Habertürk’ten Emrah Doğru’nun haberine göre, olay, dün akşam saatlerinde İstanbul Hadımköy'de meydana geldi. İddiaya göre 34 PML 55 plakalı çakarlı minibüsün sürücüsü M.E.U, seyir halindeyken yol verme tartışması yaşadığı 28 yaşındaki Dadaş Aras'ın önünü kesti. Minibüsünde çakar bulunan M.E.U. ile Aras arasında tartışma çıktı.
Tartışma sırasında önü kesilen Dadaş Aras, cep telefonu ile yaşananları ve araçta bulunan çakarı kaydetmeye başladı.
Aras'ın görüntüleri çektiği sırada M.E.U.'nun küfürler ettiği ve tehditler savurduğu duyuldu. Bir süre sonra telefon kaydı son bulurken saldırganın, Dadaş Aras'ı 5 yerinden bıçakladığı öğrenildi. Çevrede bulunan vatandaşlar hemen durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Daha sonra Aras, ambulans ile hastaneye kaldırdı. Olay yerine gelen polis ekipleri de araç üzerinde parmak izi çalışması yaparak kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
Şüpheli M.E.U.’nun 6 ayrı suç kaydı olduğu öğrenildi. Öte yandan şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartılırken, yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
Dadaş Aras'ın annesi Aysun Aras, şunları söyledi: "Oğlum otobanda seyir halinde iken sözde polis olduğunu belirten bir maganda aracın önünü keserek oğluma çok ağır küfürler ediyor. Tabii oğlum da o esnada hemen telefon kamerasını açarak yaşanan olayı kayıt altına alıyor. Oğlum müşteriye bir ödeme yapmak üzere işe gidiyordu araçta da 30 bin TL vardı.
Oğlumda poliseniz bana kimlik gösterin diyor, kimlik gösteremeyince çakarlı aracı ile aracımızın ruhsatını alıyor, 30 bin TL paramızı alıyor ardından da oğlumu 5 yerinden bıçaklıyor. Böyle bir magandalık olabilir ya. Bu nasıl bir olaydır halen anlamış değiliz. Şikayetçi olduk, gerçek polis arkadaşlar geldi. Şu an oğlumun ifadesini alıyorlar. Oğlum şu an Kanuni Hastanesi'nde tedavi görüyor. Ekmek bıçağı ile oğlumu delik deşik etmiş. Belinde de silah varmış kuvvetle muhtemel ruhsatsızdır. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın. Adalete sığınıyoruz” diye konuştu.
DHA'da yer alan habere göre de Dadaş Aras, hastanede odasında o anları şöyle anlattı: "Arkamda siyah lüks bir araç, çakarlarını yakmış sirenlerini öttürüyordu. Benim arabamın boyu 7 metre, her korna basana nasıl yol vereyim? Selektör yaptı, siren çaldı. Ben hızımı artırdım, sağda uygun bir boşluk buldum. Bakan falandır diye yol vereyim dedim. İleride yavaşlamaya başladı 'Sana bir saattir korna, siren çalıyorum, anons geçiyorum. Bana niye yol vermiyorsun?' dedi.
Ben de, 'Sen kimsin bana bağırıyorsun?' dedim. 'Ben polisim' dedi. Hızımız 20 kilometre, camdan konuşuyoruz. Ben de 'Türkiye'de polis böyle küfretmez, sen ne ayaksın?' dedim. 'Ben sana ne ayak olduğumu göstereceğim' dedi ve önümü komple kapattı. Ne sağdan, ne soldan kaçış şansı bırakmadı. Çakarlarını da yakmıştı. Arabadan indi, kollarını sallayarak üstüme geldi. 'Ehliyetini ver' deyince,' sen de kimliğini göster dedim."
Aras bıçaklanma anını ise şöyle anlattı: "Beni kolumdan tuttu dışarıya çekmeye çalıştı. Penyesini iki eliyle kaldırdı, sağ tarafında bir silah. Polislerin kullandığı silah. Görünce onu, gerçekten polis mi dedim kendi kendime. Sonra ben şüphelendim olaydan, video çekmeye başladım. Bu sefer 'U' dönüşü yapmaya başladı. Soldan inemedim sağ taraftan indim arabasını ve onu çekmek için. Sonra ben videomu çektim, arabama doğru giderken, ensemden sanki şimşek çaktı gibi oldu, gözlerim karardı ve yere düştüm. Üstüme çıktı, beni bıçaklamaya başladı. Yapma, benim çoluk çocuğum var dedim. Ayırmaya gelenlere de bıçak salladı. 5 yerimde bıçak darbesi var" diye konuştu.
Baba İmdat Aras ise, "Bunu yapan adaletin önüne çıkarılıp, cezası neyse çekecek. Bugün benim oğlum, yarın başkasının oğlu. Bir an evvel bulunsun istiyoruz" dedi.
