Murat Bardakçı’dan C-130 kazası sonrası “milli yas” tartışmasına tarihi açıklama: Şehit askerler için matem ilan edilmesi geleneğimizde yoktur
C-130 askeri kargo uçağının düşmesiyle 20 askerin şehit olmasının ardından bazı siyasi isimlerin “ulusal yas” çağrısı yapmasına tarihçi Prof. Dr. Murat Bardakçı’dan açıklama geldi. Bardakçı, Türkiye’nin tarihi geleneğinde şehitler için matem ilanı bulunmadığını, bu uygulamanın inanç ve kültür açısından da yerinin olmadığını belirtti.
Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi askeri kargo uçağının Gürcistan üzerinde düşmesi sonucu 20 asker şehit olmuş, olayın ardından bazı siyasi isimler ulusal yas çağrısında bulunmuştu.
CHP Lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “üç günlük millî yas ilân edin” çağrısında bulunmuş, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ise belediye binalarındaki Türk bayraklarını yarıya indirtmişti.
“YAS İLANI YETKİSİ SADECE CUMHURBAŞKANI’NDA”
Bardakçı, Bolu Belediyesi’nin bayrak indirme kararına da dikkat çekerek, 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu’nun yalnızca Cumhurbaşkanı’na yas ilân etme yetkisi verdiğini hatırlattı. Bu çerçevenin dışına çıkan uygulamaların, kanunla bağdaşmadığını belirtti.

“ŞEHİTLER İÇİN MATEM TUTMAK GELENEĞİMİZDE YOK”
Tarihçi Prof. Dr. Murat Bardakçı, şehitlik kavramının İslam inancında en yüksek makam olarak kabul edildiğini hatırlatarak, şehitlerin ardından matem tutulmadığını ifade etti.
Kur’an-ı Kerim’de “Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin” buyrulduğunu hatırlatan Bardakçı,
şehitlik mertebesinin “hüzünle değil vakar ve gururla” karşılandığını vurguladı.
Bu nedenle, askerî kayıpların ardından ulusal yas talebinin, gelenek ve inanç perspektifinden doğru bir uygulama olmadığını söyledi.

CUMHURİYET TARİHİNDE ŞEHİT ASKERLER İÇİN YAS İLANI YOK
Bardakçı, Cumhuriyet döneminde ilân edilen ulusal yasları tek tek açıkladı ve listeye göre şehit askerlerin yer aldığı hiçbir felaket sonrasında devletin millî yas ilân etmediğini hatırlattı.
Yas ilan edilen olaylar arasında; devlet başkanlarının vefatları, büyük terör saldırıları, uluslararası insani felaketler ve büyük depremler yer aldı.
Ancak Dumlupınar denizaltısı (1953), 1992 Şırnak çığ faciası ya da Bingöl’de 33 erin şehit edildiği baskın gibi ağır askerî kayıplarda bile yas ilan edilmediğini belirtti.

Bardakçı’nın tespitine göre millî matem ilân edilen olaylar şunlar:
Atatürk’ün vefatı (1938)
İsmet İnönü’nün vefatı (1973)
Ayetullah Humeyni’nin vefatı (1989)
Turgut Özal’ın vefatı (1993)
11 Eylül saldırıları (2001)
Papa II. Jean Paul’un ölümü (2005)
Polonya Cumhurbaşkanı Kaczynski’nin vefatı (2010)
Japonya Tohoku Depremi (2011)
Rauf Denktaş’ın vefatı (2012)
Soma faciası (2014)
İsrail’in Gazze saldırıları (2014, 2018)
Peşaver okul saldırısı (2014)
Suudi Kral Abdullah’ın vefatı (2015)
Süleyman Demirel’in vefatı (2015)
Ankara Gar saldırısı (2015)
Atatürk Havalimanı saldırısı (2016)
Dolmabahçe saldırısı (2016)
Sina Camii saldırısı (2017)
Kahramanmaraş depremi (2023)
Gazze’de hastane saldırısı (2023)
İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopter kazası (2024)
Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesi (2024)
Kartalkaya faciası (2025)
Bardakçı, listeyi incelediğinde açık bir tablo oluştuğunu söyledi:
“Askerî şehitlerimizin ardından hiçbir dönemde millî yas ilân edilmemiştir.”
“DÜŞÜNMEDEN KONUŞAN SİYASETÇİLERE İHTİYACIMIZ YOK”
Tarihçi Bardakçı, şehit askerler için yas talep eden siyasilere de tepki gösterdi.
“Türkiye’de aklına geleni hemen söyleyen değil; geçmişimizi bilen ve düşündükten sonra konuşan politikacılara ihtiyaç var.” diyerek, bu tür çağrıların bilgi eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
“GELENEĞİ BİLMEK VE TARİHİ DOĞRU OKUMAK GEREKİR”
Bardakçı, son olarak siyasilerin açıklamalarında daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı:
“Türkiye’nin geleneğini ve tarihini bilmek, milletin hassasiyetlerini doğru okumak gerekir.”