Muhafazakarlık İslamcı aklın bir aldatmacası mıydı?

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

İslamcılık belkide biraz daha kısarak söylersek” siyasal islamcılık” bitti mi? tartışması bir süredir sürüp gidiyor..Bu tartışmanın somut konusunu tabiki de Ak Partinin iktidar süreci ve özellikle son seçimdeki oylarının düşmesiyle meydana gelen tek başına iktidar olamamasıdır.
Bu tartışmanın,öyle ciddi surette Türkiye Müslümanlarına olumlu yada olumsuz bir etkisi olmayacağa benzer..Bu kanaatimin uzunca izah gerektirdiğini biliyorum.Bu izahı yapacak durumdamıyım onu henüz bilmiyorum..Belki bir kaç tespitle durumun ne olup ne olmadığı ile ilgili birşeyler söyleyerek tartışmaya katılmak daha da faydalı olacak..
O halde buyrun söyleyelim…
Menderesin dini hayatımıza katkılarını; ezanın tekrar arapça okunmasından tutunda bazı dini faaliyetlere göz yumması kismen de destek olması menkibe düzeyinde anlatılan mevzulardandır.Temenni edelim ki şahsi günahlarına keffaret olur inşallah..
Ebakan hoca”Milli Görüşéün aslında,İbrahim (A.S) temsil ettiği görüş olduğu,Fatihin İstanbulu fethederken ki kalbinde taşıdığı hissiyatı ifade ettiğini söylerdi.
Demirelin dini oluşumları karşılarken ki takkeli pozları ve açık duran Kur’an ve ve masasındaki altı çizilmiş risalelerden bahsedilir.
Hemen bugüne geldik…”Muhafazkar”kavramını Ak Partiye emanet eden kişinin asla muhafazkar olmayan biri olduğu ortadayken ne demeli şimdi..Yani çözüm süreci diye bir sürecin aktörlerinin bir zamanlar Türkiyedeki muhafazakarlar olduğunu bilim adamları seneler sonra yazabilirler mi?
Radikal İslamcı diye tanımlanan bir grup müslümanın yukarıda bahsedilen zevattan daha akıllıca davranma refleksinden başka bişey değildir Muhafazakarlık…
Kaba bir demokrasısi olan ülkemizin bu kavramsal aldatmaya karşı esnek olmadığı bilinen bir gerçektir.
Siyasal İslamcı birinin demokratik bir tutum takınması konusunda tutarlı olması bekleniyorsa en fazla muhafazkarım diyebilir..Çaresiz demokrasıde, hemen sıfat tamlamasına ekleyiverir kendini.Sen kimsin dendiğinde; “Efendim bu sıralar Muhafazkar Demokrasiyim” demekten çoğulcu bir keyif alır.
Bu konuda ehlihibre olan Mümtaz’ere Ali Bulaç ve diğerlerine bir okuyucu ve yeni yetme yazıcı olarak söyleyeceğim şudur..
Türkiyede İslamcılık bitmez..Siyasal İslamcılık son kertede bir kanımıza girdi ki, asla bitmez.Yeni kavramlarla sürüp gider..Sürmesinden yana mı olmalıyız sorusuna da tespitlerimin aksine hayır demek zorundayız..Ağzı dualı küçük bir müslüman topluluğu bu işe el koyacaktır…Burdaki el koyma,demokrasinin zora girdiğinde kullandığı kavramlardan değildir tabii.
Muhafazakrlık,İslamcı bir aklın demokrasiye karşı bir manipülasyonu da olamamıştır.
Kanaatim mevcut durumun Bakara süresi 251.ayetin bir kez daha idrakiyle aşılacağı yönündedir.
“Unutulmuş Muhafazkarlık” o da nedir şimdi…

Diğer Yazıları