Nihat Genç, İsmail Saymaz'ı hackleyenlere böyle seslendi

Hürriyet gazetesi muhabiri İsmail Saymaz'ın Twitter hesabını ele geçiren hackerlar özel yazışmalarını deşifre etti.

Twitter hesabını hacklenen İsmail Saymaz'ın kişisel mesajları kamuoyu ile paylaşıldı.

Özel DM'lerde Saymaz'ın yakın arkadaşları ile yaptığı bazı sohbetler yer aldı.

İsmail Saymaz, hackerların özel sohbetlerini paylaşmasına Saymaz, "Yel kayadan ne götürür?" karşılığını verdi.

Saymaz'a bugün yazar Nihat Genç'ten de destek geldi. Hürriyet muhabirine çarpıcı sözlerle arka çıkan Genç, hackerlara, "Allah zaten görüyor. Allah’ın zaten gördüğünü siz neden ele geçirmek istiyorsunuz? Teknolojinin gücüyle Allah’ın gücünü mü ele geçirmek istiyorsunuz?" diye seslenerek tepki gösterdi.

Nihat Genç, "Genç gazeteci nerdeyse meğerse bir ermiş kadar tertemiz bir çocukmuş, rahat ettiniz mi, şimdi, bunun karşılığı olarak bizler de sizin özel yazışmalarınıza bir bakıversek, İsmail Saymaz kadar tertemiz çıkabilecek misiniz acaba." diye yazdı.

İşte o yazı;

Ve bunca gerekçesiz tutuklama yetmezmiş gibi, her gün gestapo gibi ekrana kurulup bir başka gazetecinin işini bitirmek için talimatlar veriyorsunuz.

İşte İsmail Saymaz.

Bu genç gazetecinin özel görüşmeleri faş edilmiş.

Üstelik bu özel yazışmalarda gördük ki, içimizdeki en masum gazeteci İsmail Saymaz imiş.

Ergenekon soruşturmalarında sanatçı Nurseli idiz’e kadar yüzlerce yazarın eşinin çocuklarının donuna kadar açıp baktınız, ne gördünüz, hala tatmin olmadınız mı?

Ne buldunuz?

İsmail Saymaz’da ne buldunuz?

Ne oldu?

Bir yazarın duygusal ve özel iç dünyasını patlatarak ne geçti elinize?

Genç gazeteci nerdeyse meğerse bir ermiş kadar tertemiz bir çocukmuş, rahat ettiniz mi, şimdi, bunun karşılığı olarak bizler de sizin özel yazışmalarınıza bir bakıversek, İsmail Saymaz kadar tertemiz çıkabilecek misiniz acaba.

Konu, bir pislik var yok değil, bir insanın çok özel bir duygusunun kendinden izinsiz faş edilmesi, o insanı yaralar.

Neden kitleler başarılı bir genç gazetecinin özel dünyasını merak ediyor?

Soru şudur, insanlara neden güvenmiyoruz ve neden özel eşyalarını kurcalamak ihtiyacı hissediyoruz.

Neden herkes sen de rezil ol, herkes rezil olsun, diye çırpınıyor.

Artık bu ‘demokrasinin’ en büyük sorunudur, çünkü, seçimlerde adayların önünü kesenler hep bu tür gizli yazışmaları sızdırarak rakiplerini alt etmeye çalışıyor.

Ve demokrasilerde artık elinde gizli hukuksuz digital kayıtlar olanlar hep galip çıkıyor.

Cep telefonları ve bilgisayarların güvensizliği ortada.

Bir açık vermeden, bir zayıf an göstermeden, hayatın tek bir anında yanılmadan hataya düşmeden bir insan nasıl yaşasın.

Hiç açık vermeden yaşamak bir delilik halidir.

Demokrasiye yön verenler işte artık bu ‘korsan’lar…

Bizler kusursuz hatasız heykeller değil, insanız.

Hepimize karşı ‘kıpırdamayın’ ‘susun’ ‘yakarız’ ‘sonunu getiririz’ ‘işinizi bitiririz’ diye işte bu açıkları kollayıp şantaj tehdit edenler, bir de ‘müslüman’.

Allah zaten görüyor.

Allah’ın zaten gördüğünü siz neden ele geçirmek istiyorsunuz?

Teknolojinin gücüyle Allah’ın gücünü mü ele geçirmek istiyorsunuz?

Başkasının özel dünyasını merak etmek huzursuz insanların işidir.

Kumpasçı. Örgütçü. Hesapçı. insanların işi.

İnsanlığın büyük çıkmaz sokağı büyük ‘kargaşası’ buradadır.

Hedefleri için her şeyi amaç gören insanların sayısı hızla artıyor, önce düşman diye kodluyor, sonra, o insanı yok etmek-imha etmek için hukuksuzca insafsızca merhametsizce saldırıyorlar.

Kardeşim İsmail Saymaz, üzülme!

Bu topraklarda insana saygı, özel hayata saygı diyenlerin sayısı daha fazla.

İnsan adına insanlık adına direnerek karşı durarak, sayımız, kuşkun olmasın, daha fazla olacak.

Yorumlar
Yorum yapmak için tıklayınız
GÜNÜN VİDEOSU

Bursa alevlerle boğuşuyor: Kontrolden çıkan yangınını söndürmek için vatandaşlar seferber odu!

Bursa'nın Gürsu ve Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda çıkan yangına müdahale etmek için vatandaşlar seferber oldu. Otomobil ve motosikletlerle yangın bölgesine su taşıyan gönüllüler, orman işçileri için de ayran ve soda götürdü.