Olası İstanbul depremi Türkiye ekonomisini nasıl etkiler? Marmara’nın kritik rolü ve riskler masada
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal merkezi İstanbul, 23 Nisan’da yaşanan depremle bir kez daha sarsıldı. Marmara Bölgesi’nin taşıdığı devasa nüfus, sanayi ve ekonomik ağırlık, olası bir büyük depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini yeniden gündeme getirdi. 1999 Gölcük ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinin acı dersleriyle yüzleşen Türkiye, İstanbul’un riskli yapı stoğu ve ekonomik önemini tartışıyor. Peki, İstanbul depremi ekonomiyi nasıl etkiler? İşte detaylar...
Marmara Bölgesi’nin taşıdığı devasa nüfus, sanayi ve ekonomik ağırlık, olası bir büyük depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini yeniden gündeme getirdi.
İstanbul: Türkiye’nin ekonomik kalbi
Marmara Bölgesi, Türkiye’nin nüfus, sanayi ve ekonomi merkezi konumunda. İstanbul, bu bölgenin lokomotifi olarak ülkenin ekonomik üretiminin ve sosyal hayatının belkemiğini oluşturuyor. TÜİK verilerine göre:
Nüfus: Türkiye’nin %31’i (26,5 milyon kişi) Marmara’da, %18’i (15,7 milyon kişi) İstanbul’da yaşıyor.
GSYH: 2023’te İstanbul, 8 trilyon 60 milyar TL ile Türkiye GSYH’sinin %30,4’ünü tek başına üretti. Marmara Bölgesi’nin payı ise %44.
Sanayi: Türkiye’deki sanayi işletmelerinin %41’i Marmara’da, bunun %55,3’ü İstanbul’da. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 151’i İstanbul’da, 243’ü Marmara’da.
Konut: Türkiye’deki hanelerin %19’u İstanbul’da, %32’si Marmara’da. İstanbul’daki 4,7 milyon hanenin %47’si 2000 öncesi riskli yapılardan oluşuyor.
Bu veriler, İstanbul’un ekonomik çarklardaki vazgeçilmez rolünü gözler önüne seriyor.
Deprem gerçeği: Tarih tekerrür mü edecek?
Türkiye, deprem kuşağı üzerinde yer alıyor ve son 100 yılda 7’nin üzerinde büyüklükte 16 deprem yaşadı. Öne çıkan felaketler:
1999 Gölcük Depremi (7,8): 17.480 can kaybı, İstanbul’da da yıkım.
2011 Van Depremi (7,2): 644 can kaybı.
2023 Kahramanmaraş Depremleri (7,7 ve 7,6): 53.537 can kaybı, 11 ilde yıkım.
23 Nisan 2025’te Marmara’da hissedilen deprem, beklenen “büyük İstanbul depremi” korkusunu yeniden tetikledi. Uzmanlar, Marmara Denizi’nde 7’nin üzerinde bir depremin her an mümkün olduğunu vurguluyor.
Olası bir depremin ekonomik faturası
İstanbul’da büyük bir depremin ekonomik etkileri, şehrin GSYH, sanayi ve nüfus yoğunluğu nedeniyle yıkıcı olabilir:
GSYH kaybı: İstanbul’un GSYH’ye katkısı (%30,4) düşünüldüğünde, üretim ve ticaretin durması ulusal ekonomiyi derinden sarsabilir. Uzmanlar, böyle bir senaryoda GSYH’de %10-15’lik bir düşüş öngörüyor.
Sanayi duraklaması: Marmara’daki sanayi tesislerinin %41’i risk altında. Üretim zincirlerinin aksaması, ihracatı ve istihdamı vurabilir.
Konut ve altyapı zararı: İstanbul’daki hanelerin %47’si 2000 öncesi riskli yapılardan oluşuyor.
Yıkılan binalar, altyapı hasarları ve yeniden inşa maliyetleri trilyonlarca lirayı bulabilir.
Lojistik ve ticaret kesintisi: İstanbul, Türkiye’nin ticaret ve lojistik merkezi. Limanlar, havalimanları ve karayollarındaki hasar, küresel ticareti etkileyebilir.
Sigorta ve finans sektörü: Deprem, sigorta şirketleri ve bankalar üzerinde büyük bir yük oluşturabilir, kredi risklerini artırabilir.
Kentsel dönüşüm ve hazırlık eksiklikleri
1999 depremi, Türkiye’yi deprem gerçeğiyle yüzleştirdi, ancak yapı stoğundaki sorunlar hâlâ çözülemedi. İstanbul’da 2,2 milyon riskli hane bulunurken, kentsel dönüşüm süreçleri yavaş ilerliyor. Uzmanlar, depreme hazırlık için şu adımların acilen atılmasını öneriyor:
Riskli yapıların yenilenmesi ve kentsel dönüşümün hızlandırılması.
Altyapı güçlendirme çalışmaları.
Acil durum planlarının güncellenmesi ve tatbikatların artırılması.
Finansal hazırlık: Deprem fonları ve sigorta sistemlerinin güçlendirilmesi.
Hükümetten ve belediyelerden çağrı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’daki riskli yapı stoğuna karşı yeni kentsel dönüşüm projeleri başlattı. Ancak, yerel yönetimlerle işbirliği eksikliği ve finansman sorunları süreci zorlaştırıyor. Bakanlık, “Deprem siyaset üstü bir mesele. İstanbul’u kurtarmak için el ele çalışmalıyız,” çağrısında bulundu.