Nihal Candan, 15 Haziran 1995’te Mersin’de doğdu ve İstanbul Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim aldı. 2014 yılında TV8’de yayınlanan “Bu Tarz Benim” yarışmasıyla ünlenen Candan, kardeşi Bahar Candan ile birlikte renkli kişilikleri ve tarzlarıyla dikkat çekti. 2016’da Survivor’a katılarak adını daha geniş kitlelere duyurdu. Ancak 2023 yılında “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarıyla kardeşi Bahar Candan ile birlikte tutuklandı. Cezaevinde Anoreksiya Nervoza teşhisi konulan Nihal Candan, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi.
Nihal Candan'a gelen mesajlar kan dondurdu! Hastalığı bilerek mi tetiklendi? 'Et yersen Allah'la bağlantın kopar'
Anoreksiya Nervoza hastalığıyla mücadele eden ve cezaevi sürecinde dramatik bir kilo kaybı yaşayarak 23 kiloya kadar düşen Candan’ın vefatı, sevenlerini yasa boğdu. Ancak Candan’ın ölümü sonrası ortaya çıkan iddialar, özellikle yakın arkadaşı Tolgahan Karataş’ın ifşaları, kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı. Karataş, Nihal Candan’ın telefonunda bulunan WhatsApp yazışmalarında, kendisini yemek yememeye teşvik eden ve dini duygularla manipüle eden mesajların yer aldığını iddia etti.
Tahliye sonrası durumu kötüleşen fenomen, hastanede yoğun bakımda tedavi gördü ve 23 kiloya kadar düştü. Tedaviyi bir süre reddettiği belirtilen Candan, 21 Haziran 2025’te kalbi durarak hayatını kaybetti.
Nihal Candan’ın vefatının ardından yakın arkadaşı makyöz Tolgahan Karataş, Pınar Kerimoğlu’nun YouTube programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Karataş, Candan’ın telefonunda bulunan WhatsApp yazışmalarını incelediğini ve “Yogini grubu” adı verilen bir grup tarafından gönderilen mesajların, Nihal’i yemek yememeye yönlendirdiğini ve dini duygularla manipüle ettiğini iddia etti. Karataş, mesajların içeriğini şu şekilde aktardı:
“Bu Yogini grubu, WhatsApp resimleri de filan! Et yersen Allah’la bağlantın kopar, pirinç yemen lazım, onu yeme, onu yapma! Sürekli böyle bir manipüle. Büyük bir grup, bir tek Nihal’e değildir bence. İşte yeşil yeşil yiyordu ya. Yeşillikle alakalı hep her şey. Yeşil yemen lazım sadece. Zayıflatacak, ne kadar yemezse Allah ile arasında kalp gözü açılıyormuş. Ben şok oldum.”
Karataş, bu mesajların Nihal Candan’ın anoreksiya hastalığını tetikleyici bir etkisi olduğunu ima etti. Ayrıca, mesajların sadece Nihal’e değil, geniş bir gruba gönderilmiş olabileceğini belirtti.
Tolgahan Karataş, Nihal Candan’ın telefonunun kardeşi Bahar Candan’da olduğunu ve benzer manipülatif mesajların Bahar’a da gönderildiğini iddia etti.
Karataş’a göre, bu mesajlarda Bahar’a, “Bahar, sen de dediklerimizi yaparsan, ablanla arandaki diyalog artar, daha çok ablanı görürsün” gibi ifadeler kullanıldı. Bu mesajların, Candan kardeşleri psikolojik olarak etkilemeye yönelik olduğu öne sürüldü.
Tolgahan Karataş, bu mesajları kamuoyuyla paylaştıktan sonra tehdit edildiğini de belirtti. Makyöz, Yogini grubuyla ilgili iddialarını dile getirdikten sonra kendisini hedef alan mesajlar aldığını ifade etti. Bu durum, olayın ciddiyetini ve tartışmaların boyutunu daha da artırdı.
Nihal Candan’ın vefatı, sadece sağlık sorunlarıyla değil, aynı zamanda çevresindeki baskılar ve manipülasyon iddialarıyla da gündeme geldi. Annesi Umut Candan, kızının ölümünden sonra sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, “Suçsuz yere cezaevine girmesi ve sonrasında eşinin onu terk etmesi Nihal’i öldürdü” diyerek isyan etti. Ayrıca, Pınar Kerimoğlu’nun Nihal’in hastane sürecinde yaptığı paylaşımlar da sosyal medyada tepki çekti. Kerimoğlu, Candan’ın vefatından sonra “Linçler onu bu sona getirdi” diyerek kendini savundu.