Mete Yarar'ın kitabı bir ayda 30'uncu baskısını yaptı!
15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminde yaşananları anlatan Mete Yarar ve Ceyhun Bozkurt'un kaleme aldığı "Darbenin Kayıp Saatleri" 30'uncu baskıya ulaştı.
SuperHaber yazarı Mete Yarar'ın ihanet gecesine ilişkin sarsıcı anektodlar paylaştığı yeni kitabı 'Darbenin Kayıp Saatleri' büyük ilgi görüyor. 15 Temmuz'un bilinmeyenlerine ışık tutan kitap bir ayda 30'uncu baskısına ulaştı.
METE YARAR'DAN OKUYUCULARINA TEŞEKKÜR
Yarar, twitter'dan bir mesaj yayınlayarak okuyucularına teşekkür etti.
25 SAATLİK SÜREÇ
15 Temmuz günü saat 14.45'te MİT önünde bir koşturmayla başlayan o karanlık 25 saatlik süreç, Mete Yarar ve Ceyhun Bozkurt'un kaleminden kitaplaştı.
Kitapta Mete Yarar ve Ceyhun Bozkurt, "Darbe nasıl öğrenildi?", "Darbenin bir numarası kimdi?", "İstanbul ve Ankara dışında gerçek anlamda neler yaşandı?", "Cumhurbaşkanı'nın Marmaris seyahatine yol açan kritik görüşme neydi?" gibi sorulara yanıt arıyor.
Bu soruların yanıtları peşinde, olayların geçtiği yerleri adım adım gezen, yetkililerle konuşan, bilgi toplayan Mete Yarar ve Ceyhun Bozkurt, okurların parçaları birleştirmesine yardımcı oluyor.
FETÖ'cü darbenin kırılma anlarını okurlara yalın bir dille anlatan 'Darbenin Kayıp Saatleri' 15 Temmuz'a ilişkin karanlıkta kalan pekçok noktanın aydınlanmasını hedefliyor.
Kitabın tanıtım yazısından;
15 Temmuz'u tek başına bir darbe girişimi olarak mı alacağız yoksa geniş fotoğrafa mı yerleştireceğiz? Bunu hiç düşündünüz mü? Yıllardır Büyük Ortadoğu Projesi'nin tehlikelerine dikkat çekenlerin 15 Temmuz'u bir grubun basit bir darbe girişimi olarak görmesi mümkün mü?
Dibimizde bir kaos yaşanırken, içimizde terör örgütleri pusudayken 15 Temmuz'u bunlardan bağımsız ele alamayız. Büyük bir yapbozun parçasını yaşadık o gece. Buradaki şablonu ve amacı anlayamaz, öğrenemezsek karşımızdaki gücün olası diğer hamlelerinde başarısız olabilir, tökezleyebiliriz. Biz bu kitapta size sözünü ettiğimiz yapbozun küçük bir parçasını değil, bütün şablonu okuyabileceğiniz önemli verileri aktarmaya çalıştık.
Çünkü 15 Temmuz gecesi kripto bir suç örgütü tarafından bireylere yönelik değil Türk milletine karşı bir cinayet işlendi. Dünyada bilinir ki kusursuz cinayet diye bir kavram yoktur. Katiller ne kadar dikkat etseler de ya başlangıcında, ya cinayet mahallinde ya da sonrasında arkalarında birçok iz bırakırlar. Biz bu kitapta 15 Temmuz gecesine nasıl geldiğimizi, o gecedeki kayıp saatleri ve sonrasında yaşanan süreci aktarma amacını taşıdık.
