Lavrov'dan İstanbul vurgusu! Rusya’dan Türkiye’ye açık mesaj: Barış için hazırız

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna krizine dair yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşen müzakerelerde varılan anlaşmalara bağlı olduklarını vurguladı. Lavrov, son dönemde Ukrayna tarafından gerçekleştirilen saldırılara rağmen Moskova’nın barış masasını terk etmeyeceğini ifade etti.

İstanbul Müzakereleri Yeniden Gündemde

Başkent Moskova’da Rus basınına konuşan Lavrov, İstanbul'daki Ukrayna-Rusya barış görüşmelerinin hala geçerliliğini koruduğunu dile getirerek, “Bu anlaşmalara sadığız. Türkiye’nin ev sahipliğinde sürdürülen görüşmelere yönelik taahhütlerimizi sürdürüyoruz” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasında yapılan esir takası görüşmelerine de değinen Lavrov, "1000'e 1000 esir değişimi için listeler hazır. Bu süreci kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Ardından karşı tarafa üzerinde çalıştığımız ateşkes taslağını sunacağız" açıklamasında bulundu.

Ukrayna’ya Saldırı Suçlaması: Batı’ya Sert Tepki

Lavrov, Ukrayna ordusunun 20-23 Mayıs tarihleri arasında insansız hava araçlarıyla (İHA) Rus topraklarındaki sivil bölgelere saldırılar düzenlediğini belirterek, saldırılarda can kayıpları yaşandığını söyledi. Özellikle İngiltere, Almanya ve Fransa gibi Batılı ülkelerin Ukrayna’ya verdiği desteğin bu saldırılarda etkili olduğunu vurgulayan Lavrov, “Bu ülkelerin Kiev’e verdiği destek sadece siyasi değil, askeri sonuçlar da doğuruyor. İşlenen suçlarda onların da sorumluluğu var” dedi.

ABD ile Trump Üzerinden Diplomasi Mesajı

Açıklamasında ABD’ye de değinen Lavrov, İstanbul’daki sürecin, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında varılan anlayışa dayandığını belirtti. “Bu süreç, kasıtlı olarak sabote edilmek isteniyor. Ancak biz diplomatik yolları tüketmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Rolü Stratejik Öneme Sahip

Lavrov’un sözleri, Türkiye’nin barış sürecindeki rolünün altını bir kez daha çizdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasi hamleleriyle İstanbul’da başlatılan müzakere sürecinin, uluslararası alanda hâlâ geçerli bir referans noktası olduğunu gözler önüne serdi.