Bu gördüğünüz adamın adı Anatoly Moskvin.
Kendisi görüp görebileceğiniz en karanlık insanlardan biri.
Bu gördüğünüz adamın adı Anatoly Moskvin.
Kendisi görüp görebileceğiniz en karanlık insanlardan biri.
Kendisi tam 29 tane kız çocuğunu mezarlarından çıkarıp evine götürmesiyle biliniyor.
Üstelik bu kadar da değil; Moskvin'in amacı tüm bu kız çocuklarını oyuncak bebeklere benzetmekmiş.
Bu amacına ulaşmak için de akıl almaz yöntemlere başvurmuş.
Kız çocuklarının cesetlerini mumyalaştırmış, elbiseler giydirip makyaj bile yapmış. Hatta bunlarla yetinmemiş ve göğüs kafeslerinin içerisine müzik kutusu koyarak oyuncak bebekler gibi sesler çıkarmalarını sağlamış Moskvin.
Tüm bunlar yeterince rahatsız edici değilmiş gibi olayı bir adım daha ileriye taşımış Moskvin.
Cesetlerini çıkardığı tüm kızlar hakkında bilgiler toplayan ve hepsi için her yıl özel olarak doğum günü partileri düzenleyen adam, ayrıca özel günlerde mezarlarına notlar bırakmayı da ihmal etmiyormuş. Notlarda "Bugün okuldaki ilk günün, başarılar", "Yeni yaşın kutlu olsun" gibi şeyler yazıyormuş.
Akıllarda soru işareti oluşturan bazı noktalar da var.
Moskvin'in ailesi kendisini zaman zaman ziyarete geliyormuş. Tüm bu durumu nasıl fark etmedikleri büyük bir muamma. Aile konuyla ilgili "Öylesine bir hobisi olduğunu düşünmüştük, bebeklerin içerisinde aslında cesetler olduğunu bilmiyorduk" demiş. Fakat genç kızların aileleri bu açıklamaya inanmıyor ve ailenin her şeyden haberdar olduğunu ve Moskvin'i koruduğunu düşünüyor.
Moskvin'in yakalanışı ise polisin büyük çabasıyla mümkün oluyor.
Çevre bölgelerdeki mezarlıklarda sürekli güvenlik güçleri bulunduran polis ekipleri, bir gece Moskvin'i bir mezarlıktan bir çantayla çıkarken görüyor. Hemen kontrolden geçirilen çantadan bir ceset çıkartılıyor, daha sonra evin de incelenmesiyle beraber tüm olay açıklığa kavuşuyor.
Moskvin'in savunmasında geçmişte yaşadığı travmalar ön plana çıkarılmış.
Çocukken tecavüze uğradığı ortaya çıkan adam, aynı zamanda 11 yaşındayken kendi yaşlarındaki bir kızın cenazesinde cesedi öpmek zorunda bırakıldığını ve ayrıca ailesi tarafından küçükken hep mezarlıklarda yürüyüşe çıkarıldığını da söylemiş. 13 dil konuşan ve mahkemede oldukça zeki olduğu dile getirilen Moskvin, mahkeme kararı sonrasında akıl sağlığının yerinde olmadığı gerekçesiyle kliniğe sevk edilmiş. Gerçekten öyle mi, yoksa mahkemeyi de mi kandırdı bilmiyoruz; ancak bildiğimiz tek şey görüp görebileceğimiz en karanlık ve korkunç işlerden birine imza atmış olduğu.
Son olarak olayları bir de Moskvin'in ağzından dinleyelim ve yazımızı noktalayalım.
"Kötü bir amacım yoktu, sadece bilimin bu güzel kızları tekrar hayata döndürebileceği bir günün geleceğini umuyordum. Bu yüzden mumyalama konusunda bilgiler edindim, böylece onları o güne kadar koruyabileceğimi düşündüm. Onlara iyi davrandım, iletişim kurmak istedim. Mezarlarına gittim ve kafamı koyup ne dediklerini duymaya çalıştım. Rastgele hiçbir kızı mezarlarından çıkarmadım. İsteyip istemediklerini kendileri söylediler. Çoğu istedi, onları yürüyüşe çıkarıp çıkaramayacağımı sordular. Ben de gerekeni yaptım."