Bolu’nun Mudurnu ilçesindeki Burj Al Babas projesi, 67 milyon dolarlık vurgunla dev bir dolandırıcılık skandalına dönüştü.
Mudurnu’da ‘Şato’ hayali kabusa döndü: Burj Al Babas’ta 67 milyon dolarlık dolandırıcılık davası! 885’er yıl hapis talebi
Mudurnu’daki Burj Al Babas projesinde, 67 milyon dolar toplayan Sarot Grup, tek bir villa teslim etmedi. Savcılık, 13 sanık için nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla 885’er yıl hapis istedi. MASAK, Kuveytli yatırımcıların elden ödeme yaptığını, kayıtların eksik olduğunu tespit etti. TMSF, projenin tamamlanması için 162-188 milyon dolar gerektiğini belirtti.
“Kendi şatonuzu alın” vaadiyle Kuveytli yatırımcılara pazarlanan lüks villa projesinde tek bir teslimat yapılmadı. Savcılık, Sarot Grup yöneticileri Mehmet Emin Yerdelen, Adem Tekgöz ve Mezher Yerdelen’in de aralarında bulunduğu 13 sanık için “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla 885’er yıla kadar hapis cezası talep etti. TMSF raporu, projenin tamamlanması için 162-188 milyon dolar gerektiğini belirtirken, şirketlere kayyum atandı, yatırımcılar mağdur oldu.
MASALSI VAATLERLE BAŞLAYAN YALAN
2014’te Mudurnu’da başlatılan Burj Al Babas, 732 adet 325 metrekarelik “şato villa” ile termal tesisler, güzellik merkezleri, at binme alanları, sinema ve spor salonları gibi lüks olanaklar vadediyordu. Körfez ülkelerindeki yatırımcılara “Fransız şatosu” konseptiyle satılan villalar, 370 bin ila 530 bin dolar arasında fiyatlandırıldı. Ancak proje, 2018’de Sarot Grup’un iflasıyla hayalet bir kente dönüştü.
67 MİLYON DOLAR TOPLANDI, TESLİMAT SIFIR
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre, 2014-2018 arasında Sarot Grup’a Kuveytli yatırımcılardan 67 milyon 180 bin dolar aktı. Ancak 587 villa yarı inşa edilmiş halde bırakıldı, hiçbir konut teslim edilmedi. İddianame, projenin başından beri dolandırıcılık kastıyla yönetildiğini, vaatlerin gerçek dışı olduğunu ortaya koydu. 59 yatırımcı, dolandırıldıkları gerekçesiyle savcılığa şikayette bulundu.
“ELDEN ÖDEME” VE VERGİ KAÇAKÇILIĞI İDDİASI
Savcılık, ödemelerin bir kısmının “banka masrafı ve vergi çıkmasın” diye elden alındığını, resmi belgelerin eksik olduğunu tespit etti. Banka kayıtlarıyla ödeme verileri arasında büyük tutarsızlıklar bulundu. İddianame, Sarot Grup’un yatırımcıları yanıltmak için kasıtlı olarak şeffaf olmadığını vurguluyor. Sanıklar, bu ödemelerle lüks bir yaşam sürerken, projeye yatırım yapılmadığı öne sürülüyor.
İFLAS, KAYYUM VE YARIM KALAN ŞATOLAR
Sarot Grup, 2018’de 27 milyon dolar borçla konkordato talep etti, ancak İstanbul 3. Ticaret Mahkemesi iflas kararı verdi. 2019’da iflas kararı kısa süreliğine kaldırılsa da inşaatlar durdu. TMSF’nin 2025 raporuna göre, projeyi tamamlamak için 162-188 milyon dolar gerekiyor. Proje sahasına kayyum atanırken, yarı bitmiş villalar ormanın ortasında terk edilmiş bir “hayalet şehir” görüntüsü veriyor.
SANIKLAR VE EL KONULMA TALEBİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, Sarot Grup’un kurucuları Mehmet Emin Yerdelen, Mezher Yerdelen ve yöneticilerden Adem Tekgöz’ün yanı sıra 10 kişi daha sanık.
Savcılık, her sanık için 885 yıla kadar hapis cezası isterken, taşınmazlarına ve şirket hisselerine el konulmasını talep etti. Yatırımcılar, ödedikleri paraların iadesi için hukuk mücadelesine devam ediyor.
Kaynak: Hürriyet