöntemi siyasi tarihimizde bir vak’a olarak anılacaktır.
İddiali bir cümle olmayacaksa Ömer'in hikayesi daha çok Osman’a uyan bir süreci andırmaktadır.
Tartışılan mevzualara bakınca Ömer de ciddi bir Abdullah'tır.
Hülasa Ömer'in kimyasında toplumun ortak aklını harekete geçirecek bir davranış sağduyusu mevcutken nezaketle adalet arasındaki hassaslaşma yüzünden olsa gerek kendisine haksızlık etmiştir.
Bu yazıyı yazmakta ikinci etken siyaseten üç dönemi tamamlayan Sayın Ömer Çelik’in koalisyon görüşmelerinde aktif mevzide bulunmasıdır..
Allah(c.c) Ömer Çelik Beyefendi'yi razı olduğu kullar zümresine ilhak eylesin..Amin

Diğer Yazıları