Kadim Pagan inanışlarına göre Tanrılar ve periler ağaçlarda yaşarlar. Bu da aslında korunma ve iyi şans dilemek için insanların neden ağaçlara vurduklarını açıklıyor. İlk vuruşta Tanrının dikkatini çekmenin amaçlandığı, ikinci vuruşta ise teşekkür edildiği söyleniyor. Böylece yalnızca kendi istekleri için talepte bulunmayıp aynı zamanda şükranlarını belirtecek kadar nazik topluluklar olduklarını da söyleyebiliriz.
Neden elimizi tahtaya vuruyoruz?
Şeytanı uzaklaştırmak, nazardan korumak gibi amaçlarla yaptığımız 'elini tahtaya vurmak' hareketinin neden yapıldığını ve başlangıcını biliyor musunuz? İşte bu soruların cevapları...
Hristiyanlıkta da bu ‘tahta bir yüzeye dokunmak’ şeklini almıştır. Daha ziyade Hz. İsa’yla bağlantılı olan bu inanışta dokunulan tahta yüzeyin Hz. İsa’nın gerildiği çarmıhın tahta yüzeyiyle özdeş görüldüğü ve Tanırının korunması için bir çağrı niteliği taşıdığına inanılmaktadır. Bazı Hristiyanlar, kendilerini güvende hissetmek için yanlarında tahta parçası da taşırlar.
Tahtaya vurmanın bir diğer özel anlamı da İspanyol Engizisyonu döneminde Yahudiler tarafından kullanılmıştır. Ahşap sinagoglarda engizisyondan saklanan Yahudiler, içeriye giriş için kendi aralarından özel bir vurma şekli geliştirmiştir. Tahtaya vurma, kısa süre içinde güvenlik ve hayatta kalma ile ilişkilendirilmiş, engizisyondan sonra da aynı amaçlarla kullanılacak şekilde gündelik yaşama adapte edilmiştir.
İslam'da ise tahtaya vurma batıl inanç ve hurafe olarak değerlendirilir. Ama toplum içerisinde yapılacak işten şeytanı uzak tutmak amaçlı yapılan bir eylemdir.