Mardin, medeniyetler şehri olarak bilinmektedir. Coğrafi konum itibariyle Mezopotamya Bölgesi’nde bulunan şehir deyim yerinde ziyaretçilerini adeta kısa süre zaman yolcuğuna çıkarmaktadır. Bünyesinde birçok kilise, cami, kervansaray ve manastır gibi tarihi yapılar bulunduran Mardin’de gezilmesi gereken yerleri ve yöresel lezzetlerini haberimizde listeledik.
Tarihte yolculuğa çıkaran şehir Mardin’de gezilecek yerler ve yöresel lezzetler listesi!
Mardin, Güneydoğu Anadolu bölgesinde tarihi değeri yüksek önemli bir şehrimizdir. Şehir, farklı dini inanışların yanı sıra sanatsal açıdan da önemli bir değere sahiptir. Sokaklarında gezerken farklı medeniyetlere ait zaman yolcuğuna çıkaran Mardin’in gezilecek yerlerini ve yöresel lezzetlerini haberimizde listeledik.
Dara Antik Kenti
Mardin’in güneydoğusunda yer alan antik kent, Doğu Roma İmparatorluğu tarafından Sasanilere karşı askeri korunma amacıyla inşa edilmiştir.
Kayalar oyularak geniş bir alana inşa edilen antik kent, sularla çevrilidir.
Dara Antik Kent’in içerisinde Pers ve Babil kral mezarları, klise, saray, tophane, çarşı, zindan kalıntıları bulunmaktadır.
Mardin Kalesi
Kartal yuvası olarak da bilinen Mardin Kalesi, birçok imparatorluk dönemine şahitlik etmiştir.
Subarilerden Sümerlere, Babillerden Asurlulara, Bizanslılardan Emevilere, Selçuklulardan Artuklulara, Akkoyunlulardan Osmanlılara kadar birçok büyük devlet ve imparatorluk için Mardin Kalesi çok önemli bir yerdir.
Kale hakkında bir çok efsaneler söylenmektedir. Bunlardan en bilineni ise şöyledir;
M.S 330 yılında ateşe ibadet eden ve güneşe tapan Şad Buhari isminde bir kral gelir ve Mardin Kalesi'nde kalır. Hastalanan kral, kalede yaşadığı zaman iyileşir. Daha sonra kendisine bir kasır yaptırır ve burada 12 yıl yaşar. Sonra da kendi memleketi Pers ve Babil'den birçok asker ve sivil getirir ve onlar için Mardin'de bir yerleşim yeri yaptırır. Bu halkın etkisi ile şehirde 442 yılına kadar büyük ilerlemeler görülür. 442'de veba salgını yayılınca kaledekiler hayatını kaybeder. Bu kalenin 542 yılına kadar bir daha kullanılmadığı da söylenir.
Mor Gabriel Manastırı
Süryani Kadim Cemaati’nin en ünlü ve büyük yapılarından biri olan Mor Gabriel Manastırı, Mor Şmuel ile Mor Şemun tarafından 397 yılında yaptırılmaya başlanmıştır.
615 ve 1049'da Metropolitlik Merkezi olan Mor Gabriel Manastırında Kral Arcadius dönemlerinde barınma ve dua yerleri yaptırılmıştır.
Meşe ağaçlarıyla kaplı yüksek bir tepede bulunan Mor Gabriel Manastırı, Deyrulumur ismi ile de bilinmektedir.
Cumhuriyet Meydanı
Mardin’de tarihin başladığı yer olarak bilinen Cumhuriyet Meydanı’nda birçok klise, manastır, müze gibi tarihi mekanlar bulunmaktadır.
Deyrulzafaran Manastırı
Mardin ovasına hakim bir noktada bulunan Deyrulzafaran Manastırı 5. yüzyılda yapılan bir Süryani manastırıdır.
Dünyanın dört bir yanına yayılan Süryaniler tarafından yılın belli zamanlarında ziyaret edilen manastır, kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışları ile dikkat çekmektedir.
Mardin Evleri
Ziyaretçilerine müthiş bir görsel şölen sunan Mardin Evleri, farklı mimari yapılarıyla dikkat çekmektedir.
Açık sarımsı bir renkte mardin taşından yapılan evlerde; kahve ocağı, ev sakinlerinin ikamet ettiği oda, erkeğin misafirlerini ağırladığı oda gibi bölmeler bulunmaktadır.
Mardin Ulu Camii
Yivleme tekniği uygulanarak yaptırılan kubbesiyle Ulu Camii geçmişte çıkan yangınlar ve gerçekleşen depremler sonucunda günümüze eksilerek gelmiştir.
Artuklu döneminde inşa edilen camii için bazı tarih yazarları kliseden camiiye çevrildiğini söylemektedir.
Zinciriye (İsa Bey) Medresesi
Mardin’de hüküm süren son Artuklu Sultanı Melik Necmettin İsa bin Muzaffer Davud bin El Melik Salih tarafından yaptırılan Zinciriye Medresesi, 1385 yılında yapılmıştır.
Mardin Müzesi
895 yılında Antakya Süryani Patriği İgnatios Banni tarafımdan Katolik Patrikhanesi olarak yaptırıldığı düşünülen Mardin Müzesi, uzun süre dini amaçlı hizmet vermiştir.
Meryem Ana Klisesi
Mardin ile bütünleşmiş Meryem Ana Klisesi 1860 yılında inşa edilmiştir.
Şehir içinde diğer yapılara nazaran daha yakın bir bir tarihte yapılan klise, sanki Orta Çağda yapılmış hissi vermektedir.
Süryani Katolik Cemaatine ait olan klise, yuvarlak taş sütunları ve korkulukları ile dikkat çekerken, patriğin oturma yeri ile incil vaiz yeri üzüm salkımlı motifleriyle süslüdür.
Hatuniye Medresesi
Sitti Radviyye Medresesi olarak da bilinen Hatuniye Medresesi Eyvanlı medreselerin ilk örneklerindendir.
Artuklu Döneminin zengin taş işçiliğinden izler bırakan Hatuniye Medresesi yapısı itibariyle öncü kabul edilmektedir.
Şehidiye Medresesi
13. yüzyıl başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırıldığı düşünülen medresenin ilk halinden çok az bir kısmı korunsa da Mardin’de hala görülmesi gereken yerlerden biridir.
Dunaysır (Koçhisar) Ulu Cami
Artuklu Sultanı Yavlak Aslan’ın yapımına başladığı ve kardeşi Artuğ Aslan tarafından tamamlandığı bu yapı, zarif oyma işlemeleriyle kendine hayran bırakıyor.
Dunaysır Köprüsü
Artuklu dönemine ait olduğu düşünülen Dunaysır Köprüsü’nün inşa edildiği tarih bilinmemektedir.
Sivri kemerli beş gözlü taş köprünün genişliği 6.5 metre boyu ise 55.25 metredir.
Melik Mahmut Camii
Ortada kubbeli, iki yanında beşik tonozlarla örtülü bu yapı 14. yüzyıla aittir.
Mardin’in Artuklu ilçesinde yer almaktadır.
Mardin Midyat Kent Müzesi
Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan kent müzesi, Sümerlilerden Hititlilere, Asurlulardan Romalılara kadar birçok medeniyetin eserlerini sergilemektedir.
Revaklı Çarşı
Tellallar Çarşısı olarak da bilinen Revaklı Çarşısının tarihi 17. yüzyıla dayanmaktadır.
Mardin’de ne yenir?
Mardin, köklü ve çeşitli medeniyetlerden aldığı yemek kültürleriyle gastronomi anlamında da dikkat çeken bir şehirdir. Geniş bir mutfak kültürüne sahip olan Mardin’in yöresel lezzetleri ise şu şekildedir:
Dobo
Kuzu kolu ile yapılan bir et yemeği olan dobo, Süryani mutfağına ait bir yemektir.
Sembusek
Bir nevi kapalı lahmacun olan sembusek, yöre halkı tarafından oldukça sevilen bir yemektir.
Kiliçe
Bir çörek olan kiliçe içerisine yemeklerde çok fazla kullanılmayan mahlep, rezene ve anason gibi baharatlarla şenlendiriliyor.
Firkiye
Kuzu eti, soğan ve meyvenin yeşil ve körpe hali çağlanın birleşimiyle oluşan yemek Mardin’in farklı lezzetlerinden biridir.
İrok
Mardin’in içli köftesi olarak bilinen irok, kızartırılarak servis edilir.
Lebeniye
Nohut, buğday ve kıyma ile hazırlanan çorba bir nevi aş olarak tüketilir.
Kaburga Dolması
İç pilavla doldurularak hazırlanan kaburga dolmasının içine fıstık, kuzu ciğeri, kuş üzümü, pirinci ve daha birçok lezzet veren baharat eklenerek hazırlanmaktadır.
Kibbe/Kibe
Kuzu karnından yapılan bir dolma olan kibbenin iç harcında baharatlarla harmanlanmış pirinç yer almaktadır.
Kahiye
Açılan yufkaların içine künefelik peynirin konulduktan sonra kare şeklinde katlanıp kızartılmasıyla hazırlanan kahiye tatlısı Mardin’in sevilen lezzetlerinden biridir.