Küresel rekabette Türk imzası! ASELSAN dünyanın en değerli 18. savunma şirketi oldu
Türk savunma sanayisinin gururu ASELSAN, dünya sahnesinde tarih yazdı. 15,18 milyar dolarlık piyasa değeriyle, halka açık savunma şirketleri arasında küresel sıralamada 18. sıraya yerleşti. Amerika merkezli Companies Market Cap verilerine göre, ASELSAN’ın bu başarısı, Türkiye’nin savunma teknolojilerindeki yükselişini bir kez daha gözler önüne seriyor. İşte detaylar...
ASELSAN, 15,18 milyar dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en değerli 18. savunma şirketi olarak adını altın harflerle yazdırdı.
Companies Market Cap’in sıralamasında zirvede 180 milyar dolarla ABD’li RTX (eski Raytheon Technologies) yer alırken, onu 144 milyar dolarla Honeywell ve 124 milyar dolarla Fransız Safran takip etti. İlk beşte ayrıca Lockheed Martin (110 milyar dolar) ve Alman Rheinmetall (96 milyar dolar) bulunuyor. ASELSAN, bu devler arasında 18. sıraya yükselerek Türk savunma sanayisinin gücünü kanıtladı.
ASELSAN’ın başarı hikayesi
1975’te, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’ye uygulanan silah ambargolarına yanıt olarak kurulan ASELSAN, bugün savunma teknolojilerinde bir dünya markası. Şirket, geniş bir yelpazede yenilikçi çözümler sunuyor:
Askeri Haberleşme Sistemleri: Güvenli ve kesintisiz iletişim.
Radar ve Elektronik Harp: Gelişmiş savunma teknolojileri.
Elektro-Optik Çözümler: Yüksek hassasiyetli görüntüleme.
Hava Savunma Sistemleri: Üstün koruma kapasitesi.
ASELSAN’ın Ar-Ge odaklı yaklaşımı ve yerli üretim gücü, küresel pazarda fark yaratıyor.
Borsa ve ihracatta zirve
ASELSAN, 2025’te Borsa İstanbul BIST 100 endeksinde en yüksek piyasa değerine sahip şirket unvanını korudu. İhracat performansıyla da dikkat çeken şirket, uluslararası pazarda etkisini her geçen gün artırıyor.
Küresel rekabette Türk imzası
ASELSAN’ın 18. sıraya yükselmesi, Türkiye’nin savunma sanayisindeki atılımlarını simgeliyor. Şirket, ABD, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerin savunma devleriyle yarışarak Türk mühendisliğinin gücünü dünyaya gösteriyor. Uzmanlar, ASELSAN’ın inovasyon ve ihracat odaklı stratejilerinin, sıralamada daha da yükselmesini sağlayabileceğini öngörüyor.